İşte Emekli Amirallerin ve Deniz Aslanlarının Bildirileri ve Açıklamalar

TAKİP ET

İşte Emekli Amiraller ve Deniz Aslanlarının bildirimleri ve yapılan açıklamalar...

Emekli Amiraller, FETÖ'nün kumpaslarını hatırlatarak, "Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir" diyerek bir bildiri o yayınladı ardından 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim almış "Deniz Aslanları" da bir bildiriyle tartışmaya katıldı.

İşte 103 Emekli Amiral'in yaptığı o açıklama:

"Yüce Türk Milletine,

Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. 

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız. 

04 Nisan 2021

Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."


BİR BİLDİRİDE  DENİZ ASLANLARINDAN


1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim almış "Deniz Aslanları" da bir bildiriyle tartışmaya katıldı.

Bildiri de, "Cumhuriyet ve Liyakat Nişanları’ndaki Türkiye Cumhuriyeti (TC) ifadesi ve Atatürk kabartmasının çıkartılması ve çeşitli tarikat ve cemaat faaliyetlerine alenen ve resmi üniforma ile katılma cüreti gösteren Silahlı Kuvvetler personelinin görüntüleri de kaygı verici gelişmelerdir" denildi.

Yapılan açıklama şöyle:

"Atatürk’ten miras aldığımız ilke ve devrimlerin, Atatürkçü Düşünce Sisteminin özümsenmesi ve yaşam tarzı haline getirilmesine engel olabilecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini askerin yüreğinden atmaya, TSK’ya irticai ve bölücü görüşleri benimsemiş kişilerin alınmasına yol açabilecek son askeri yönetmelik/yönerge düzenlemelerinin; TSK’nın birlik ve beraberliğine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez temel niteliklerine (demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliği) bağlılığına zarar verebilecek özellikte olduğunu görmekten büyük kaygı duymaktayız. 

Ayrıca Devlet, Cumhuriyet ve Liyakat Nişanları’ndaki Türkiye Cumhuriyeti (TC) ifadesi ve Atatürk kabartmasının çıkartılması ve çeşitli tarikat ve cemaat faaliyetlerine alenen ve resmi üniforma ile katılma cüreti gösteren Silahlı Kuvvetler personelinin görüntüleri de kaygı verici gelişmelerdir.

Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okullarına giriş koşullarıyla ilgili yönetmelikte “irticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” şartının kaldırılmasının, Atatürk ilke ve devrimlerinin, Atatürkçü Düşünce Sisteminin, Cumhuriyetin temel niteliklerine bağlılığın ve savunuculuğunun yapılmasının Harp Okullarına alınacak üniversite mezunlarıyla ve astsubaylarla ilgili eğitim yönergelerinden çıkarılmasının, TC ve Atatürk’ün nişanlardan çıkartılmasının Türk Ulusunun bağrındaki Atatürk ve Türk Ordusu sevgisini, Cumhuriyet ve devrimleri yıpratacak nitelikte olduğunu düşünüyoruz. 

“Ey Millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkılmasını hedef alan, bu hedefe ulaşmak için akıl ve bilimin yol göstericiliğini benimseyen dinamik ve demokratik bir dünya görüşüdür. Geri döndürülemeyecek bir güçle kendi yatağında akan Atatürkçü Düşünce Sisteminin durdurulması mümkün değildir.

Atatürk’ün gösterdiği yolda çağdaş eğitim almış bizlerin Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığı tamdır. Anayasamızın ilk 3 maddesinde yer alan Devletin yönetim biçimi, Cumhuriyetin nitelikleri, Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentine dair hükümlere sadakatle bağlıyız. TSK’ya ilişkin yönetmelik ve yönergelerde, Devlet, Cumhuriyet ve Liyakat nişanlarında yapılan bu düzenleme faaliyetlerinin uygun olmadığını düşünüyor ve itiraz ediyoruz. 

Anayasamızın Başlangıç kısmında hiçbir faaliyetin Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği açıkça yazmaktadır. Bu nedenle bu düzenleme faaliyetlerinin yanlış olduğunun görülmesini ve korunma görmeden düzeltilmesini talep ediyoruz. Bu düzenlemelerin sorumluluğunu sadece siyasilere yüklemek de doğru değildir. Bu yanlışları bugünden görmek ve uyarmak her Türk vatandaşının görevidir. 

Demokrasiye aşık olan Türk evlatları olarak son sözümüz; “ATATÜRK’ten, Türkiye Cumhuriyeti’nden ve Cumhuriyet’in niteliklerinden vazgeçilmez”dir. 
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda  eğitim almış Deniz Aslanları

BİLDİRİMLERE YANIT OLARAK YAPILAN AÇIKLAMALAR
 

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NDAN TEPKİ

Milli Savunma Bakanlığı'ndan Emekli Amirallerin bildirisine tepki geldi.

MSB, "Böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır" denildi.

Açıklamada şöyle denildi:

1- Türk Silahlı Kuvvetleri; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yurt içinde, sınır ötesinde Suriye’de, Irak’ta, Kıbrıs’ta, Azerbaycan’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve daha birçok coğrafyada hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak, bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamak, dost ve kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu korumak için büyük bir fedakârlık ve kahramanlıkla hiç olmadığı kadar yoğun ve etkin bir şekilde mücadele ederken böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır.

2- Uluslararası anlaşmaların kazanç ve kayıplarının da bilgi ve bilincinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz.

3- Bağrından çıktığı asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla içeriden ve dışarıdan her türlü fitne-fesat ve yıkıcı girişime rağmen gücüne güç katan Türk Silahlı Kuvvetleri; egemenlik, bağımsızlık ve bekamız ile hak, alaka ve menfaatlerimizin korunmasını dikkat ve hassasiyetle ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı içinde kahramanlık ve fedakârlıkla başarıyla gerçekleştirmektedir.

4- 15 Temmuz hain darbe girişimi ile iç–dış fitne ve fesatlara rağmen, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunun parçalanması dahil, düşmanlarımızı hayal kırıklığına uğratan önemli başarılar elde edilmiştir.

5- Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile bir bütün olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarını görmeyen, görmek istemeyenler hırs, ihtiras ve haset ile körleşenlerdir.

6- Kahraman ordumuzun güçlendiğinin en açık göstergesi, başarıyla icra edilen operasyonlar ile sayısı ve kapsamı giderek artan tatbikatlardır. Uzun yıllardan beri hayal ettiğimiz harekât etkinliğine ulaşılmış ve denizde tüm zamanların yıllık en yüksek seyir süresi gerçekleştirilmiştir.

7- Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerler ile asil milletimizin bağrından çıkan ve Peygamber ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri;

- Atatürk’ün de belirttiği gibi akıl ve bilimin ışığında,

- Anayasa çerçevesinde

- Yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda,

- Sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında,

- Milletinin emrinde, görev ve sorumluluklarının bilincinde, daima görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

8- Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarında en büyük pay aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir. Bu vesile ile aziz şehitlerimizi; ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz."


İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU'DAN AÇIKLMA


 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bildiri yayımlayan 103 emekli amiralin bildirisine tepki gösterdi.

Soylu, “Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz… Ya diğerleri…” ifadelerine yer verdi.
Soylu ayrıca, "Biz buradayız! Devletimize, Milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız" mesajı paylaştı.


KÜLLİYEDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR
 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay : "Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, millet iradesini ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar; haddinizi bilin. Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan."

İletişim Başkanı Fahrettin Altun :  “Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir ‘bildiri’ yazmışlar. 5’inci kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde. O Türkiye eskide kaldı. Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın : "Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun."

TBMM Başkanı Mustafa Şentop Açıklama

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" ifadelerini kullandı.

AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA

AK PARTİ Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bildiri yayımlayan emekli amirallere tepki gösterdi. Durumun kabul edilemez olduğunu ifade eden Çelik, "Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir. Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklaması yok hükmündendir. Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır. Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimiz için güçlü bir mücadele verirken, birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle mavi vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve hükümetimizi hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz" diyen Çelik, açıklamanın devamında şunlara değindi:

"Kaldı ki mavi vatanda mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir. Deniz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarak, cumhuriyete, demokrasiye, vatana ve mavi vatana sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz."

BAHÇELİ'DEN AÇIKLAMA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bildiride imzası bulunan 103 emekli amiralin rütbeleri sökülmelidir" ifadelerinde bulundu.
"103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir" diyen Bahçeli, bu kapsamda alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:
"Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır. Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir.Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır."

 DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA

Gelecek Partisi Genel başkanı Ahmet Davutoğlu : 103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları bildirimi kast ederek  sosyal medyada yaptığı paylaşımda : Gelecek Partisi milli iradenin, hukuk devletinin ve demokrasinin yanındadır. Militarist ya da sivil farketmez, darbe heveslilerine geçit verilemez. Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan; kötü niyetli bir sorumsuzluk örnegidir.dedi

Meral akşener'den Açıklama

İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener yaptığı açıklamada;"Emekli silahlı bürokratlara sesleniyorum. Herkes görevini, başındayken yapmalıydı. Yunanistan ve Adalar konusunda bir tavır göremedik. Siyaset, siyasetçiler tarafından yapılır. İstiyorlarsa siyasi parti kurup onun üzerinden yürüyebilirler."dedi

Şanlıurfa'dan Yapılan Açıklamalar
 

 Şanlıura Milletvekili Mehmet Ali Cevheri : Atanmış olan devletin memurlarının Milletin hür iradesi ile seçilmişler üzerinde vesayet oluşturmak istemesi Demokrasi ve Cumhuriyetin ruhu ile bağdaştırılamaz. Hiçbir kurum kendilerini Cumhuriyetimiz ve Devletimizin en yüce müstesna kurumu olan TBMM’nin iradesinden üstün sayamaz.Haddi de değildir.Herkes her kurum konumunu ve durması gereken yeri bilecektir. Hiç kimse 1960,1971,1980,1997 28 Şubat ve 15 Temmuz’a özenmesin.Milletimiz ve Demokrasimiz militarist anlayıştan çok çekmiştir ve artık o acıları yaşamak istememektedir.

Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba : Bir gece yarısı bildirisi ile millete ayar vermeye çalışan vesayet odakları unutmamalıdır ki; Aziz milletimiz, 15 Temmuz'da vesayet odaklarının muhtıra ve darbe girişimlerine karşı gereken cevabını vermiştir. Burası artık eski Türkiye değil...

Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı : İster emekli olsun ister muvazzaf hiç kimsenin gece yarısı bildirileriyle siyasete akıl veya ayar verme yetkisi de yoktur haddi de!!! Bu millet 15 Temmuz’da muhtıra ve darbe heveslilerine gereken cevabı vermiştir! 20 yılda girdiği her seçimi kazanan  @RTErdogan milletin kalbinde,en müstesna yerdedir ve bu milletin kıymetlisidir! Bu millet kıymetlilerini (bağımsızlığını ve Sn. Erdoğan’ı) korumak için gerektiğinde tankların altına yatmış, göğsünü hainlerin kurşunlarına ve bombalarına siper etmişken, bazı emeklilerin o günleri hatırlatan bildirilere heves etmesi En hafif tabiriyle hadsizliktir, hainliktir!!

Şanlıurfa Milletvekili Z. Gülender AÇANAL : Vesayetçi zihniyet hortlamaya çalışıyor; ZİLLET İTİFAKINDAN çıt ses yok. Unutmayın Vallahi okçular tepesi boş değildir . Liderimiz, Başkomutanımız Sayın
@RTErdogan ın emri verdiği ilk günden beri o tepeyi boş bırakmadık hareket etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin . Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devir geride kaldı! Haddinizi bilin! Haddinizi bilin! Haddinizi bilin!

Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin  : Biz buradayız! Devletimize, Milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız.


Montrö bildirisi': 103 emekli amiral tarafından yayımlanan ve hükümetin sert tepki gösterdiği bildiri için soruşturma başlatıldı 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bildiri hakkında soşturma başlattığını duyurdu.

Soruşturma açılan bildiriye imza atan Amirallerden Açıklama

Bizler Mavi Vatan için hapis yattık

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuya ilişkin soruşturma başlatmasına ilişkin Emekli Koramiral Kadir Sağdıç Odatv’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Her şey kamuoyu önünde oldu. Açıklama yapmak Anayasal hakkımız. Biz de bu hakkımızı kullandık. Soruşturmaya ilişkin bir şey söylemeyeceğim. Biz yayımladığımız açıklamayla görüşlerimizi halkımızla paylaştık.”

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz  Odatv'ye yaptığı açıklamada, “Bizler Mavi Vatan için hapis yatmış insanlarız. Bu son derece yumuşak metni, krize çekerek yanlış algılar yaratılması son derece yanlış” dedi.

Son dönemde Montrö sözleşmesinin tartışmaya açılması ve Mehmet Sarı isimli bir generalin üniforması üzerine cübbe giyerek tarikat evinde fotoğraf vermesine ilişkin açıklama yaptıklarını anlatan Cem Gürdeniz, “Demokrasilerde insanlar fikirlerini özgürce ifade eder. Bu tip ayrıştırıcı girişimler yapılması, basit bir bilgilendirme notunu krize çekmenin kimseye yararı yoktur” diye konuştu.



 

 

 

 

emekli amiraller deniz aslanlar bildiriler