HAÇLI SEFERLERİ SIRASINDA ÖNEMLİ ROL OYNAYAN TARİHİ HIZMALI KÖPRÜNÜN EFSANESİ

TAKİP ET

Tarihi Hızmalı Köprüsü, Şanlıurfa il merkezinde Kara koyun Deresinin üstünde yer almaktadır. M.Ö. 2000 yılında yapıldığı düşünülen köprü, Haçlı Seferleri sırasında önemli rol oynamıştır. Günümüze kadar gelen onarım kitabesi ise 1843 yılındadır. 

Tarihi Hızmalı Köprüsü, Şanlıurfa il merkezinde Kara koyun Deresinin üstünde yer almaktadır. M.Ö. 2000 yılında yapıldığı düşünülen köprü, Haçlı Seferleri sırasında önemli rol oynamıştır. Günümüze kadar gelen onarım kitabesi ise 1843 yılındadır. 

Bu onarma işlemi Mehmet Sait isimli bir kişi tarafından yapılmıştır. Yakın tarihlerde ise Şanlıurfa il özel idaresi tarafından onarımı yapılmıştır. Kara koyun deresi üzerinde ki köprülerin en büyük olanıdır. Bir efsaneye göre Kara koyun Türk Beyliği Hükümdarı’nın kızı olan Sakine Sultan tarafından yaptırılmıştır. Söylentiye göre Sakine Sultan Hacca giderken Urfa’ya uğramış, bu köprüyü yaptırmış, Yıkıldığında yeniden yaptırılması için köprünün altına hızmasını koyduğu bilinir. Bu nedenle de köprüye Hızmalı Köprü adı verilmiştir.

Tarihi Hızmalı Köprüsünün Tarihçesi: Hızmalı Köprü ve Karakoyun Efsanesi

Yüzyıllar önce Urfa şehrinin güneydoğusunda yoksul bir ana oğul varmış. Oğlu kazancılık yaparmış. Buraya yolu düşen bir derviş, gencin çalışkan ve dürüst olduğunu anlamıştır. Yoksul olduğunu da düşünerek “ yakın bir zaman içinde ülkeme döneceğim orası çok zengin bir yer. İstersen sende benimle gelebilirsin” diye bir teklifte bulunmuş gence. Anasına danışan genç izni almıştır. Derviş genci ülkesine götürmüş ve onu eğitip yetiştirmiştir. Günün birinde ise genç delikanlı çarşıda bir kızı görüp sevdalanmıştır. Bu kız Kara koyun Türk Beyliğinin hükümdarının kızıymış. Genç oğlan bunu öğrenince ümitsizliğe kapılıp hastalanır ve yataklara düşer. Genç yemeden içmeden kesilmiştir.

Derviş genç oğlana “ümitsizliğe kapılma gider isteriz kızı” demiş. Sarayın yolunu tutmuş derviş ve genç oğlan. Saraya vardıklarında hükümdar öfkelenmiş ama bunu belli etmemiş. Bunun için dervişe yapamayacağı bir teklifte bulunur. 40 gün içinde birçok çeşit para ve armağanlar getirmesini istemiştir. Yoksul olan dervişin bunu 40 gün içinde tamamlaması imkânsızdır. Bu teklifi duyan genç günden güne erir…

Hükümdarın verdiği 40 gün sonunda dervişin avlusunda altın yüklü katırları gören genç oğlan hemen dervişe koşmuş. Malları alıp hükümdara götürmüşler. Sözünde duran hükümdar kızını bu genç delikanlıya vermiştir. Düğün dernek kurulmuş ve evlenmişleridir. Derviş delikanlıya gerdek gününün gecesi 2 rekât namaz kılmasını ve kendisi için de Allah’a yalvarmasını söylemiştir. Delikanlı namazını kılar lakin dervişin söylediklerini unutur ve ona dua etmez. Sabah olduğunda genç delikanlı kendisini memleketinde Kasarcı çayı kenarında bulmuştur. Başından geçenleri anasına anlatan genç delikanlı daha sonra eski hayatına devam etmiştir.

Gelin sabah uyandığında ise kocasını yanında görememiştir. Her tarafı aratmıştır ama bulamamıştır. Dervişte kaybolmuştur. Gelinin vakti gelince bir oğlu olmuştur. Gelin hem kocasını aramak için hem de hac vazifesini yerine getirmek için yola düşmüştür. Şanlıurfa’ya ulaşmıştır. Samsat kapısının önünde ise çadırını kurdurmuştur. Bağıran, acıyla feryat eden insanları işitince şehrin ortasından akan derenin taştığına şahit olmuştur. Şehri su baskınından kurtarmak için hacca gitmekten vazgeçmiştir. Hac parasını da bu işe harcamayı uygun görmüştür. Tellalları çağırmış ve halkı hendek kazmak için yönlendirmiştir.

Anasının isteği üzerine oğlu da hendek kazmak için gelmiştir. Hükümdarın kızının çocuğunu bir ağıt tutmuş bir türlü susmamıştır. Oyalamak isteyen işçiler çocuğu kucaklarına almışlardır. Kişiden kişiye gezen çocuk basının kucağına geldiğinde ağlamayı bırakmıştır. Hükümdarın kızı genç delikanlıyı hendek görevinden alıp çocuğu avutmak için görevlendirmiş. Delikanlının anası oğlunun bohçasının içinde altın işlemeli düğün elbisesini bulmuştur. Bunu kendine iyiliği dokunan hükümdarın kızına hediye etmek istemiş. Bu kız bunu gördüğünde kendi el işlemeli elbisesi olduğunu anlamıştır. Bu delikanlının da kayıp eşi olduğunu fark etmiş. Böylelikle birbirlerine yeniden kavuşmuşlardır.

Kazılan hendek tamamlanmış ve derenin yatağı değiştirilmiştir. Buraya da bir köprü yapılmıştır. Köprü yıkılınca yerine yenisinin yapılabilmesi için hükümdarın kızı köprünün temeline altın hızmasını ve değerli taşları gömdürmüştür. Daha sonra bu dereye Karakoyun deresi köprüye de tarihi Hızmalı Köprü denilmiş. Genç delikanlı ile hükümdarın kızı öldüğünde bu derenin kenarına gömülmüşlerdir.

Bahar Tekinbaş / www.habersanliurfa.net

HIZMALI KÖPRÜNÜN EFSANESİ HAÇLI SEFERLERİ Tarihi Hızmalı Köprüsü Şanlıurfa