Ekrem Arpak Artık Sadece Vatandaş!

TAKİP ET

Müziği, yazarlığı ve gazeteciliği bırakma kararı alan Ekrem Arpak'tan zehir zemberek basın açıklaması yaptı.

Ses sanatçısı / köşe yazarı Ekrem Arpak yazdığı,yaptığı canlı yayında, yaptığı açıklamalar sebebiyle annesinin taziyesinde gözaltına alınmasını protesto edip Müziği, yazarlığı ve gazeteciliği bırakma kararı aldı.

Arpak;aldığı kararı yaptığı yazılı basın açıklamasıyla duyurdu.

Arpak basın açıklmasında ; Sevgili Şanlıurfalı hemşerilerim, değerli dostlar ve çok değerli basın mensubu emekçileri;

Gerek 2013 yılında kardeşim Mehmet Arpak ile birlikte adım attığım ve sadece 1.5 yılda 5 albüm, 1 sıngle, her birisi kısa film tadında çekilmiş ulusal, uluslararası mecrada şehrimin, ülkemin tanıtımına büyük katkı veren  8 klibe imza attığımız profesyonel müzik hayatımda... 

Gerek 2009 yılında Siyah Beyaz Yayın evinden piyasaya çıkan YEDİ RENK MASALLARI adlı öykü kitabı serisi ile başlayıp KUŞKU, UMUDUN GÜNEŞİ ve son olarak siyasi çekişmelere kurban edilen ZENGİN TOPRAKLARIN YOKSUL ÇOCUKLARI adlı roman, öykü, tanıtım kitaplarım yani edebiyat hayatımla...

Ve son olarak gerek 4 yıla sığdırdığım 2 binin üzerinde köşe yazılarımla köşe yazarlığı hayatımda kendime prensip ettiğim hak, hukuk, vicdan, adalet ve mağdurların ve memleketimin sesi olmak ilkelerine daima sadık kaldım.

Amatör veya profesyonel müzik hayatım boyunca dünyanın en zengin toprakları üzerinde yaşayan ülkemin en yoksul insanlarının yaşadıkları garip, orantısız yoksulluğun çelişkisi ile mücadele ettim.

Bulunduğum her platformda ve yaptıklarım ile şehrimin tanıtımına maddiyatla ölçülmesi imkansız katkılar yapmanın derin huzuru içindeyim.

Göbeklitepe'nin memleketimde tapınak algısı ile günah ilan edildiği yıllarda NEVALİ otelde yaptığımız basın açıklaması ile "1. GÖBEKLİTEPE ULUSLARARASI KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ" projemizi anlattık.

Ancak, o proje İSOT Festivali olarak formüle edildi ve davet dahi edilmedim!

Bu ülkenin onurlu bir Kürt evladı ve yedi bölgesine aşık bir sanatçı olarak dilime saygısızlık yapıldığında kabul etmediğim için kendi memleketimin birkaç milletvekili, belediye başkanı hatta bakanı yüzünden önce TRT Müzik'te reyting rekoru kıran programım sonra konserlerim engellendi ama duruşumdan ödün vermedim... 

Memleket sevdamdan da...

Müzik hayatımı bitirme noktasına getirenlerin durmaya niyetleri yoktu!

Onlar, memleket sevdasının verdiği manevi güç ve tertemiz ekmek kavgamı içlerine sindirmediler ve durmadılar...

Varlığı ile daima gurur duyduğum ve son kitabımda kendisine yer verdiğim Şanlıurfa Valimiz Sn. Abdullah Erin ile eski il milli eğitim müdürümüz Sn. Şerafettin Turan'ın ilimizi tanıtacak bir kitap ricalarını kırmayarak 2 yıl emek verdiğim özgün kitabımın milli eğitim diline çevrilmesi 6 ayımızı aldı!

Pedagogu, tarihçisi, psikoloğu, edebiyatçısı milli eğitim müdürlüğümüzün bilir kişi diye atadığı komisyonun eşliğinde yaptığımız çalışma ile ortaya "İLİMİZİ TANIYALIM" dersinde değerli öğrencilerimize ders kitabı veya kaynak olarak onaylanan bir eser çıktı.

Göbeklitepe başta olmak üzere memleketimdeki tüm tarihi, kültürel, yeraltı yerüstü zengin kaynaklarını... 

Memleketimde yetişmiş ve kendi dönemlerine damga vurmuş değerli şaiirleri, sanatçıları, siyasileri, sinema, tiyatro oyuncuları, kısaca her birisi peşlerinden milyonlar koşturup derin izler bırakan birbirinden değerli isimlerin yer aldığı kitabımız ilk planda Şanlıurfa genelinde yer alan 2. 976 okulumuza kaynak amaçlı 3'er adet dağıtılacak denilerek tasarlandı.

100'e yakın görselin yer aldığı ve yeni dünya edebiyat akımının öyküsel dilde yerel tarihçe tarzında kaleme alınmış kitabımız, 200 sayfa beyaz kuşe kağıda basılacak olup o dönem için 128.000 Türk lirası baskı maliyeti ortaya çıktı.

Dönemin BŞ Belediye Başkanı Sn. Nihat Çiftçi'nin öğrencilerimize hediyemiz olsun şiarı ile hem ilk 10 bin baskı hem sonrası yapışacak tüm baskıları ve basım maaliyeti içinde şahsıma söz verdiği 350 bin lira telif ve basım ücreti sözü ile BŞ Belediye meclis üyelerine sunuldu.

Ancak, öğrencilerimize dağıtılacak dolayısı ile öğretmenlerimizin, profesörlerin komisyonunda onaylanmış kitabım yine dönemin BŞ Belediye Başkanı Sn
Nihat Çiftçi'nin söylemi ile mobing uygulanarak garip şeyler yapılmaya başlandı... 

Hayatında kitap okumamış belediye çalışanları gece yarıları telefonla aranarak "Sakın onaylamayın!" uyarısı ile yeni kurulan saçma sapan, yetisiz isimlerce onaylanmadı! 

Yetmezmiş gibi birde şehirde Ekrem Arpak yalvardı kitabını satıyor dedikodusu çıkardılar!

Tabi bunun öncesi de var! Dönemin Siverek Belediye Başkanı Sn. Resul Yılmaz kişisel siyasi çatışmaları yüzünden konser ücretimi ödemedi!

Herkese borçlarını ödeyen Viranşehir Kayyum Belediyesi ve sonrasında başkan sözde dostum Salih Ekinci vekil Özşavlı'nın baskıları yüzünden 37 bin liralık konser ücretimi ödemedi.

Sn. Erin öncesi Şanlıurfa Valimiz Sn. Güngör Azim Tuna' ya yanlış ve yalan, iftira dolu bilgiler verilerek  Topçu Meydanında verdiğim konsere önce 200 polis gönderilmek sureti ile adeta terörist muamelesi yapıldı sonra konser ücretimin 45 bin lirası ödenmedi!

BŞ Bünyesinde 5 ilçede sahne aldığım ve toplam 25 bin lira tutan etkinlik ücretim aylarca ödenmediği gibi faturası şantajcı gazeteciye gönderilerek "Sanatçı Görünümlü Faturacı Sahalarda!" başlığı alçakça haberler yaptırıldı!

Çünkü benim ilkeli, dürüst, mağdurdan yana ve gerçek habercilik anlayışım birilerini rahatsız etmişti...

Evet, gelelim gazeteci olarak gasp edilen haklarıma!

BŞ ve ilçe belediyelerinin GTV ve diğer uydu kanallarına aylı 15 bin lira ödediği. Bazı gazetecilerin,basın müdürü, danışman olduğu (Bu gazeteciler arasında sitesi FETÖ'den kapatılmış, TARAF ve ZAMAN Gazeteleri resmi Urfa temsilcileri ile 15 Temmuz Akşamı karakoldan kurtarılanlar da dahil) Urfa da ortağı olduğum site Ahin Güneş kardeşimle Ruha TV ki iddia ediyorum: Ak Parti milletvekilleri, belediye başkanlarının çoğunlukla hizmetlerini anlattıkları kanalımız ile her bir köşe yazım hatta twitim bile tonla para ödenen bu isimlerin toplamından fazla okunmakta, izlenmekte olduğu halde: BŞ tarafındam alay eder gibi 2.000 lira aylık teklif edildi!

Yetmedi yerel seçimde kendisinin daveti ile tam 69 gün yüzlerce mahalle, 9 ilçe yüze yakın dağ köylerinde, mitinglerde oy istediğim. Yüzün üzerinde makale ile destek verdiğim ve seçim sürecinde MADO da 40 kitabımın parası olan 1.460 lirayı ödeyip "Seçilirsem şeref namus sözü sana yapılan kitap ayıbını ben kapatacağım". Nihat Çiftçi'nin söz verdiği 350 bini ödemem ama 150-200 bine takbül eden kirabını ben alacağım" sözü veren BŞ Belediye Başkanımız Sn. Zeynel Abidin Beyazgül kendi aile şereflerine dil uzatanları mahkemeye vermek yerine ve defalarca kimlerin yaptığını kanıtlamama rağmen, sanki yapan benmişim gibi ilçe belediyelerine "Ekrem Arpak ve Ahin Güneş ile görüşen, destek olan yanıma gelmesin!" talimatı verdi!

17 aydır Urfa da basın hakları ödenmeyen iki isim ve Ahin Güneş olduk.

Sevgili Dostlar, Urfalı Hemşerilerim ve değerli basın mensupları;

Makamınız, gücünüz, renginiz, inancınız, diliniz ne olursa olsun. Bir sanatçının, yazarın helede size emek vermiş bir insanın onuruyla, ekmeği ile oynamak öncilikle kul hakkı yemektir...

PEKİ NEDEN!

Evet, bütün bunların şahsıma neden yapıldığının 4 ayrı gerekçesi vardı!

1- M. KASIM GÜLPINAR'I SEVMEK!

Yıllar önce memleketim için neler yaparım arayışı içinde iken şehrimde 6 dil bilen, geçmişinde zerre şaibesi olmayan, milletvekili maaşını yoksul öğrencilere, tarıma elverişli arazilerine köylülere ücretsiz dağıtan bir nevi bu coğrafyanın son aristokratlarından, asilzade bir beyefendi olduğunu öğrendim.

Her yönü ile vicdan, merhamet ve vizyon kokan bu değerli insanı milyonlara anlatmayı kendime şiar edindim.

Onun gibi olmak mümkün değildi ama onun çizdiği doğru yolda olmak mümkündü, şerefti, insanlık görevimdi... 

Hepinizi şerefimle temin ederim ki, dün ve bugün bu yolda yürürken onurlu duruşumdan ödün vermedim. 

Birgün olsun benden talebi olmadığı gibi para veya tehditle kendilerini yazmam veya hatalarını örtbas etmem için bana gelen isimleri yazsam aklınız durur! 

Son yaşanan örnek İstanbul'a öz yeğenlerini şahsıma gönderip önce "Bagajda uzi silahları var!" tehdidi savuran, sonda tehdide boyun eğmeyince   kendisine dair eleştirilerimi kaldırmam için 100 bin lira teklif ettiren Halil Özşavlı'dır.

Ki aynı Özşavlı bir sene öncede Viranşehir yemek ihalesi için ortaklık görüşmesi yaptığı adamlara. " Ekrem Arpak' ı susturun ihaleyi alın! " talimatı vermiştir.

Sonra ne mi oldu?

Ak Davanın coğrafyamızdaki en değerli ismini kaleme aldıkça birileri bundan rahatsız oldular.

Yanlış anlamayın! Rahatsız olanlar ne HDP ne CHP nede başka bir ideoloji veya partiden insanlardı.

Rahatsız olanlar:Şanlıurfa mitinginde Cumhurbaşkanımızın önüne şehir hastanesine dair yanlış bilgi veren insanlardı!

Durmaksızın Cumhurbaşkanımızı yanıltan, birbirleri ile uğraşmaktan, akrabalarına makam atama derdine düşmekten, vatandaşı mağdur etmekten başka hiç bir iş yapmayan bazı Ak Partililerdi... 

Ve başladılar "Ekrem Arpak Gülpınar'ın militanıdır!" gibi alçakça bir algı operasyonu ile ekmeğimle oynamaya!

Peki,

1- M. Kasım Gülpınar Ak Partinin bölgenin en değerli Ak Partili isimlerden birisi değil mi?

Her seçimde mitingleri sırtından doldurduğunuz vekilimiz değil mi?

M. Kasım Gülpınar'ı anlatmak Ak Partiye hizmet etmek değil mi?

2- Peki, Ekrem Arpak M. Kasım Gülpınar sayesinde bir makama mı oturmuş? Maaş mı almış veya torpil mi yapmış?

3-Peki, Ekrem Arpak Gülpınar adı veya referansı ile hangi kurumdan, belediyeden para, makam, iş, ihale almış? Varda açıklamayan namerttir.

4- Peki, Gülpınar sayesinde tek bir evladım, yeğenim, akrabam işe mi girmiş?

Arkadaş yukarıda yazdıklarımın hepsini sevdiği gazeteciler için yapan siyasileri de biliriz.

Şükürler olsun ki, Gülpınar dediğiniz benim veya yakını tek bir kimse için bunları yapmamıştır.

2- ABDULLAH ERİN'İN ADAMI!

Yine Cumhuriyet tarihimizde belki de Şanlıurfamıza gelen; vicdanı, merhameti, duruşu ve büyük devlet adamı ile en değerli valilerimizden birisi olan Abdullah Erin'i anlatmak, onun şefkatli devlet elini dile getirmekle suçlandım! 

*Valinin yalakası!
*Valinin adamı!
*Valinin ispiyoncusu!

Bunu bizzat yüzüme söyleyen Mimar Efendiden tutunda siyasiler var bende!

Peki Allah Aşkına?

1- Bir yandan bana bunu yaparken valinin yeğeni olduğu için Mardinli bir adamı ŞURKAV başkanı yapmak nasıl bir çelişkidir?

2- Hiç bir özelliği olmayan adama yüz binlerce lira verdiniz! Bu nasıl bir çelişki ve pis bir oyundur?

3- Şanlıurfa Valisi Ekrem Arpak için kimi aramışta maddi destek verdirtmiş?

Yahu, Sn. Vali kendi yazdırdığı kitabın hakkını ödetmedi daha...

3- NİHAT ÇİFTÇİ'NİN ADAMI!

Nihat Çiftçi Ak Partinin bir önceki Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı değil mi?

Dolayısı ile Sn. Çiftçi' nin 3.5 yılda memleketime yaptığı çok değerli hizmetlerini anlatmış olmak partiye hizmet değil mi?

1- Peki, bu süreçte Nihat Çiftçi Ekrem Arpak'a hukuki yada hukuksuz kaç kuruş vermiştir?

2- Yahu sizlerin baskıları ile kitap ücretimi ödemeyen adam değil midir Sn. Çiftçi?

Velhasıl Ak Partinin iç muhalefeti yüzünden ekmeği, alın teri gasp edilen sanatçı, yazar ve gazeteci olmaktan istifa ediyorum artık!

Şanlıurfa'nın 2 Ak Parti milletvekili Halil Özcan ve Halil Özşavlı'nın ısrarı ile annemin taziyesinde bir vatan haini gibi gözaltına alındım!

Evet, seri bir katil, bir vatan haini gibi! Annemin mezarda bedeni taze iken daha gözaltına alındım yahu! 

Günahtır! 
Ayıptır! 
Zulümdür! 

Haklarım gasp edildi ama beni koruyanlar vardı öyle mi?

BIRAKIYORUM CUMHURBAŞKANIM!

Sn. Cumhurbaşkanım,

46 yıllık özel, farklı veya eş zamanlı tarihler arasında sürdürdüğüm müzik edebiyat ve köşe yazarı hayatım hayatım boyunca şükürler olsun alnım ak, başım dik yaşadım.

Ve bugün itibari ile müziği, edebiyatı, köşe yazarlığını Ak Parti hizmetlerini veya Ak Partinin değerli isimlerini kaleme almış olmanın suçlusu ilan edilerek insanlık dışı muamelelere maruz kaldığım için herşeyi bırakıyorum!

Gördüm ki, savunduklarımın gözleri önünde hak gasplarına devam edilecek! 

Gördüm ki, ben bu kirli oyunlar içinde kalırsam evlatlarımın yüzüne bakamam! 

KİMSE HABERİM YOK DEMESİN!

Sn. Cumhurbaşkanım,

Şahitlik ederim ki, gerek başbakanlığınız gerek başkanlığınız dönemlerinde memleketime ülke tarihi boyunca yapılan ekomomik desteklerin misli fazlası ile destek oldunuz.

Bu değerli desteklerinizi kaleme aldığım ve bu desteklere rağmen neden Urfa halkı yoksuldur dediğim sayısız makalem vardır.

Ben, liyakat yoksunu, şahsınızın davasından bihaber bazı kesimlerin memleketime verdiği zararları haykırdım! 

Ben, dünyanın en zengin toprakları üzerinden her yıl gurbet ele giderken, dönerken ölen mevsimlik işçi dramlarını anlattım. 

Ben, Cumhurbaşkanının savaştığı sigarayı kaçak yollardan ülkeme sokanları anlattım! 

Ak Partiye ve çizdiğiniz yola ihaneti yani...

Sizin gücünüz ve Urfa halkının size olan güveni, sevgisi ile makam sahibi olan bazı isimlerin içine düştükleri nepotizm bataklığı yüzünden Ak Partinin aldığı zararları anlattım. 

Ben bana yakışanı yaptım... 

Son olarak tüm genel başkan yardımcılarımıza bakanlarımıza yaşananları aktardım. 

Kimse şahsıma yapılan ayıptan ve Urfa da yaşananlardan haberimiz yoktu diyemez! 

Şahsınıza iletilmediğini biliyorum... 

Ve gasp edilen tüm haklarımın tek zerresini gasp edenler ile buna karşı suskun kalanlara helal etmeden evime dönüyorum. 

Sazımı, kalemimi, gasp ettiğiniz haklarımı alın başınıza çalın! 

Sayenizde değil sanatçı, yazar: Artık İNSAN değilim! 

Çünkü ben, elleri nasırlı Ahmet Akkoyun adlı babanın gasp edilen haklarını görmezden gelecek yazar değilim! 

Çünkü ben başta PİKTES olmak üzere ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin haklı kadro mücadelelerine duyarsız kalacak gazeteci değilim! 

Çünkü ben, Viranşehir'i liyakatsız akrabalarının makam bahçesi haline getiren vekili övecek gazeteci değilim! 

Çünkü ben, DEDAŞ'ın uygulamaları nedeniyle  derin mağduriyetler yaşayan çiftçilerimizi görmeyecek yazar değilim. 

Çünkü ben, peygamberler şehrinde kadınlarımıza, genç kızlarımıza iş, atama vaadi ile tacizde bulunulduğu iddialarına göz yumacak gazeteci değilim! 

Çünkü ben, Sn. Cumhurbaşkanının ve iktidarın tüm yatırımlarına rağmen gençlerimizin madde bağımlılığının, işsizliğin pençesinde kalmasına çare bulamayan liyakat yoksunu siyasileri alkışlayacak kadar karaktersiz değilim...

Çünkü ben, FETÖCÜ vatan haini gazeteci değilim! 

Çünkü ben yalaka değilim! 

Böyle biri olmadığım için bana her türlü kirli baskıları yapan ve ekmeğimle oynayanların oyunları ile baş edemedim. Bu bana dert oldu! 

Ancak annemin taziyesinde gözaltına aldıracak kadar alçalanların, tehdit edenlerin karşısında bir gün olsun boyun eğmedim buda onlara dert oldu ya şükürler olsun... 

En kalbi sevgi ve saygılarım ile Cumhurbaşkanımıza, kamuoyuna.... Ekrem Arpak Artık sadece vatandaş! diyerek basın açıklamasına son verdi.

ekrem arpak