MEHMET KUŞ: ÜVEY EVLAT DEĞİL ÖZ AĞABEY OLACAK EYYÜBİYE!
Ekrem Arpak sordu Mehmet Kuş Yanıtladı.. İşte o özel röportajdan bazı başlıklar BABAMIN MİRASIDIR BU , KARANLIĞIN DEĞİL AYDINLIĞIN ŞEHRİ! , ÜVEY EVLAT DEĞİL ÖZ AĞABEY OLACAK EYYÜBİYE! , KİMSE YOLLARDA ÖLMEYECEK ARTIK! , ANNE YÜREKLİLERİN OMUZLARINDA YÜKSELECEĞİZ.
Geceleri oldukça sert soğukların sabahında yerini sonbaharın o tatlı sıcaklığına bıraktığı 14. Urfa günündeyim.
Malum, zorlu bir yerel seçim arifesindeyiz. Dolayısıyla doğru analizler, gözlemler ve tespitlerde bulunarak okuruma iletmek için memleketimin neredeyse her karışında dokunmaya çalışıyorum insanıma.
Kah köhne bir kahve köşesi, kah Balıklıgöl etrafında bir ciğerci, kah bir esnaf...
Bazen bir taksiciyi dinlemenin keyfi, bazen uzayan sakalların bahanesi ile gündemi berber kalfasından dinlemenin keyfi bazen siyasiler, bürokratlar ile girilen siyaset sohbetleri...
Partilerin adaylarını açıklamalarının ardından şehirde gözler artık partiler arası yarışa ve adayların göstereceği performanslar ile encümenlik tercihlerine dönmüş durumda.
HDP'nin B. Şehir de aday çıkarmayacağını açıklaması ama ilçelerde bir biri ardına güçlü isimlerle yarışa dahil olması; kendileri ile devam kararı alınmayan küskün isimlerin DP'den adaylığı!
Yine bazı küskünlerin SP ve diğer partilere yönelmesi seçimi oldukça ilginç, ilginç olduğu kadar renkli bir hale getirecek kuşkusuz...
Ve sanırım bugün bu sürecin en dikkat çeken isimlerinden birisini anlatmaya çalışacağım...
EYYÜBİYE GARANTİ & BŞ SEÇİMİNİN BİLE BÜYÜK KOZU!
Günün hatta gecenin yorgunluğunun omuzlarıma çöktüğü ve garson arkadaşların benden kurtulmak için odama bıraktığı termustan bardağa düşen demli çayımı yudumlarkan çaldı telefonum!
Arayan, ismi açıklandığından beridir üzerinde Eyyübiye hatta Urfa halkının büyük teveccüh ve sevgi gösterdiği Ak Parti Eyyübihe adayı Mehmet Kuş başkandı.
Kendisine dair duyduğum sıcaklığın, samimiyetin ve Urfa insanı kokan memleket insanı hallerinin ses tonu ile demli bir çaya davet ediyordu.
Mutlu olduğum bu davetin keyfi ile pijamaların üzerine çektiğim kıyafet içerisinde apar topar çıktım odamdan.
BABAMIN MİRASIDIR BU!
Sevgili Başkanın seçtiği yer en az kendisi kadar mütevazı, sade ve şık bir yerdi.
İlginç olan kocaman merkez ilçe adayının etrafında tek bir koruma, asistan adı altında gereksiz yalaka, sonradan çıkma akraba veya ne diye, neyi alkışladığı belli olmayan isimlerin olmayışıydı!
Tek başına senden, benden bir adam vardı karşımda.
Çaylarımız gelirken ilk soruyu sormuştum bile.
E.A : Sevgili Başkan; Ak Partinin üzerinde büyük fırtınalar kopan listesi açıklanmadan önce ve sonrasında üzerinde büyük mutabık sağlanan isim olmak ve bu kadar sevilmenin sırrı nedir?
Yüzünde hüzünle karışık bir tebessüm, bakışlarına dolanan bir gurur ve sanki olmayan bir teveccühün iltifatında bulunmuşum gibi mahcup, mütevazılık içinde;
M.K: Öncelikle Eyyübiye başta olmak üzre şahsıma gösterilen bu ilgi ve sevginin rahmetli babamdan kalma büyük bir miras olduğunu ifade etmek isterim.
Kolay değil bu kadar büyük bir sevginin, güvenin mirasını taşımak...
Tabi rahmetli babamın bıraktığı bu büyük mirasa yaraşır durmak, bu büyük sevgiye karşı aynı büyüklükte sevgi ve güven, Halka hizmet Hakk'a hizmettir şiarı yürüyebilmek benin en büyük arzumdur. Allah beni ve ekibimi öncelikle rahmetli babama, sonra aileme ve elbette beni bu kutsal ve zorlu göreve layık gören parti genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız ile destek veren herkese mahcup etmesin.
Not: Şanlıurfa eski milletvekilimiz Sn. Mustafa Kuş'u rahmetle, minnetle anıyoruz.
İkinci çaylarımız konuyor masaya. Babasının kokusunu sevgiden, şefkatten, merhametten alan ilkbahar tafında mirasına sıkı sıkıya bağlı bir evladın mağrur duruşuna tanıklık ediyorum.
Bir o kadar kararlı ve hizmete aç bir adamın kiprik uçlarına dadanan çocuksu heyacanına.
ÜVEY EVLADI ÖZ AĞABET YAPACAĞIZ!
Başkana Eyyübiye halkının umutlarını az çok bildiğimi ve kendisine dair çok büyük beklentilerin olduğunu hatırlatıyorum. Kararlılıkla kaldırıyor başını! Ateşten gömleği giymiş ve ilçe halkı için o gömlek içinde yana yana umuda yürüyecek bir adamın özgüveni ile.
M.K: Eyyübiye halkı mağrur, zeki, çalışkan, misafirperver ve vefalıdır. Ama aynı zamanda üretmeye, şehrine ve ülkesine katkıda bulunmaya hazır vatanseverdir.
Burada sıkıntı ilçe halkının belki de şehrin en yoksul insanları olması!
Ve bizler inşALLAH bu büyük potansiyeli harekete geçireceğiz.
E.A: Sevgili Başkan; konum, mevki ve partileri farklı bütün siyasilerin seçim öncesi uçuk kaçık vaatlerini çok duyduk, biliriz... Kararlısınız görüyorum ama elinizde somut projeler, fikirler var mı? Mesela "ilçeyi tüketen olmaktan alıp, üreten ilçe haline getireceğiz!" derken nasıl bir hazırlık içindesiniz?
M.K: Ekrem Ağabey; ilçemi ve sorunlarını biliyorum... Allah'ın izni ile yapacağımız ilk hizmet bu güzel ilçeyi üvey evlat olmaktan kurtarıp; şehrin öz be öz ağabeyi yapmak olacak...
Başkan bunu söylerken bir yerlere sitem mesajlarımı gönderdi diye merak ediyor ve soruyorum;
E.A: Üvey evlat söylemi oldukça ironik bir söylem başkanım. Bu bir sitem mesajı mı yoksa geçmişten gelen tespit mi?
M.K: Ekrem Ağabey; benim siyasi anlayışımda sızlanma, polemik yaratma veya enkaz edebiyatı yoktur ve olmayacaktır. Ancak şöyle geriye dönük baktığımız zaman: Yapılan yapılmayan hizmetler analizinde maalesef Eyyübiye'nin üvey evlat muamelesi gördüğü ortaya çıkıyor!
Hemen bir kaç örnekle bu savımı somut hale getirmek istiyorum. Bakınız zaten refah düzeyi ilçemize göre çok daha yüksek olan Karaköprü de Fuar alanı, Haliliye de SUKAY ve daha bir çok benzeri yatırımlar yapıldı.
Yine baktığınız zaman, gerek kültürel, gerek spor, gerek iş imkânı sağlayacak bir çok yatırımın yapıldığı diğer ilçelere göre Eyyübiye sanki biraz ihmal edildi gibi duruyor.
İşte bizim ilk hamlemiz bu tür iş istihdamı yaratacak ve ilçemizin mimari yapısına, kültürel dokusuna, yaşam alanına, halkın özgüvenine büyük katkıları olacak yatırımların gelmesi için mücadele edeceğiz.
Elbette her şeyi devletten beklenmeyecek; kendim ve ekibim bu bağlamda şehrin esnafı, ileri gelenleri, gençleri ile istişarelerde bulunarak ortak bir irade ve azimle neler yapabileceğimizi konuşacak; sonra pratiğe dökeceğiz.
BENİM ÖĞRENCİLERİM DE HAK ETTİKLERİ EĞİTİMİ ALACAKLAR!
Eğitime ne denli önem verdiğini önceden duyduğum Mehmet Başkanın bu meselede de hayli dertli ama sorunu çözmek için kararlı olduğunu heyecanından anlıyorum.
M.K: Ekrem Ağabey; Karaköprü ve Haliliye de öğrenci kardeşlerim özel eğitim, özel ders ve zaten çok daha iyi koşullarda eğitim alırken; benim yoksul Eyyübiye halkının güzelim evlatları maalesef dertle, sıkıntı ile ve yarım kalan, yetersiz bir eğitim sürecinden sonra diğer arkadaşları ile eşit olmayan bir yarışa girmek zorunda kalıyorlar...
İşte bu sorunu çözmek için öncelikle Eyyübiye de ek dersliklerin artması için Milli Eğitim Müdürümüz ile sağlıklı ve güzel bir ilişki kuracağız.
Yine eğitim kurumları ve eğitime yönelik yatırımların artması için şehrin ileri gelen fedakar iş adamlarının yanı sıra dışarıdan yatırımın gelmesi için ciddi mesailer harcayacağız.
En önemlisi de eğitimin ağır yükünü Eyyübiye'nin yoksul anne babalarının sırtından alacak ücretsiz özel derslerin verilmesini sağlayacağız.
ONLAR BAŞARDI SIRA SENDE!
Mehmet Başkanın günü kurtaran değil; geleceği aydınlatacak projelerle geldiğini ama en önemlisi gündemi yakından takip ettiğini şahsımın BŞ belediyesi ile bir yıl önce vaşlattığı ancak çok bilmiş ve fakat boş işler üretme kabızı bazı isimlerin engellediği eğitim seferberliği projesini önemsemesinden anlıyorum!
M.K: Ekrem Ağabey; şunu samimiyetle söylüyorum. Bu şehrin evlatlarının İmkân verildiği takdirde başaramayacakları hiç bir şey yok...
Bu toprakların çocukları zekidir, üretkendir, duygusal ve aynı zamanda çalışkandır.
Bunun çok güzel örnekleri de tarihimizin başarı örnekleri ile dolu sayfalarında mevcuttur...
Bırakın günümüz teknolojisi ve imkanlarını: Geçmişte çok ama çok derin yokluklar, imkansızlıklar içerisinde azimle, bıkmadan mücadele etmiş ve sonrasında milyonları peşlerinden koşturmuş çok büyük değerlerimiz var bizim...
Müzik, edebiyat, sinema, kültür sanat, siyaset, bilim ve daha bir çok alanda ülkemiz ve hatta dünyanın tanıdığı, sevdiği, bağrına bastığı değerler çıkarmışız. Peki, hal böyle iken neden çocuklarımız yine başarmasınlar?
İşte bu noktada rehnetli ölümsüz değerlerimizi genç kuşaklarımıza tanıtacak ve mücadelelerini, başarılarını anlatacak etkinlikler yapacağız. Yine yaşayan değerlerimizi şehrimize davet ederek gençlerimizle buluşmalarını sağlayacak ve böylece gençlerimize "Sizler de başara bilirsiniz. Ve sizler yeter ki mücadele edin; biz daima yanınızda olacağız." mesajını kararlı şekilde vereceğiz. Yani bir bakıma bir yandan şehrimize yakışır vefa örneği ile değerlerimize teşekkür ederken; diğer yandan gençlerimize güven aşılayacağız.
ÖĞRENCİ ÇARŞISI!
Çay faslından köpüklü memengiç kahvesine geçerken Mehmet Başkanın gözleri parıldıyor birden! Çocuksu, masum ama kararlı bir ses tonu ile;
M.K: Sen de çok iyi bilirsin ki; bizim çocuklarımız işsizliğin, terörün, madde bağımlılığının ve maalesef bölgemize ait birçok ağır yükün altında ezildi tarih boyunca. Şimdi yoldan bizim ve ya bizden büyük yaşlarda kimi çevirsek muhtemelen tek pantolon, yamalı ceketli ve hüzün kokan bir eğitim hayatının acılı hikayesini dinleriz.
İşte bu nokta da öğrencilerimize eğitim görürken aynı zamanda aile bütçelerine dahi katkı yapacak imkânlar yaratacağız.
Geçenlerde sizin paylaşımınız ve köşe yazınızdan şehrin meslek liselerinde milli eğitim müdürlüğümüzün üstün gayretleri ile çocuklarımızın "Robot, kolonya, parfüm, reçel, fıstık pirinç, mercimek ambalajı, zeytin yağı, okul sıraları ve daha birçok şey ürettiğini gördüm. Doğrusu hem göğsüm kabardı hem bu üretimi çocuklarımızın geleceğine doğru şekilde katkı haline getirecek fikirlerin oluşmasına sebep oldu.
Mesela sadece öğrencilerimizin yer aldığı ve ürettiklerini pazarlayarak halka sunacakları; kendi ekonomilerini ayakta tutacakları bir Öğrenci Esnaf Çarşısı projemiz var. Allah kısmet ederse en kısa zamanda bu projenin hayata geçmesini sağlayacağız.
Yine malumunuzdur inşaat sektörü oldukça hızlı bir şekilde aktif durumda. Milli eğitim müdürümüz ve inşaat firmaları ile ortak istişareler ile öğrencilerimize bu alanda istihdam edilmesi için mesai harcayacağız.
Çünkü bu çocuklar şehrimizin ve hatta ülkenin geleceğini teslim edeceğimiz yarının büyükleridirler. Ve bizler onlara hayata katılmayı, üretmeyi, ürettiklerini pazarlamayı, emeği, alın terini doğru örneklerle vermek durumundayız.
Yine gençlerimizin ve öğrencilerimizin ücretsiz yararlanacakları spor tesislerine hız vereceğiz.
Eğitimin önemini velilerimiz ve öğrencilerimize anlatacak sempozyumlar düzenleyecek veli, öğretmen, öğrenci ilişkisini güçlendirecek doğru buluşmaları sağlayacağız.
ORTAK İRADENİN VE SEVGİNİN İSMİ MEHMET KUŞ!
Söyleşi öncesi kendisine dair yaptığım araştırmada başkanın şehrin siyasi tarihinde sanırım örneği olmayan bir teveccühe mazhar olduğunu görmüştüm!
2004 yılında il genel meclis üyeliği, 2006 yılında daimi encümenlik görevlerini başarı ile üstlenen ve yürüten Mehmet başkan 2007 yılında ise bir ilke imza atıyordu...
O dönem il genel meclis başkanlığına seçime katılan SHP, CHP, HDP ve Ak Parti ile diğer bütün parti encümenlerinin oy birliği ve ortak iradesi ile geliyordu.
Giderek artan ben merkezli, çetrefilli, algı operasyonları ile birbirini dededen Urfa siyasetinin ortasında böyle bir sevgiye ve teveccühe mazhar olan Mehmet başkanın bugün Ak Parti listesinde ismi şartsız kabul gören ve başarı garanti gözüyle bakılmasının tesadüfi olmadığının kanıtıdır aslında.
HERKESİN BAŞKANI KARDEŞİ OLACAĞIM!
Tabi ortak irade ile meclis başkanı olan Mehmet Kuş o dönemde bu sevgiye layık oluyor ve Suruç, Viranşehir, Ceylanpınar gibi HDP'nin aldığı belediyelerden gelen kendi deyimi ile o ilçe halklarına doğru hizmet amaçlı projelere de büyük destek veriyordu.
M.K: Ekrem Ağabey; siyaset yanlı, ötekileştiren bir anlayışla yapılamaz.
Siyaset dediğiniz yatırım yapmak, tesis kurmak, proje üretmekten ibret de değil...
Mesele bulunduğunuz makamın kapılarını herkese açabilmek ve kimseyi partisinden, ideolojisinden, dilinden, kimliğinden dolayı ötekileştirmeden kucaklamaktır.
Ben Eyyübiye halkının her bir bireyinin belediye başkanı olacağıma dair önce kendime sonra aileme söz verdim.
Yoksul, zengin demeden; iş adamı ırgat ayırımı yapmadan, esnaf, çiftçi bakmadan ve yaşıma, konumuna, gücüne, makamına takılmadan herkesin kardeşi, yeğeni, ağabeyi, amcası, dayısı, yeğeni, evladı olmak için çalışacağım.
ŞEKER GİBİ TURİZM HAMLESİ GELİYOR!
Vizyonunu memleket aşkı ve duyguları ile harmanlamış güzel bir adamla sohbetin doyumsuz tadına çaylarımız eşlik ederken 2019 Göbeklitepe yılının yaratacağı turizm geliri pastasından Eyyübiye'nin hak ettiğini alması hususunda hazır olup olmadığını soruyorum.
M.K: Ekrem Ağabey; başta Balıklıgöl olmak üzere bağrında birçok nadide eser barındıran Eyyübiye'nin sadece 2019 yılı için değil; gelecekte de bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm sektöründen hak ettiği pastayı alması için ciddi projelerimiz var...
Bir kere geçici değil Eyyübiye'yi ulusal ve uluslararası turizmde hafızalara kazıyacak ve gidilecek öncelikli yer olarak anlatacak eserler, etkinlikler, festivaller düzenleyeceğiz.
Mesela kısa sürede Eyyübiye'nin simgesi haline geleceğine imamdığım "Balıklıgöl Şekeri" projemiz var.
Bu projede amaç o şekerin bir ilçenin tarihine sembol olması ve tarih ile tatlının buluşmasını sağlamak.
Yine işsiz gençlerimize ücretsiz yabancı dil kursları ve belediye bünyesinde rehberlik, turizm proje üretimi olarak istihdam edilmesini düşünüyoruz.
İlçemize gelecek turistlerin kaliteli, güler yüzlü ve hizmet alması için tesislerin artmasını sağlamak zorundayız.
Kolay ve ucuz ulaşım, konaklamanın yanı sıra doğru iletişim turistlerin beklentisi ve en doğal hakkıdır biliyoruz.
Aynı zamanda güvenlik hususunda gerekli adımların atılmasını sağlamak zorundayız ki gelen misafirler kendilerini güvende hissederek gönül rahatlığı ile konaklasınlar.
Tanıtım filmleri, belgeseller, sempozyumlar ve elbette sanatsal etkinlikler ile Eyyübiye'yi tarihin sıfır noktası Şanlıurfa'nın turizm başkenti haline getimek boynumuzun borcudur ve inşallah bu borcu da layıkı ile ödeyeceğiz.
BENİM İLÇEM KARANLIĞIN DEĞİL AYDINLIĞIN SEMBOLÜ OLACAK!
Başkana bütün Urfa hatta bölge nezdinde ciddi sorun olan enerji kesintilerini ve bu kesintilerin, fahiş faturalar ile çiftçilerin desteklemelerine konulan blokelerin yarattığı sıkıntıların çözümüne dair fikrini sordum.
Dikkatimi çekti tabi; sabahın seherinden gecenin zeytin karası bu saatlerine kadar saha da halkı ile buluşan, her kese dokunan, dinleyen Mehmet Başkan da zerre yorgunluk belirtileri yoktu. Bu enerji direk bizlere de geçiyor ve insan geleceğe dair çok daha umutla doluyor.
M.K: Eyyübiyemizin ve Eyyübiye halkının yaşadığı her sorun bizlerin çözüm bulmak zorunda olduğu sorumluluğumuzdur. Elbette ilçemizi her bağlamda aydınlık yarınlara taşıma sevdası ile çıktığımız bu yolda yaşanan enerji sıkıntısının ilçemi ortaçağ karanlığına hapseden uygulamalara karşı mücadele edeceğiz.
Benim halkım bu çağda bu karanlığı haketmiyor. Bu büyük sorunun ivedilikle çözümü için başta BŞ belediyemiz, il başkanlığımız ve birbirinden değerli milletvekillerimiz ile istişare halinde bıkmadan usanmadan çalışacağız.
Uzun süren ve şehri zifiri karanlığa hapseden elektirik kesintilerinin esnafımıza, çiftçimize, sayaimize, turizm ve hatta eğitimimizde ne denli büyük zararlar vurduğunun ve şehrin ekonomisi hatta halkın psikolojisi üzerinde yarattığı travmanın farkındayım.
O halde farkında olduğumuz, derinden yaşadığımız bu sıkıntıyı çözmek de birinci önceliğimiz olacaktır.
EYYÜBİYE ANNE YÜREKLİLERİN OMUZLARINDA YÜKSELECEK!
M.K: Aslında bende büyük heyecan yaratan ve başarmak için büyük çaba harcayacağım en büyük hayalim, Eyyübiye de yaşayan kadınlarımızı şehrin ekonomisine, turizmine hatta siyasetine katacak ve o kutsal anne yürekleri ile yeni bir dinamizm kaymasını sağlayacak alanlar yaratmak.
Evde veya dışarıda kendi ayakları üzerinde duran, kendi üreten ve ütettiğini pazarlama yetisi, vizyonu, becerisi olan kadınlarımıza bu yönde destek olacak projeler üreteceğiz.
El becerisi ve sosyal kurslar açarak sonrasında edindikleri meslekleri doğru kullanabilmeleri için imkanlar yaratmak zorundayız.
Kadınları ayağa kalkmış ve üretime katılmış Eyyübiye hızla aydınlık yarınlara yürüyecektir.
Bunun yanı sıra içimde büyük yara olan ve bence çok da geç kaldığımız bir projeyi gerçekleştirmek istiyorum.
KADINLARIMIZ BİZE DEĞİL BİZ ONLARIN KUTSALLIĞINA SIĞINACAĞIZ!
Kadın sığınma evlerine ağırlık vereceğiz ama bu bildik, klasik sığınma evleri olmayacak.
Hiç bir annem, bacım yalnız kalmayacak. Onları daha da yalnızlaşacağı dört duvarlar arasına hapsetmek değil; sıcak bir yuva hatta üreten fabrika gibi evler vermek istiyorum.
Acılarını birbirimize sarılmanın, sevgisi ile atlatacakları ve hayata tutunacakları evler yapmalıyız.
BENİM HASTAM YOLLARDA ÖLMEYECEK!
Mehmet konuştukça gönül heybesinde ne çok umut taşıdığına tanıklık ediyorum...
Halkının derdi ile dertlenen ve bu dertlere merhem çalma sayesinde güzel bir adam var karşımda.
M.K: Yıllardır yaptığım gözlemlerde sadece Eyyübiye değil bütün Urfa genelinde ciddi sorunlar tespit ettim! Bunların en başında da telesami, anemi gibi hem hastanın hem hasta yakınının büyük sıkıntılar çektiği hastalıkların tedavisine dair sağlık merkezlerinin olmayışıdır...
Yine doğum oranında ülkede birinci olan bir şehirde yeterli kadın doğum uzmanının ve yatak kapasitesinin olmaması ciddi sorunumuzdur.
Bu farkındalık ve bilin içinde sağlık bakamlığımız ile kuracağımız doğru diyaloglarla rehabilitasyon ve tanı merkezlerinin açılmasına, uzman doktor ve sağlık personeli eksiklerimizin giderilmesine yönelik ciddi mesai harcayacağız.
Açıkçası bu çağda ve bu imkanlar içerisinde kadınlarımızın hala doğum için komşu illere giderken kan kaybından hayatlarını kaybetmelerini; kalp ve telasemi gibi hastaların yine yollarda perişan olmalarını içime sindiremiyorum.
Doğru istişare ve iletişim ile ilçemizin doktor, sağlık merkezi, sağlık personel ve araç gereçlerinin eksiklerini kapatacağız.
AYIP ETTİN MEHMET KUŞ!
Ve gelelim Mehmet başkanın buyük ayıbına!
Bazı milletvekili kardeş ve yeğenlerinin, belediye başkanı yakınlarının dahi özel korumalar eşliğinde ve ultra lüks makam araçları ile gezindiği ve halktan kopuk, tepeden bakan siyasi anlayışın hakim olduğu bir yerde bu kadar mütevazı bu kadar halktan ve gönülden bir aday olabilmeyi başaran Mehmet Kuş başkan sanırım birilerine doğru rol model olmanın ayıbını yaptı!
Mesela benimle buluşurken koruma ordusu ile gelmedi; uçuk kaçık vaatler ile başımı şişirmedi.
En büyük ayıbı da; lüks bir restoranın ortasında kuş sütü eksik bir masa donatıp gövde gösterisi yapmadı başkan.
Kuru çaya talim ettik vesselam ama hayatımda içtiğim en güzel çaylardandı.
İyi ki varsın Mehmet Başkan. Adaylığını bir kez daha kutluyor; ailene, şahsına ve şehrimize hayırlı uğurlu oldun diliyorum.
Başarılar güzel adam; başaracaksın bilerek...
Ekrem Arpak / habersanliurfa.net