Batı işbirlikçisi Kırım Tatarları

TAKİP ET

Uluslararası Kırım Dostları Derneği, Kırım Kalkınma Vakfı ve Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel, gündeme ilişkin haberlerden yola çıkarak yaptığı analizlerden oluşan bir dizi açıklamalarda bulundu. 

Uluslararası Kırım Dostları Derneği, Kırım Kalkınma Vakfı ve Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel, gündeme ilişkin haberlerden yola çıkarak yaptığı analizlerden oluşan bir dizi açıklamalarda bulundu. 

Geçmiş yıllarda Rusya, Ukrayna ve Türkiye’de yaşanan olaylardan yola çıkarak son dönemde Rusya ve Ukrayna’da yaşanan olaylar Kırım Tatarları perspektifinden değerlendiren Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel; “Kırım Tatarlarının sorunu, ne Rusya’dır ve ne Ukrayna’nın şaklaban devlet başkanıdır; asıl sorun içimizdeki Batı işbirlikçisi Kırım Tatarlarıdır.” açıklamasında bulundu. 

“Bugünkü analizimizde kendi acı gerçeğimizi konuşacağız.” diyen Sel açıklamasında, bir süredir Ukrayna devleti içindeki kanlı mücadeleyi izlediğimizi, belirterek; “Ukrayna İçişleri Bakanı Denis Monartırski helikopter kazasında hayatını kaybetti. Belli ki bazı konularda batıya direniyordu ve bu şekilde devreden çıkarıldı. Benzer bir durumu terörün en şiddetli olduğu 1990’lı yıllarda Türkiye de yaşadı. ABD’nin Kürt planına direnen Jandarma Genel Komutanı Merhum Orgeneral Eşref Bitlis, bir uçak kazasında şehit edildi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da kritik bir dönemde helikopter kazasında öldü. Helikopter ve uçak kazası süsü vermek, NATO’nun gizli örgütü Gladyo’nun hep kullandığı bir yöntemdir. Önüne çıkan engelleri bu şekilde ortadan kaldırır. Çünkü üst düzey devlet görevlilerine açıktan suikast düzenlemek kriz çıkartır. Oysa kaza süsü vermek daha örtülü bir yoldur.” İfadelerine yer verdi. 

Ukrayna devleti içindeki menfaat kavgasının,  ABD’nin dağıttığı paraların bölüşümünde yaşandığını vurgulayan Sel, bu tezgâhın içinde maalesef Kırım’dan kaçan Kırım Tatarların da olduğunun altını çizdi.  

USAID YARDIMLARI: YARDIM MI, KARGAŞA FONLAMASI MI?

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından dünyanın birçok ülkesine yapılan yardımları odağına alan Ünver Sel, USAID’in görünürde bir yardım kuruluşu olduğunu fakat asıl işlevinin CIA’nin örtülü operasyonlarını fonlamak olduğunu belirtiyor.  Ünver Sel açıklamasının devamında; “USAID yani ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı yoksul ülkelerdeki belli yapılara demokrasi adı altında para yardımı yapar. Wikileaks belgesine göre; USAID, Mısır’da Hüsnü Mübarek’e karşı ayaklanmaları organize edenlere milyonlarca dolar para gönderdi. Aynısını Libya’da, Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye’de yaptı. Şimdi Kiev’e kaçan Kırım Tatarlarına aynısını uyguluyor. USAID görünürde bir yardım kuruluşu ama asıl işlevi CIA’nin örtülü operasyonlarını fonlamaktır. Gizli ordular, paramiliter yapılar ve terör örgütleri USAID üzerinden fonlanır. Gönderilen parayla silah alınır, sabotaj eğitimleri verilir, terör saldırıları düzenlenir. CIA, IŞİD’e götürülen  “Kırım Evi” ve “Kırım Cephesi” içindeki Kırımlı militanlar için de USAID’in üzerinden para aktarmıştı. Bugün de Kiev merkezli “Kırım Ailesi” adlı yapıyla bunu sağlıyor.” bilgisini verdi. 

TRUVA ATI “KIRIM AİLESİ” 

CIA ve işbirlikçileri için Kırım Tatarlarının hiçbir değerinin olmadığını, yıllar boyu Batının gizli servisleriyle bu tür kirli ilişkiler içine giren Kırım Tatarları olduğunu, belirten Ünver Sel;  2021 yılı sonunda Türkiye’ye gelen “Kırım Ailesi” isimli STK’nın başkanı Anife Kurtseitova’nın Türkiye’deki faaliyetlerine dikkat çekti. 
“2021 sonunda Türkiye’ye gelen “Kırım Ailesi” isimli STK’nın başkanı Anife Kurtseitova, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Kırım Gelişim Vakfı ile iş birliği protokolü imzaladı. Geçmişte Suriye’ye gönderilecek Selefi teröristler için aktarılan para, bugün Kırım’a karşı düzenlenecek sabotajlar için kullanılacak. Kırım’da 200 bin Kırım Tatarının yaşaması umurlarında bile değil. Kırım Tatar gençlerinin Hiz-but Tahrir, IŞİD ve El Nusra gibi selefi örgütlere yönlendirilmesi; Suriye ve Kırım’a karşı saldırılarda kullanılması 10 yıldır devam eden bir planın parçası. Bu militanlar yakalandığında Mustafa  Cemilev, Refat Çubarov ve Rüstem Ömerov  gibi ayrılıkçılar feryat figan ediyor. Çünkü operasyon çökerse USAID gibi CIA kurumlarından Ukrayna’ya bağlanan para muslukları da kesilir. Kırım Tatar gençleri üzerinden mevki, makam ve para kazanmaya alışmış bu asalak yapılar açıkta kalır.” 

HAKAN KIRIMLI, MUSTAFA CEMİLEV VE RUZİ NAZAR

Batının gizli servisleriyle bu tür kirli ilişkiler içine giren, Türkiye’den Batı’ya götürülen birçok Kırım Tatarının olduğunu ifade eden Ünver Sel,  bunlardan birinin de Hakan Kırımlı olduğunu, belirterek Kırımlı Ailesi’nin faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.  “Hakan Kırımlı, doktora için Ukrayna Hür Üniversitesi’ne gitmiştir. Uzun süre de Zaman Gazetesi’nde yazı yazdı. Babası Adalet Partisi’nin Turizm Bakanı Ahmet İhsan Kırımlı da 15 Temmuz sonrasında FETÖ’den kapatılan Fatih Üniversitesi’nin kuruluşunu yapan Sağlık Vakfının başındaydı. Bütün bunlar tesadüfi bağlantılar değildir ve artık camiamız açısından yüksek sesle konuşulması gerekir. Hepsi Türkiye’de de görev yapan CIA casusu Özbek asıllı Ruzi Nazar’ın himayesindeydi. Ruzi Nazar gitti ve sonra Hamburg’da kurulan Şarkiyat Enstitüsünün başındaki Almanya BND casusu Uddo Steinbach devreye girdi. Uddo Steinbach, “Türkiye teröre karşı operasyonlarını sürdürürse iç savaş çıkar.” diyordu. Bu projenin siyasi ayağını yürüten Mustafa Cemilev ve şürekası; yıllar boyu Ruzi Nazar, Uddo Steinbach, Graham Fuller ve Henri Barkey gibi casuslarla birlikte oldu. Resimler verdi. Onlardan ödüller aldı. Hepsinin açık kaynakları mevcut, isteyen bakabilir. Bugün de aynı projenin içinde yer alıyor ve Kırım Tatarları üzerinden menfaat temin ediyor.” açıklamalarına yer verdi.

Kırım Kalkınma Vakfı Ünver SEL