İki gözüm…

TAKİP ET

Babasını çıkartmamışlardı henüz…

Babasını çıkartmamışlardı henüz…
Ağladı…
Sonra dönüp kameranın çektiğini fark etti…
“Özür dilerim” diyerek yüzünü kapattı…

Başbakan “Gel buraya İsrail dölü” dedi…
Yumruğu patlattı…
Gazeteciler sorduğunda, yumruğu yiyen genç Şikayetçi değilim, vurmak istemedi” diye büktü boynunu…

Dünya medyası ondan söz ediyor hâlâ…
Ambulansa koymaya çalışıyorlardı, biraz önce ölümün keskin tırnaklarının arasından zar zor çekip almışlardı onu…
Başını kaldırdı…
Çizmelerimi çıkartayım, sedye kirlenmesin” dedi…

Böyle bir halk işte…
İsrail dölü…

İçinde bir çiçek demeti var sanki; mahcup, razı, ezik, utangaç, hoşgörülü, saygılı, çekingen, kaderci, saf…
Onu güzel yapıyor aslında…
Sinemada en çok ağlayan millet seçilmişti Türkler…
Git bir hikaye uydur, biraz ağla, oturup ağlasın seninle… Ya da tek karpuzunu keser yedirir, git kapısına…

Diktatörün yararlandığı yer de burası…
Keskin tırnaklarını buradan batırıyor bu insanlara…

Ormanını alıyor elinden, deresini kurutuyor, yeşil alanını yürütüyor, yaylasını götürüyor, ovasını kapatıyor…
Çocuklarını öldürüyor…
Babalarını kömür ocaklarına gömüyor…
Tekme atıyor…
Yumrukluyor…
Küfrediyor…
Salı günü geldi mi çıkıp “Yaratılanı yaratandan dolayı severiz” diyor…
Mayışıyor bu…

Artık aç gözünü kurban olayım…
Kaldır başını, duy, bak, gör…
Anla…
Yeter artık…
Bitirdin bizi…
Bir kez olsun idrak et şunu…
“Başlarım senin sevgine” de…

Kendine acımadın, çocuklarına acı…
İki gözüm…

Bekir Coşkun

​​​​​​​bekir coşkun İki gözüm…