Harran Üniversitesi'nde 200 Öğrenciye Soruşturma

TAKİP ET

Harran Üniversitesi'nde öğrencilerin basın açıklamaları, yürüyüşlere katılmaları ile şarkı söylemesi ve halay çekmesi suç olarak görülüyor.

 Harran Üniversitesi’nde öğrencilerin basın açıklamaları, yürüyüşlere katılmaları ile şarkı söylemesi ve halay çekmesi suç olarak görülüyor.

Polis baskısının arttığı üniversitede 200’e yakın öğrenci hakkında adli ve idari soruşturma açıldı.

Emniyetteki siyasi şubeye sık sık ifade gerekçesiyle çağrıldıklarını belirten öğrenciler, “Üniversite içinde ve dışında attığımız her adıma soruşturma açılıyor” dedi.

Üniversitelerde son dönemlerde devrimci, demokrat ve yurtsever öğrencilere yönelik baskılar artıyor. Baskılar arasında fişleme, ajanlaştırma, taciz, öğrencilerin ailelerinin aranması yer alıyor. Marmara, Maraş Sütçü İmam, Ege, Abant İzzet Baysal, Kocatepe, Atatürk, Antep, Yüzüncü Yüzyıl ve Sivas Cumhuriyet üniversitelerinde polis ve ırkçı grupların saldırıları artarken, Harran Üniversitesi’nde ise öğrenciler soruşturma kıskacına alındı.

Harran Üniversitesi Demokratik Öğrenci Meclisi (HRÜ-DEMYÖM) ve Harran Üniversitesi Öğrenci Derneği (HÖDER) üyelerine yönelik baskılarla birlikte 200’e yakın öğrenci hakkında adli ve idari soruşturma açıldı. Öğrenciler katıldıkları eylemler nedeniyle daha çok “2011 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”le suçlanırken, üniversite içinde “toplu şarkı söylemek” ve “halay çekmek” gibi etkinliklerde ise öğrenciler, “öğrencilerin huzurunu” bozduğu iddiasıyla disiplin soruşturmasına tabi tutuluyor. ‘Kürt öğrenciler hedefte’ HÖDER üyesi olan Serhat Emen, tahliye olan Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan’ı karşılama törenine katıldığı için kendisine soruşturma açıldığını belirtti.

Bu dönem içerisinde hakkında 6, toplamda ise 200’e yakın öğrenciye soruşturma açıldığını ifade etti. Emen, “Türkiye’de Kürt öğrenciler, hem üniversite yönetimi hem de polisler tarafından hedef alınarak soruşturma ve gözaltılara maruz kalıyor. Yasal çerçevelerde kendi demokratik haklarımızı kullanamıyoruz.

En ufak bir adımda hemen soruşturmalık oluyoruz. Okul yöneticilerine soruşturmanın nedenini sorduğumuzda da ise ‘Urfa emniyetinin talimatıyla yapıyoruz’ gibi bir söylemle karşılaşıyoruz. Özellikle öğrenciler üzerinde TEM Şubesi’nin büyük bir baskısı söz konusu. Derneğe gelen ve üniversitede herhangi bir etkinliğe katılan bütün öğrencilerin evleri tek tek aranıyor.

Bununla birlikte bizleri de TEM şubeden arayarak ifadeye çağırıyorlar” diye konuştu. Öğrenciler İHD ve Baro’ya başvurdu Bu soruşturmalarla öğrencilere gözdağı verilmeye ve öğrencilerin sindirilmeye çalışıldığını ifade eden Emen, şunları aktardı: “Son 6 ay içerisinde en az 10 defa TEM Şube’ye çağrıldım. Çağırma bahaneleri ise tahliye olan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan’ı karşılama töreni ve İnsan Hakları Haftası etkinliğine katıldığım için hakkımda soruşturmalar açıldı” diye belirtti. Emen, Yurtsever ve demokratik öğrenciler olarak bu baskı ve soruşturmalardan dolayı İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Urfa Barosu’na başvurduklarını vurguladı. ‘Attığımız her adıma soruşturma açılıyor’ Ziraat Mühendisliği 4’ünci sınıf öğrencisi olan Mehmet Taş ise, sürece rağmen üzerlerindeki baskıların devam ettiğini belirterek, “Üniversitede attığımız her adıma soruşturma açılıyor. Roboski katliamını protesto etmek için yaptığımız basın açıklamasıyla soruşturma furyası zirveye ulaştı” dedi.

‘Soruşturmalar kültürümüze yapılan bir saldırıdır’

Harran Üniversitesi Biyoloji Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi ve HÖDER üyesi olan Nimet Acar, polisler tarafından kendisine defalarca ajanlık teklif edildiğini ve sürekli polislerin tacizine maruz kaldığını belirtti.

Acar, “Polisler bana en az üç dört defa resmen ajanlık teklifi ettiler.

Okula ilk geldiğim günden beri peşimi bırakmıyorlar. Bizler üniversiteleri bilim merkezleri olarak gördüğümüz halde, üniversite bu soruşturmaları sistem içi karakol haline dönüştürülmüştür.

Duyarlı ve yurtsever olan tüm öğrencilerin evleri tek tek aranıyor. Hatta ailelerimize kadar gidip aileleri de ajanlaştırmaya kadar gidiliyor.

Bazı arkadaşlarımızın evine polisler gitmiş hem aileyi hem de arkadaşlarımızı yıldırmak için aslı olmayan iddialarda bulunmuşlardır.

Aile üzerinden arkadaşlarımıza baskı kurmaya çalışıyorlar.

Bizi potansiyel suçlu olarak gösteriyorlar” diye belirtti.

Kendisine 3 ayrı soruşturma açıldığını kaydeden Acar, şunları aktardı: “Okulda şarkı söylediğimiz ve halay çektiğimiz için bile hakkımızda soruşturma açıldı.

Bu uygulamalar yurtsever öğrencilerin fişlenmesine kadar varabiliyor.

Kendi dilimizle şarkı söylediğimiz ve kendi kültürümüzü yaşadığımız için açılan bu soruşturmalar, kültürümüze, sanatımıza, ideolojimize ve toplumumuza yapılan bir saldırıdır.”

Hamza Özer ve Jıyan Öztürk ise, saldırı ve soruşturmalarla demokrat, sosyalist ve yurtsever öğrencilerin iradesinin kırılmaya çalışıldığını kaydetti.

‘Öğrencilerin şarkı söyleme hakkı bile kısıtlanmış’

Urfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak da, Harran Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerin açılan soruşturmalar için kendilerine başvuruda bulunduğunu belirterek, uzun süredir Harran Üniversitesi öğrencilerinin üzerinde büyük bir baskının olduğunun altını çizdi. Bucak, “Öğrencilerin okulda toplu durmaları, bir toplanma esnasında şarkı söylemeleri, herhangi bir etkinliğe katılma adeta yasaklanmış ve üniversite içerisinde idari bir soruşturma haline getirilmiştir. Bir öğrenci herhangi bir derneğe de üye olabilir, bir toplantıya, bir gösteriye de katılabilir. Herhangi bir vatandaş gibi anayasal haklarını kullanabilir. Üniversite idaresinin bunu ayrıca kendisine karşı yapılmış gibi soruşturmasını anlayamıyorum” dedi. Konu ile ilgili telefonla aradığımız Harran Üniversitesi Basın İletişim Merkezi ise, soruşturmalara ilişkin bilgi veremeyeceklerini belirtti.

 

harran üniversitesi