Ekrem Arpak'tan Kulis bilgileri... HDP NE YAPIYOR ? İLÇELERDE SON DURUM!

TAKİP ET

Ekrem Arpak'tan Gündemi Sarsacak Dev Analiz...

Kimse benden olmayanı beklemesin!

Her doğru her yerde söylenmez diyene inat: Doğru tektir ve her yerde söylerim arkadaş..

Sosyal, kültürel, profesyonel, siyasi, inanç ve daha bir şehri  yönetecek adayı belirleyecek hiç bir kriterin masada olmadığı; bilakis doğrusal analizlerden, halkın iradesinden, bölge, şehir, ülke gerçeklerinden, liyakattan uzak, tamamen kirli ilişkilere dayalı bir yerel seçim sürecini daha yaşıyoruz maalesef!

Ülke genelinde yaşanan hengâme malum da! Urfa her zamanki gibi sorunlu il olma etiketini bir gurur apoleti gibi omuzlarına taktı bile!

Urfa yerel seçim gündemine ve özellikle bazı ilçelerimizdeki durumun analizine geleceğim elbet ama yüksek müsadeleriniz ile ülkemde yaşanan bazı gerçeklere parmak basmak istiyorum.

HDP NE YAPIYOR?

Bütün kalbim ile söylüyorum. Ülkemin veya Avrupa'nın en saygın üniversitelerinden mezun ve liyakat sahibi Kürt kökenli doktor, avukat, hakim, savcı, mühendisler başta olmak üzere; birçok meslek grubundan Kürt genci bugün sokakta selpak satıyor, garsonluk, inşaat işçiliği, geri dönüşüm sektöründe hayata tutunma mücadelesi veriyorsa: Bunun tek sorumlusu ülke genelinde oy oranı %002 bile olmayan Türk solu takıntısından kurtulamayan HDP'dir!

Türk sonunun alfabede harf kalmadık şekilde kendi içinde yüzlere bölünmüş fraksiyonlarından birinden eş başkan transfer ederseniz; işte böyle çözüm sürecini yerle bir edecek eylem ve söylemler ile Kürt halkını perişan edecek sürece girersiniz!

Nihayetinde ülke genelinde toplasan bir minibüs dolduramayacak Türk Solundan zorlama ile iki minibüs dolusu milletvekilini meclise sokan ve eş başkan düzeyinde direksiyonun teslim edildiği süreç, Selahattin Demirtaş gibi ülke tarihinin en önemli siyasi figürlerinden birini dört duvar arasına mahkum edecek sonuçlar doğurur!

O Türk soludur ki; yüz yıla yakın ülke tarihinde Kürt halkına en büyük hak iadelerini sağlamış, Kürt halkını reel anlamda bağrına basmış ve dahi Kürt kökenli Kemal Kılıçdaroğlu'nun memleketi Dersim halkından Dersim Katliamı nedeni ile özür dilemiş Recep Tayyip Erdoğan ile masaya oturması, çözüm sürecine katkı vermesi gerekirken; Demirtaş'ın önüne "Seni başkan yaptırmayacağız!" sloganı koyarak "Sırtımızı PYD'ye dayadık!" gibi akıl yoksunu söylemlerle çözüm sürecini bitirmişlerdir.

Her türlü asimilasyon, katliam, işkence ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları halde yüz yıllardır varlıklarını sürdüren Kürt halkının genleri ile oynayan Türk solundan başka bir ideoloji değildir.

Genel seçimde 80 milletvekilinin 47'si Türk olan HDP'nin ısrar ile Kürt partisi olduğunu savunması ama bir yandanda Türkiye partisiyiz söylemi çelişkidir!

Öyle bir çelişkidir ki; Kürt halkının bugünlerde yaşadığı her acının direk sorumlusudur!

Acı demişken; Türk solu bir asırdır Rus yazarların romanlarında geçen ve açlıkla, orak çekiçle devrim yapacağız kafasında dünya gerçeğinden uzak bir düşünceye saplandığı için bir arpa boyu yol alamamıştır.

Dolayısı ile bulaştığı her bireye, topluma açlık, hapis, yokluk dışında bir yaşama alanı sunamamıştır.

İşte HDP'nin bu zaafını iyi bilen CHP her zamanki kurnazlık ile yerel seçimlerde HDP ile ittifak yoluna girmiştir.

Çünkü uzun yıllardır ülke siyasetinde durum aynen şudur: 

Uğruna ölmek pahasına oy veren Kürtler ama meclise giren ve varlıklarını sürdüren Türk solu ve ülke tarihinde yaşanmış en kanlı Kürt/Alevi katliamlarının altında imzası bulunan CHP olmuştur.

Çözüm sürecinde tek damla kan akmaz iken kazılan hendeklerin Kürt kanı ile dolması tam da bundandır!

HDP'nin sürekli omuz vererek ayakta tuttuğu Türk solu ve CHP'nin Kürt halkına vaat ettiği tek gerçek açlık, sefalet, sahipsizlik, mahpus damları ve ölümdür!

Pratikte de Kürtlerin an itibari ile yaşadıkları bundan ibarettir.

Bir Kürt olarak HDP için önerim derhal Türk solu saplantısından ve CHP ittifakından kurtulması; ülke tarihinde Kürt halkına en büyük yakınlık göstermiş Erdoğan ile samimi bir şekilde diyaloğa girmek; kendi özgün adayları ile yerel seçime girmektir.

Doğru dürüst Kürtçe dahi bilmeyen ve de Kürt coğrafyasında yaşanan açılardan habersiz eş başkanlarla Kürt halkına yarar değil; zarar vermeye devam edersiniz.

Çözüm iktidar partisi ile samimi diyalog ve sorunun kökten çözümüne katkı yapacak Türkiye partisi olma yolunda ciddi adımlar atmaktır.

Türk solu kuyruğu olmak değil.

ŞU REZİL ADAMLAR!

Gelelim yazımın başlığına konu olan Erdoğan çizgisi meselesine.

Milat gazetesinin değerli köşe yazarı, benim de can dostum Avukat Ercan Ezgin'in kaleme aldığı gibi;

"Benim korkum, Feto davalarının da Ergenekon ve Balyoz davaları gibi sulandırılması, intikam veya tasfiye amaçlı çorbaya dönmesi, gel zaman git zaman ileri ki yıllarda aynen Ergenekon davasında olduğu gibi "Fetö yoktur, tamamen kumpastır" kararına bürünmesi!"

durumun yavaş yavaş realiteye dönüşmesi sürecinde giriyor olmamızdandır.

Bakınız; Fetö terör örgütü gibi: Dünya üzerinde kendi ülkesinde masum sivil halkın şehit edildiği, düşmanların yaklaşamadığı millet meclisini bombalamış başka bir örgüt yoktur...

Bu örgüt başta lider kadrosu ve militanları ile tamamen ülkeden temizlenmedikçe 80 milyon rahat nefes almayacaktır...

Dolayısı ile örgütün lider kadrosu, militanları ve eli kana bulanmış, darbe girişiminde direk etkisi olmuş her bir kimse en ağır cezalara çarptırılmalı; Erdoğan'ın çizdiği dünyanın saygın ülkesi olma yolundaki bütün engeller bertaraf edilmelidir.

Lakin üzüntü ile görüyorum ki; Türk solu nasıl ki; Erdoğan'a Kürt sorununu çözme yolunda ciddi engeller koyuyorsa; bazı güçlerde bugün Fetö terörünün bitmemesi için de ciddi kumpaslar kurulmaktadır.

Aylardır gerek köşe yazılarımda, gerek sosyal medya da defayeten ifade etmeye çalıştığım gerçek şudur:

Ülkem de Kürt sorunun çözülmesini, Erdoğan liderliğinde dünyanın sayılı ülkelerinden biri olmaya doğru gidecek Türkiye gerçeğini görüp korkanlar vardır!

Ve bunlar Fetöcü avını masum insanların linç edildiği; kriptocu fetöcülerin korunduğu bir süreç haline getirmişlerdir.

İddia ederim ki; KHK/OHAL mağdurlarının %80'ni masumdur!

Ve CHP'nin de destek verdiği süreç: Kürt halkı ile KHK/OHAL mağdurları üzerinde kurulacak ve dahi açlığa, yokluğa, sosyal ölüme varan acımasızlık ile ülke geneline Erdoğan düşmanlığı empoze ederek Erdoğan'ı durdurma politikasıdır.

Bunu başarmanın en basit, en pratik yolu da basın ve medyayı etkin kullanmaktır.

Bu yüzdendir ki; bütün ülkenin fanatik bir Fetö hayranı olarak bildiği Erkan TAN gibi ırkçı, hastalıklı ruh hallerinde isimler bugün hala ülkenin en saygın TV kanallarında ölüm, nefret, kin kusmaktadırlar!

Çok değil; birkaç yıl öncesine kadar Fetö terör örgütü elebaşı için nerdeyse tapınma seansları düzenleyen ve hasret şiirleri düzen TAN utanmadan, zerre düşünmeden ve insanlığa, evrensel hukuka, vicdana, inanca sığmayacak şekilde "Kelleleri alınmalıdır!" diye biliyorsa: Bu Erdoğan'ı savunmak değil Erdoğan nefretini ekmek ve körüklemektir...

Ve gerçek vatan hainliği budur aslında! Yani ötekileştirmek, ekranlardan ölüm emri yağdırmak, cinayete azmettirecek eylem ve söylemlerde bulunmaktır.

80 milyon insan aptal değildir!

Fetö ele başına destansı övgüler yağdıran; evladı cinayet zanlısı olduğu halde özgürce eğlence mekanlarında çapkınlık yapan ünlü yönetmen Sinan Çetin'in lüks bir hayat sürdüğü ülkemde masum bir öğretmeni, doktoru, avukatı, savcıyı "Fetö terör örgütünün kazanılacak personel" sayması nedeni ile; yok efendim sendikaydı, bankaydı, zorla gönderilmiş sosyal medya mecraları kriterleri ile açlığa, yalnızlığa, sosyal ölüme terketmek saçma sapan ve Ak Parti ile Erdoğan çizgisine vurulan en büyük darbedir.

Her birinden milyonlar kazandığı yarışmalar da ünlü fetöcü fabrikasına dönen Acun Ilıcalı'nın dev olduğu ülkede terör örgütleri ile girdiği mücadelede kurşun yemiş askerim, polisim inşaat sektörüne mahkum olmuşsa bu Ak Parti ve Erdoğan çizgisine vurulan darbedir.

Bir milletin iradesini temsil eden mahkemelerin beraat, takipsizlik kararlarına rağmen ve dahi haklarında yargıya dahi gidilmemiş Profesörler sokakta selpak satacak hale düşmüşken: Milletvekillerinin, bürokratların ve zengin iş adamlarının torpille adam iade ettiği KHK/OHAL komisyonu Erdoğan ve Ak Partiye darbedir.

Ülkem için an itibari ile en büyük tehlike: Kürt halkı ve KHK/OHAL mağdurları üzerinden 80 milyona empoze edilmeye çalışılan Erdoğan Ak Parti düşmanlığdır.

Bunun yanında Ak Parti içine sızmış sürü ile tefeci, rüşvetçi, ihaleci isimlerin varlığı yine Erdoğan çizgisine ve Ak Partiye darbedir.

Misal: Urfa, Mersin ve Adıyaman'ı tefeciliğin kucağına itenlerin mecliste Ak Parti çatısı altında ne işi var?

Genel seçimde yaptığı saçma sapan liste ile Urfa'nın fedoal yapısı ve siyasi genleri ile oynayarak CHP ile MHP'ye birer milletvekili kazandıran Fakıbaba'dan hala nasıl bir medet umulmaktadır?

Velhasıl 80 milyon insanın Fetöcü olarak bildiği isimlerin bugün ekranlardan yaptığı yalakalığı halkın gözlerine sokarak yaşadığı lüks hayatlar; bazı siyasilerin, bürokratların hala o koltuklarda keyif çatması, olmayan terör kahramanlığı ile Kürt halkına zulmeden tefeci-rüşvetçi, ihaleci isimlerin varlığı Ak Parti ile ülke tarihinin en önemli liderlerinden biri olan Erdoğan'a ihanettir!

Ak Parti kan kaybetmekte; Urfa merkez dahil olmak üzere en az 7-8 ilçe diğer partilere kaptırılmak üzeredir.

ÇÖZÜM!

Bütün bunların ortaya çıkış nedeni benim aylardır ifade etmeye çalıştığım "Birileri Erdoğan ve Kürt halkı ile masum KHK/OHAL mağdurları arasına beton duvarlar örüyor! Birileri Erdoğan düşmanlığını 80 milyona empoze ederek ülkenin barışı, huzuru, ekonomisi üzerinde  manipülatif kumpaslar düzenliyor!" tespitlerimde gizlidir.

Peki, bu tespitlerin çürümesi noktasında çözüm önerin var mıdır; derseniz, var...

1- KHK/OHAL mağdurlarının Doğu/Batı Almanya birleşirken ortaya çıkan benzer sorunun çözülme yöntemi. Yani sorumlu memurluk yolu ile mağdurların işlerine iade edilmesi ve konulacak 2-4 yıl aralıklarında kendilerini varsa terör örgütü ile uzaktan bile yakınlıkları arınmaları; yoksa zaten ispat etme şansı verilmesi.

Böylece sayıları yüz binleri aşan mağdurların aklında, vicdanında ve ruhunda "Erdoğan'ın bilgi ve talimatı ile masumların kaderi ile oynanıyor!" önyargısı kırılmış; haksız yere tek bir kişi bile işinden, aşından hatta hayatından olmamış olur.

Zira, suçlu dahi olsa yüz binlerce insanı ömür boyu işsizliğe, yalnızlığa, açlığa, sosyal ölüme terk etmenin ne dinimizde ne evrensel hukukta yeri yoktur, vebalini kimse ödeyemez.

2- Erdoğan yüzünü Kürt halkına dönmeli; parti içinde ve özellikle kabine de Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile parti arasında köprü olabilecek bölge milletvekillerine yer verilmelidir.

İLÇELERDE DURUM!

1- SİVEREK!

Sevgili Dostlar; Siverek'te an itibari ile durum şudur. Üzerlerinde anket yapılan 5 isim yani 

1- Şehmus Aydın
2- Celal Akıl
3- M.Ali Göngen
4- Nusret Tüysüz
5- Hasan İzol 

İsimlerinden birisi ile yola devam edilecektir gibi görünüyor. Başka bir aday olur mu, olur neden olmasın?

2- CEYLANPINAR!

İçlerinde aynı anne babadan ağabeyimin de yer aldığı aday adaylarının birlikteliğine rağmen Menderes Atilla yeniden aday olma hususunda en güçlü isim olma durumunu sürdürmektedir.

Farklı bir aday en azından benim adıma sürpriz olacak.

3- EYYÜBİYE!

Mevcut Başkan Mehmet Ekinci sürecin başından beri yeniden devam edilmesi yönündeki teveccüh edilen isim olmayı sürdürüyor.

Bu saatten sonra da durumun değişmesi benim için sürpriz olur.

4- BOZOVA

İki Aksoy arasında süren amansız yarış devam ediyor ama ibre Fatih'ten çok diğerini gösteriyor!

5- HİLVAN

Aslan Ali Bayık tekrar devam edebilir lakin başka bir aday ismi hala masada duruyor.

6- VİRANŞEHİR

Bu ilçede 4 Mehmet'in ismi geçiyor!

An itibari ile kulislerde Mehmet Günak ismi ön plana çıkmış durumda.

Mehmet Yıldırım diyenler de az değil. Öte yandan Mehmet Akyürek ismi geçmekle beraber benim için Akyürek Viranşehir için seçimi kaybettirecek isimdir.

7- BİRECİK

Birecik'te skandal üstüne skandal patlıyor!

78 yaşındaki ismin aday olacağı söylentisi halkı ciddi rahatsız etmiş durumda. Ayrıca mevcut başkanın kimseyi takmadığı iddiası bir başka sıkıntı.

Tam bir muamma durumu yani.

8- HALFETİ!

Kaymakamın istifa ederek aday olması kaymakamı işaret etse de Halfeti de HDP güçlü gibi görünüyor.

9- SURUÇ

Mevcut Milletvekilinin belirleyeceği söylentisi doğru ise hiç bir aday benim nazarımda halkın temsilcisi değildir.

Ayrıca zaten HDP kazanacaktır ve üzerinde konuşmanın, tahmin yürütmenin de anlamı yoktur.

10- AKÇAKALE & HARRAN 

Her iki ilçede de MHP giderek güçleniyor! Özellikle Akçakale de mevcut başkanın gideceği fikri ağır basmış durumda.

12- KARAKÖPRÜ

Her ne kadar birileri mevcut başkan Metin Baydilli'nin üstünü çizmeye ve anketler ve genel merkez üzerinden yıpratmaya çalışıyor; Nihat Çiftçi ismi empoze edilme noktasında algı operasyonu yapıyor olsa da: Metin Başkan en güçlü isim olma konumunu koruyor.

13- HALİLİYE

Üzerinde her gün başka bir isimin ön plana çıktığı ilçemizde mevcut başkan sessizliğini koruyor ve şahsi kanım başkanın kalacağı yönünde.

Lakin, sürpriz bir isim de beni şaşırtmaz ama o isim asla Suruç Milletvekilinin arzusu ile olmaz!

SORUNLUYUZ VESSELAM!

Şimdiden Ak Parti, HDP, CHP'den aday olacak bütün adaylara başarılar dilerim.

MHP'den çıkacak adaylar umurumda değil ve başarı falan da dilemiyorum!

Zira MHP benim şehrimin, bölgemin gerçeklerine hakim bir parti olmadığı gibi varlığımı inkar eden bir partiye başarı dilemeyi de kimliğime, inancıma, duruşuma hakaret sayarım.

Gelelim Zeynel Abidin Beyazgül başkana: 

Gerçi benim kaderimdir kime kardeş olduysam darbesini yemek ama olsun ve Allah aşkına bu güzel adamı rahat bırakın!

Güzel şeyler yapacaktır, emin olun...

Nokta.

Ekrem Arpak / habersanliurfa.net

Kulis bilgileri