Harran Ovası betonlaşıyor

TAKİP ET

Tarım havzası olarak bilinen Urfa verimli topraklarını kaybediyor.

Tarım havzası olarak bilinen Urfa verimli topraklarını kaybediyor. Tarım politikalarını değerlendiren Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Harran Ovası'nda 50 bin dekarlık tarım alanının betonlaştığı bilgisini verdi. 

Tarım havzası olarak bilinen ve Türkiye’deki tarım alanlarına oranla yüzde 36, GAP Bölgesi’ndeki tarım alanlarına oranla yüzde 43 daha avantajlı toprağa sahip Urfa yanlış politikaların kurbanı. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Harran Ovası başta olmak üzere Urfa’da yanlış tarım politikalarından kaynaklı topraktan istenilen verimlilik elde edilmediğini söyledi. Öztürkmen, sorunların başında tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmasını gösterdi. 

DÖLLENME OLMUYOR

Tarım topraklarına yakın alanlarda marn ve benzeri ocakların yapılması ve bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde betonlaşmaya izin verilmesinin bölgede yetişen ürünlerin verimini düşürdüğünü kaydeden Öztürkmen, şöyle devam etti: "Tarım ürünlerinin yaygın olduğu alanlarda taş ocaklarının kesinlikle tarım alanlarından uzak olması gerekiyor. Bu ocaklar tarımı etkiliyor. Karaköprü ilçesinde mera niteliğindeki alanda marn ocağının olması, fıstık ağaçlarına büyük zarar verecektir. Bu fıstık bahçelerinde döllenmeye zarar verir ve ürünlerde düşüş görülür. Toz ve kirlilik ürünlerde çok büyük verim düşüşüne neden olacak. Aynı zamanda Urfa batıdan rüzgar alan bir kent. Batıda açılan bir taş ocağının tozu, olduğu gibi fıstık bahçelerine ve kente akacaktır. Ocaklar ile tarım neredeyse iç içe geçmiş durumda. Bu sorun ürünlerin döllenmesine engel oluyor." 

HARRAN BETONLAŞIYOR

Harran Ovası'nda son yıllarda 50 bin dekar alanın betonlaştığının bilgisini veren Öztürkmen, "Harran Ovası'nda tarım arazilerinin gittikçe azalarak yok olduğunu görüyoruz. 2009 yılında yaptığımız bir araştırmada 20 bin dekar arazinin betonlaştığını biliyoruz. 2016 yılına baktığımız da ise, bu rakamın 50 bin olduğunu söyleyebiliriz. Bu betonlaşmayı bir an önce durdurmalıyız. Bizim gelecekte çocuklarımızın tarım arazisine ihtiyacı olacak. Dağa taşa ev yapabiliriz ama tarımı her yerde yapamıyoruz. Bana göre Urfa'da en büyük sorun tarım arazilerinin iyi korunmamamsı" diye konuştu. 

TOHUM DIŞARDAN

Türkiye pamuğunun yüzde 64'ünün, buğdayın yüzde 12'sinin, mercimeğin yüzde 36'sının, fıstığın yüzde 34'ünün Urfa'da üretildiğini vurgulayan Öztürkmen, şu bilgileri paylaştı: "Bu oranı daha yukarı çekebiliriz. Tarım ürünlerimizde bir dekardan alınan verim miktarı diğer ülkelere göre çok düşük. Yine tohumda dışarıya bağımlılığımız var. Gübre ham maddesinin dışarıdan gelmesi, dolar ve euro endeksli olması, maliyeti artırıyor. Bizim ülkeden daha küçük ülkelerden tohum ithalatı yapmaktayız. Örneğin buğdayda ithalat yapıyoruz. Almanya, Hollanda ve İsrail gibi ülkelerden tohum almaktayız." 

'ÇİLEK, DOMATES TERCİH EDİLMELİ'

Ziraatçı Öztürkmen, tarım politikaları yanı sıra çiftçilerin anız yakmanın toprağa verdiği zarara da dikkat çekerek, yakılan anızlarla birlikte organik madde miktarı az olan topraklarda, organik madde kaynağı olan hububat anızlarını yakılmasının yani gübre yapabilecek maddeyi ortadan kaldırmanın toprağın yapısını bozduğunu söyledi. Son olarak tarımda bölge halkının yerel ürünler yetiştirmede ısrarcı olduğunu dile getiren Öztürkmen, şunları söyledi: "Yine bölgedeki tarım sorunlarından biri yerel ürünler seçmemiz. Çilek, domates gibi yeni ürünler yetiştirilebilinir. Yerel ürünler noktasında hala bir noktadayız değişik çalışmalar yapılmalı. Mesela toprağın yapısına göre ürünler seçilmeli ve ürünlerde zenginlik sağlanmalı. Bu denli büyük tarım topraklarına sahip bir ilin tarımda geliri 6.1 milyon TL. Ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Bu gelirin bu kadar olmaması, daha fazla olması lazım."

harran betonlaŞiyor tarım havzası harran ovası harran