Batılı Ülkeler Kırım Üzerinden Ukrayna'da savaş başlattılar

TAKİP ET

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel: 'Ukrayna krizi inşallah çok daha fazla kan dökülmeden, barış ortamına girer. Maalesef Kırım Tatarları olarak çok acılar çektik. Biz artık kaybetmek istemiyoruz. Halkımız ölsün istemiyoruz. Barış olsun ve refah içerisinde yaşayalım istiyoruz.'

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı-Kırım Kalkınma Fonu Başkanı-Uluslararası Kırım Dostları Derneği Türkiye Temsilcisi Ünver Sel, 2014 yılından bu yana Ukrayna ve Kırım’da yaşananları Haber Şanlıurfa’ya anlattı.

Ukrayna'da yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ukrayna'da uzun yıllardır Batı ülkelerinin yönlendirmesiyle uygulamış olduğu bir politika bulunuyor.  İkinci Dünya Savaşı öncesi 1938-45 arasında bir Nazi İşgaliyle karşı karşıya kaldı. Bu süreçte kendi düşünce ve felsefelerine uygun bazı kadrolar oluşturdular. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da bu Nazi kadroları harekete geçti. Ukrayna'nın Rusya'dan sözde daha bağımsız politikalar izlemesi ve Batı’ya yanaşması yönünde… Bu gruplar batı ülkeleri; Amerika Birleşik Devletleri İngiltere, Almanya, Fransa İtalya hatta İsrail tarafından desteklendi. Ukrayna'da bulunan bazı sivil toplum örgütlerini, basını, politikacıları destekleyerek farklı bir politikanın oluşturulmasını sağladılar ve Ukrayna'da Turuncu Devrim gerçekleşti.

Tarih boyunca Kırım barış ve huzurun olduğu bir yarımadaydı. Bu yarımadada Ruslar, Kırım Tatarları, Ukraynalılar, Ermeniler, Grekler, Yahudiler ve diğer küçük gruplar halinde halklar yaşamaktaydı. Dolayısıyla çok milletli, çok dinli, bir topluluktu. Dolayısıyla Kırım'ın Ukrayna'nın içerisinde o dönemde farklı bir özelliği bulunmaktaydı.

“Amerika Savaş Öncesinde Ukraynalıları Silahlandırdı”

 Tunucu Devrim süreci yaşanırken Kırım halkı Ukrayna'nın iç savaşına katılmak istemedi. 2014 yılında önce Ukrayna'dan ayrıldılar. Bağımsızlığını ilan etti. Arkasından referandumla Rusya Federasyonu'na katılma kararı aldık. Daha sonraki yıllarda batı ülkeleri giderek Ukrayna'da şiddeti arttırdılar. Yani Ukrayna'nın Rusya'ya karşı durması yönünde büyük bir faaliyetler yürütmeye başladılar. Özellikle Cumhurbaşkanı Poroşenko döneminde bu faaliyetlerin hızı kontrollü olarak arttırılıyordu. Zelenski'nin cumhurbaşkanı olması süresince de Rusya karşıtı faaliyetler arttı. Amerika’nın Suriye, Irak, Libya ve Mısır'da uyguladığı politikaların dışında Ukrayna'da daha sert bir politika içerisine girdi ve Ukraynalıları silahlandırdı. Paralı askerler Ukrayna'ya girdi ve Rusya'ya savaş başlattılar. Nitekim Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi bu süreç sonunda gerçekleşti. Bugün maalesef Ukrayna yıkıldı. Ukrayna yerle bir oldu. Ukrayna halkının ve Rusya'nın barış içerisinde anlaşarak sorunları çözebilecekken bu duruma gelmesi elbette bizi üzüyor. Bu konuda biz de çok büyük bir üzüntü duyuyoruz ama çok şükür, 2014 yılında Ukrayna'dan ayrıldık. Eğer Ukrayna'dan ayrılmasaydık, bu süreci Kırım'da yaşayacaktı. Çok şükür ki Kırım Yarımadası’nda savaş yok. Halklar birbirlerine karşı kin beslemiyorlar. Ukrayna’daki milliyetçi ve radikal unsurlar maalesef Ukrayna devletini iç savaşa sürüklediler. Ukrayna nüfusunun yaklaşık yüzde yirmisi Rus, Rus nüfusunun yoğun olduğu bu yerde onları saymak, Ukrayna'yı bu hale getirdi. İnşallah savaş yakın zamanda biter ve barış imzalanır.

 

Ukrayna'da basın özgürlüğünde büyük bir kısıtlama var. Ukrayna'nın içindeki Nazist oluşuma değinmekten kaçınıyorlar. Bunları yok saymaya çalışıyorlar. Siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Örneğin birkaç gün önce Ukrayna Yargıtay'ı Galiçya Tümeni’nin Nazilikle alakası olmadığı kararını onayladı.

Galiçya Tümeni çok önemli. Galiçya, Osmanlı-Rus savaşlarında da en önemli bölge. Galiçya Tümeni dedikleri olay 1943 öncesi Almanya'da, Berlin'de Ukrayna milliyetçilerinin Almanya subaylarının eğitimiyle Nazi Almanya'sının içinde eğitilmiş olan askerlerin Sovyetlere karşı savaştığı tümendir. Bu gün o Galiçya Tümen'inin kalıntıları Ukrayna Devleti'ne hâkim durumdalar. Ukrayna'da Ruslara karşı beslenilen bu büyük kinin ve Ukrayna'yı yıkıma götüren savaşın sorumluları da bu Nazistlerdir. Galiçya Tümeniyle aynı fikirleri benimseyen Ukraynalılardır. Bunların Ukraynalı olup olmadıkları da belli değildir. Bu radikal milliyetçi Ukrayna unsurlarının hangi millete mensup olduklarını da düşünmek gerek. Sizin de söylediğiniz gibi bu konularla ilgili basın özgürlüğü yok. Bu konu hakkında yazılar yazılmasına izin verilmiyor. Ama Ukrayna'yı yıkıma götüren bu unsurlarla ilgili tarihte pek çok yazı, pek çok akademik araştırma buluyor. Ukrayna'daki bu kriz süreci bittikten sonra bunlar tek tek ortaya dökülecek. Dünya basını yazacak, tartışma programları olacak. Bu konuyu yakından bilen insanlar olarak biz de o dönemde ilgili düşüncelerimizi açıklarız. Haber Şanlıurfa olarak siz de bunları yazarsanız bizi memnun edersiniz.

Siz tüm dünyadaki Tatarların haklarına kavuşması için forumlar düzenliyorsunuz bu forumlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Moskova'da Kırım'da ve Kırım dışında yaşayan Kırımlılarla ilgili bir forum düzenlendi. Bu forma Ömür Bey'le beraber gittik. Bir gazeteci olarak bu forumu takip etti. Kendisi de bu formda görüşlerini açıklayan güzel bir konuşma yaptı. Biz bu tip formları uzun bir süreçtir yapmaktayız. Bu formun birincisini 2017 yılında Yalta'da gerçekleştirdik. 2018 de Ankara'da, 2019 yılında İstanbul'da, 2020 yılında Kırım'da bu forumu tekrar yaptık. 2022 yılının kasım ayında Moskova'da da daha üst seviyede formu yaptık. Kırım Cumhuriyeti hükümeti içerisinde Etnik Haklar Daire Başkanlığı bulunmakta.

Kırım'daki diğer milletleri oluşturan gruplarla birlikte, Kırım Kalkınma Vakfı, Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu ve Uluslararası Kırım Dostları Kulübü olarak ortaklaşa düzenliyoruz. Formun tekrar düzenlemesinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin'in, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un da forumu düzenlenmesinde bize destekleri oldu. Kendilerine buradan da teşekkür ediyorum. Biz bu forumla halkımızın ve Diasporadaki tüm Tatarlarının ne düşündükleri konusunda fikir birliğine vardık ve bununla da ilgili de sonuç bildirgesiyle yayınlayarak forumu nihayete erdirdik.

Ukrayna'da özel askeri operasyonlar sürerken bir yandan hala Kırım özelinde Batı’nın planlarının devam ettiğini görüyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kırım'ın 2014 yılında Ukrayna'dan ayrılarak Rusya Federasyonu'na katılması sonrasında dünya kamuoyu çok büyük bir tepki göstermedi. Önce Ukrayna'yla ilgili bu kriz sürecinde Minsk süreci yaşamaktaydı. Sürecinin doğal liderleri Rusya Federasyonu Devlet Başkanı, Ukrayna Federal Cumhuriyeti Devlet Başkanıydı. Almanya ve Fransa ile birlikte Minsk sürecini sürdürdüler. O zamanki Almanya Başbakanı Merkel, inisiyatif alarak ortaya koyduğu; “Kırım'ın ayrı olarak düşünülmesi gerektiği…” düşünceleri de etkili oldu. Macron da, Merkel'i destekledi. Ukrayna liderleri de bu konuda çok inisiyatif alamadılar. Fakat daha sonraki süreçte Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde Trump döneminin sona ermesi, Biden döneminde Amerika, Ukrayna özelinde yeni bir politika yürütmeye başladı. Konunun ön plana çıkarma politikalarında İngiltere de inisiyatif aldı. Almanya Merkel sonrası büyük bir siyasi krize girdi, lider boşluğu var. Bu süreçte bu ülkeler, Kırım Platformu’nu kurdular. İlk toplantılarını da Kiev'de yaptılar. Bu platforma tabii dayatma var. Batı ülkelerinin Kırım üzerinden Ukrayna'ya dayatmaları ve Rusya'ya karşı pozisyon almaları yönündeydi. Nitekim bunda başarılı oldular ve Ukrayna krizi çıktı. Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi gerçekleşti ve büyük bir yıkıma uğradı.

Batılı Ülkeler Ukrayna’yı Parçalamak İçin Kırım Platformu Oluşturdu

 Aslında Kırım Platformu, Batılı ülkeler tarafından Kırım Sorununu çözmek için, Kırım’la ilgili nihai kararlar almak değil, Kırım üzerinden Ukrayna'yı parçalama operasyonu yapmak için oluşturuldu. Yani Ukraynalıları teşvik ederek, Ukraynalıların ayrılıkçı kanatlarını destekleyerek böyle bir tehlikeli boyuta sürüklediler. Kırım Platformu, Rusya'yı parçalama platformuna, Ukrayna'yı parçalama platformuna dönüştü. O dönemde benim de şahsi olarak açıklamalarım var. Kırım Platformu üzerinden çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bu oyunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de çok dikkatli olması gerektiğini söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Dışişleri Bakanı'na bu konuyla ilgili de müracaatlarım oldu. Tezlerimizde haklı olduğumuzu Türkiye kamuoyuyla gördü. Batılı ülkelerin dayatmalarının Ukrayna'yı ne hale getirdiği de ortada. Yani Kırım Platformu, Kırım’a hiçbir fayda getirmeyen bir platformdur.

Kırım Tatarlarının yaşadıkları koşulları elde ettikleri başarıları daha fazla dile getirilmesinin çok önemli olacağını belirtiyorsunuz. Bu konudaki yol haritanız, planınız ne?

Kırım eski dünyanın merkezinde yer alan bir yarımada, Dünya hâkimiyeti Kırım çevresinde şekilleniyor. Dünyanın ilk kutuplaşması, bölünmesi 1856 Kırım Savaşı'nda gerçekleşti. Dünya ikiye bölündü. Bir tarafta Osmanlı ve İngiltere ve İtalya’nın başını çektiği Batı bloğu vardı. Diğer tarafta Rusya ve Almanya, Kırım savaşında karşı karşıya geldiler.

Şu anda bir “Dünya Savaşı” yaşıyoruz. Üçüncü dünya savaşı Kırım üzerinden şekilleniyor. Kırım 2014 yılında Rusya’ya dahil oldu. Sonrasında dünyada yeni dengeler kuruldu. Yeniden kartlar dağıtıldı. Gelişmeler yeni liderler çıkarmanın önünü açtı. Dünya tekrar çok kutuplu dünya dönemine giriyor. Artık dünyada tek Amerika yok. Farklı kutuplar var. Ukrayna krizinin çözülmesine paralel, önümüzdeki süreçte dünya kamuoyu için hazırlanan, Çin ve Tayvan'ın, Vietnam'ın içinde yer alabileceği yeni krizleri görebiliriz.

Ukrayna krizi inşallah çok daha fazla kan dökülmeden, barış ortamına girer. Bizler de maalesef Kırım Tatarları olarak bunun içinde yer aldık. Çok acılar çektik. Dedelerimiz, ninelerimiz, annelerimiz, babalarımız… çok büyük kayıplar verdik. Biz artık kaybetmek istemiyoruz. Halkımız ölsün istemiyoruz. Barış olsun. Ve refah içerisinde yaşayalım istiyoruz.

Derneğinizin ülkemizdeki üyelerine eğitim ve kariyerine destek olmak açısından iş birlikleri yapıyorsunuz. Bu iş birlikleri hakkında bilgilendirmek ve benzer planlarınız varsa bahsetmek ister misiniz?

Kırım'da ve Rusya Federasyonu içindeki muhtelif üniversitelerde vakfının burslarıyla okuttuğumuz öğrencilerimiz var. Gerek Türkiye içinde, gerekse başka yerlerde kültürel faaliyetler yapıyoruz. 2023 yılında da kültürel ve sportif faaliyetler planlıyoruz. Kırımlı öğrencilerin, Türkçe ve Rusça öğrenme konusunda özel talepleri var. Biz de bu taleplere yönelik çalışmalar yürüteceğiz. 

Özel Haber

Dilara Kaptanoğlu /  www.habersanliurfa.net

Kırım Ünver Sel Ukrayna’da savaş Batılı Ülkeler