Emekli Diplomat Özdemir, Osman Bölükbaşı'nın Hayatını Anlattı!
Orta Anadolu Yardımlaşma, Dayanışma ve Kalkınma Derneği'nin Osman Bölükbaşı'yı anma programına katılan Emekli Diplomat Vahit Özdemir, Bölükbaşı'nın hayatını anlattı.
Osman Bölükbaşı’nın çektiği sıkıntıları anlatan Özdemir, “Osman Bölükbaşı, 10 yaşında annesini kaybediyor. Bu nedenle annesinin mezarının nerede olduğunu dahi bilmiyor. Osman Bölükbaşı’nın babası eşkiya baskısından dolayı Kırşehir’e göç ediyor. Osman Bölükbaşı 10 yaşında okula başlıyor Kırşehir’de. 1930-33 yıllarında istanbul Erkek Lisesi’ni bitiriyor. Bunun ardından o zamanki adıyla Mühendis Mektebi olan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kaydoluyor. Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nın açmış olduğu sınavı kazanıyor ve gemiyle İstanbul’dan Marsilya’ya gidiyor. Orada da 6 ay dil kursuna tabi tutuluyor. Sonrasında 1937’de Alman bölgesinde bulunan Fizik, Matematik Enstitüsü’de Matematik bölümünü bitiriyor. Türkiye’ye 1938 yılında dönüyor. Ama Fransa’da diplomasındaki adı aynen şöyle yazıyor; Hacı Osman Ahmet. Türkiye’ye geldikten sonra Kandilli Rasathanesi’nde asistanlık, Haydarpaşa Lisesi’nde Matematik öğretmenliği, ek ders olarak da Çamlıca kız lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Polatlı’da da yedek subay olarak 3 yıl askerlik yapıyor” dedi.
“CELAL BAYAR HAYRAN KALDI”
Siyasete nasıl girdiğinden de bahseden Vahit Özdemir, “Mehmet Altay Köymen, Bölükbaşı’na telgraf çekerek ‘Seni Celal Bayar’la tanıştıracağım’ diyor. Sümer Sokakta Demokrat Parti Genel Merkezinde Celal Bayar’la tanışıyor. Bölükbaşı, Türkiye’nin durumu tahlil ediyor ve Celal Bayar, ‘Sen Bölükbaşı değilsin, Alay başısın Alay’ diyor. Onu parti müfettişi yapıyorlar ağzı iyi laf yapıyor diye. 1946 yılında Demokrat Parti'ye girdi ve parti genel müfettişliğine atandı. Ancak, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına karşı sert bir politika izlenmesini isteyen bir grup ile birlikte 1947 yılında Demokrat Parti'den ayrıldı. Temmuz 1948'de Fevzi Çakmak ile birlikte Millet Partisi'ni kurdru. 1949 yılında İsmet İnönü ve Celâl Bayar'a komplo düzenlemek iddiasıyla tutuklandıysa da kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. 1950 Türkiye genel seçimleri'nde Millet Partisi'nin tek milletvekili olarak Kırşehir'den TBMM'ye girdi. Tabii bununla birlikte sıkıntılar başlıyor. Türkiye genelinde tanınmaya ve sevilmeye başlıyor. 1954 genel seçimlerinde bu ilde yüzde 44 oy alarak yeniden Kırşehir milletvekili seçilince, Demokrat Parti hükûmeti Kırşehir'i ilçe yaptı ve Nevşehir'e bağladı. Kırşehir 3 yıl boyunca ilçe olarak kaldı. Bu dönemde hükûmete eleştiriler yöneltti. Temmuz 1957'de TBMM'ye hakaretten tutuklandı” ifadelerini kullandı.
“MİLLETVEKİLİ YEMİNİ CEZAEVİNDE YAPTI”
Eski Büyükelçi Özdemir, şöyle devam etti; “Kırşehir, Haziran 1957'de yeniden il durumuna getirildi, ancak eski kazalarından Avanos, Kozaklı ve Hacıbektaş Nevşehir’de kaldı. Köyü Hasanlar köyü de yeniden il olan Kırşehir'e bağlanmayarak Nevşehir'e bırakıldı. Bu durumda, Ekim 1957 Türkiye genel seçimleri'nde, Cumhuriyetçi Millet Partisi'nden seçilen 4 milletvekilinin arasında yer aldı. Seçim günü hapiste olduğu için milletvekili yeminini Ankara Merkez Cezaevi 10. koğuşunda mahkûmların önünde yaptı. 1958 yılında DP'ye karşı güç birliği oluşturmak amacıyla Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Türkiye Köylü Partisi ile birleşmesiyle kurulan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin Genel Başkanlığına seçildi. 1959 yılında 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra 6 Ocak 1961 - 15 Ekim 1961 tarihleri arasında Kurucu Meclis Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Temsilciliği görevini yürüttü. 1961 genel seçimlerinden sonra uzlaşmaz bir tutum takınarak koalisyon hükûmetine katılmayı reddetti. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Haziran 1962'de İsmet İnönü'nün kurduğu koalisyon hükûmetine katılınca, 28 milletvekiliyle birlikte partiden ayrılarak yeniden Millet Partisi'ni kurdu ve genel başkanlığına seçildi.”