Biz Suriye'ye Cihada Gidiyoruz…
Urfa'da ücretli öğretmenlik yapan Kadir Demir (22) ile henüz öğrenci olan Ömer Faruk Sezer, aynı gün "okula gidiyoruz" diyerek çıktıkları evlerine geri dönmeyerek kayıplara karıştı. ...
Urfa’da ücretli öğretmenlik yapan Kadir Demir (22) ile henüz öğrenci olan Ömer Faruk Sezer, aynı gün “okula gidiyoruz” diyerek çıktıkları evlerine geri dönmeyerek kayıplara karıştı.
Haber alamamaları üzerine polise başvuran ailerini bir gün sonrasında arayan gençler, ‘Hakkınızı helal edin. Biz Suriye’ye cihada gidiyoruz’ dedikten sonra telefonlarını kapattı.
Geride kalan aileler çocuklarının çeteler tarafından savaştırılmak üzere kandırıldığını ifade etti. Rojava’da gerçekleşen devrimin ardından başta El Kaide uzantılı El Nusra olmak üzere gibi çeteci örgütlerin özellikle geçtiğimiz yaz aylarında geliştirdiği saldılarda Afganistan ve Çeçenistan’dan taşınan elemanların yanı sıra bölge illerinden birçok genç kandırılarak bu savaşa sürüklendi.
Kamuoyuna daha önce yansıyan başta İzmir ve Adıyaman illeri gibi birçok ilde yerel örgütlenmeler aracılığıyla kandırılan Kürt gençleri, iktidar İslamı’na bulaşmış bu çete örgütlenmelerinin tuzağına düşerek Rojava’da savaştırıldı. Çocukları bu tazağa düşürülen ailelerin diğer ailelere daha önce bulundukları uyarılara rağmen gençlerin hala bu çeteler tarafından kandırılmaya devam edildiği Urfa’dan gelen bir örnek ile ortaya çıktı.
Urfa’da arkadaş olan Ömer Faruk Sezer ile Kadir Demir isimli gençler, bu çete örgütlenmeleri tarafından kandırılarak savaştırılmak üzere Rojava ve Suriye’ye götürüldü. Çocuklarının birden bire kayıplara karışmasının ardından haklarında haber alamayan aileleri hemen polise başvurdu. Bir gün sonrasında ailelerini arayan her iki genç, “Bizi aramayın. Suriye’ye gidiyoruz. Size mektup bıraktık, hakkınızı helal edin” dedikten sonra telefonlarını kapattı. ‘El Kaide kandırdı’ Öğrenci olan oğlunun kayıplara karıştığı gün sabah erken saatlerde dershaneye gitmek üzere evden çıktığını aktaran Ömer Faruk Sezer’in babası Nihat Sezer, oğlunun evden çıkarken “Akşam sınavım var, geç kalabilirim. Beni merak etmeyin” dediğini paylaştı. Oğlu Faruk’un daha önce hiçbir radikal grup ile bağlantısının olmadığını belirten Baba Sezer, “Nasıl böyle oldu anlamadım. Akşam sınavı olduğu için geç saatlere kadar bekledim, ama gelmedi. Gece geç saatlerde kendisini aradığımda cep telefonu kapalıydı. İlerleyen saatlerde bir arkadaşının evine gitmiştir diyerek o saatten sonra aramadım. Sabah çalıştığı işyerine gittim ve oraya da gelmediğini öğrenince eve döndüm. Eve döndüğümde Kadir Demir isimli arkadaşının ailesinin de gelerek çocuklarının kayıp olduğunu söylemesiyle polise başvurdum. Derken birgün sonrasında oğlumdan bir telefon geldi ve ‘Beni aramayın. Ben Suriye’ye cihada gidiyorum. Hakkınızı helal edin, size bir mektup bıraktım’ dedi ve telefonu kapattı. Mektuba baktığımızda kendisinin kullanmayacağı ifadelerle dolu bir yazı gördük. Mektubun sonunda ‘Hakkınızı helal edin’ yazılıydı. Ben oğlumu istiyorum. Oğlum Suriye’deki gruplar tarafından kandırıldı. El Kaide’den şüpheleniyoruz” diye yaşadıklarını anlattı. Annesi ‘perişan olduk’ Anne Lütfiye Sezer ise, oğlunun kayıplara karıştığı günden bu yana göz yaşları içerisinde. Hiçbir psikolojik sorunu ya da problemi olmayan oğlunun çevresi tarafından da çok sevilen bir çocuk olduğunu belirten Anne Sezer, oğlunun kandırılarak savaşa götürülmesindne bu yana perişan olduklarını ve bir an önce geri dönmesini beklediklerini ifade etti. Faruk da ‘okula’ diye çıktı Ömer Faruk Sezer ile aynı gün kayıplara karışan arkadaşı ücretli öğretmenlik yapan Türkçe Öğretmeni Kadir Demir’in de arkasında aynı ifadeleri içeren benzer bir mektup bıraktığını söyleyen Annesi Fatma Demir de, “Sabah erkenden ‘okula gidiyorum’ diye evden çıktı ve ardından hiç haber alamadık. Oğlumdan hiç farklı bir tavır veya bir gruba takılması gibi bir şey görmedim. Aklı başında bir insandı. Bize de aynı notları bırakmış” dediği oğlunun yolunu gözlüyor.