Kemal Kılıçdaroğlu Hatay'da Önemli Açıklamalarda Bulundu!
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'da konuştu. Depremzedeler için yapımına başlanan TOKİ konutlarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, 'Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız.' dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kahramanmaraş depreminden dolayı büyük bir yıkım yaşayan Hatay’da "Millet Buluşması" toplantısında konuştu.
“Depremin yarattığı acı tüm dünyada yankılandı” diyen Kılıçdaroğlu, “Birlikte olmak, beraber olmak gibi hasleti asla unutmayacağız. Bundan sonra millete sesleneceğim. Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz. Vatanımız da bizim için değerlidir. Buraya gelirken mezarlıkları ziyaret ettik. Büyükşehir Belediyesi, Türk bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara'dan talimat, 'Bayrakları indirin' diye. Bunun olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların mezarlığı büyükşehir belediyesine aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Depremin olduğu andan itibaren hepimiz hareket halindeydik. Depremin olduğu yerde büyük bir travma vardı, o şoku atlatmamışlardı. Ama Anadolu'dan binlerce insan geldi. Arama kurtarma ekipleri, yiyecekler... Ekrem İmamoğlu koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisine teşekkür ederim. 6 bin 693 kişi İBB koordinatörlüğünde görev yaptı. Görev yapanlara da teşekkür ederim.” dedi.
“FABRİKALARIN ÇALIŞMASI, ESNAFIN DÜKKAN AÇMASI LAZIM”
“14 Mayıs'tan sonra yeni bir güne başlayacağız” diye konuşan Kılıçdaroğlu, “Hatay'da, Kahramanmaraş'ta yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek. Şimdi 'Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin', nasıl ödeyecekler? Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım... Aksi halde devleti yönetemezsiniz. Beşeri sermayede büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya'ya gittim. Hatay'a 4'üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım.” ifadelerini kullandı.
“DSİ YAPAMIYORSA BİZİM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ YAPAR”
Hatay’da yaşanan su sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, “Samandağ'a yazı göndermişler, 'Az su tüketen ürünler ekin' diye. Bir devlet bunu yapar mı? Deyin ki 'DSİ bunu yapamıyor', bizim belediye başkanlarımız yaparlar ve suyu da verirler. Siz bunu yapmadığınız takdirde daha pahalı bedel ödüyorsunuz. Bizim insanımız bunu yapar. Hatay'ın demografik yapısı çok değerlidir. Dışarıya aşırı göçün ve geri gelmemesinin demografik açıdan sorun yaratacağını biliyoruz. Bunu düşünüyorlar mı, gereğini yapıyorlar mı? Devleti yöneten kişi ülkenin 20-25-30-100 yılını düşünmek zorundadır.” şeklinde konuştu.
“HERKESİN ANAHTARINI TESLİM EDECEĞİZ, BEŞ KURUŞ ALMAYACAĞIZ”
TOKİ konutlarını ücretsiz vereceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti; “Temeller atıldı, o binaları biz tamamlayacağız. Bu olayda kimin kabahati var? Anayasa'nın 57'nci maddesinde ne diyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 25'inci maddesi... Bir binanın yapımı için 23 imza gerekiyor. 23 imzanın hiçbirisinde konut ve dükkan sahibinin imzası yok, tamamı kamu. Bu güveni kamu veriyor. Şimdi diyorlar ki 'Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.' Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Eğer bir helalleşme olacaksa, anahtarı teslim edeceksiniz, özür dileyeceksiniz. Eve ruhsat veriyorsun, herkes geliyor, bakıyor. 'Sana ev yapacağım, bana parasını ver.' Kimin kusuru varsa, kusuru giderecek olan odur. Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var. Devletin yapacak gücü var mı? 418 milyar doları alacaksın, vereceksin vatandaşa o kadar. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Vatandaşın sorununu çözerken hukuk, vicdan, ahlakın gereğini yapacaksınız. Başını sokacak bir ev bulmuş, sen de rapor vermişsin. Hem helalleşeceğiz, hem evi 5 kuruş almadan teslim edeceğiz."