Oyun Oynarken Geçirilen Zamanın Artması Bağımlılık Belirtisi!

TAKİP ET

Teknolojinin gelişmesi ile bilgisayar ve telefonlarda geçirilen süreler artarken yaşanan pandemi sürecinde bu artış daha da hız kazandı. Özellikle dijital oyunlar çocuklar ve gençler arasında yaygın bir şekilde kullanılırken uzmanlar, çocuk ve ergenlik çağında olan gençlerin oyun bağımlılığına dikkat çekti.

Yapılan araştırma sonucunda oyun oynarken geçirilen zamanın artması, aileyle geçirilen zamanın azalması, oyun oynamanın engellenmesi, ilerleyen zamanlarda büyük bir sıkıntı ve öfke duyulması bağımlılık belirtisi olduğunu vurgulandı. Son yıllarda oyun bağımlılığı Türkiye’de artış gösterirken, en fazla genç nüfusa sahip olan Şanlıurfa’da da oyun bağımlılığı gençleri ve çocukları ileri derecede tehdit ediyor.

TEKRAR EDEN DAVRANIŞLAR BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜYOR
Özellikle çocukların, pandemi ile birlikte zamanlarının çoğunu ekran karşısında, sosyal medya ve özellikle internet üzerinden oynanan çevrimiçi/çevrimdışı yani online ya da offline olarak da adlandırılan oyunlar ile geçirdiğini kaydeden Doç. Dr. Onur Noyan, şunları söyledi: “Tekrar eden davranışların bağımlılığa dönüştüğü değerlendirildiğinde, çok çaba sarf etmeden, kısa yoldan haz elde etmek çocuklar için çok daha cazip hale gelecek ve ekran karşısında geçirilen süre artacaktır. Bir süre sonra akranları ile yüz yüze ya da karşılıklı oyun oynamaktan keyif almamaya başlayacak ve sanal ortam üzerinden oynanan oyunlara eğilim göstermeye başlayacaklardır. Özellikle beyin gelişimi devam eden çocuklar ve ergenlerde fren merkezi olarak tanımladığımız beynin ön tarafının (Frontal bölge) tam olarak gelişmemiş olması sebebi ile çocuklar ve ergenler biyolojik olarak kendilerini durdurmakta zorlanmaktadırlar.”

OYUN OYNARKEN GEÇİRİLEN ZAMAN GİDEREK ARTIYORSA DİKKAT!
Çocuk ve ergenlerin beyinde gelişen biyolojik değişiklikler ile kendilerini durdurmakta zorlanmaya başlayacaklarını ve çeşitli sorunlar ortaya çıkacağını ifade eden Noyan, “Oyun oynarken geçirilen zamanın giderek artması, oynamadığı zamanlarda aklının bir köşesinde sürekli oyun oynamak için fırsat yaratma düşüncesinin olması, oyun oynamasının engellendiği zamanlar büyük bir sıkıntı ve öfke duyması hatta şiddet eğilimi göstermesi bağımlılık belirtileridir” uyarısında bulundu.

AİLEYLE GEÇİRİLEN SÜRE KISALIR
Çocuk ya da ergenin bağımlı olduğunun bazı davranışlarla fark edilebileceğini kaydeden Doç. Dr. Onur Noyan, “Çocuklar sorumluluklarını yerine getirmekte sorun yaşarlar, ders başarıları azalır, arkadaşlık ilişkileri bozulmaya başlar, içe kapanma, davranış değişiklikleri, can sıkıntısı, özgüven eksikliği, beğenilme arzusu, karamsarlık, ani öfke atakları gözlenebilir. Çocukların aileleri ile geçirdikleri süre azalmaya başlar, ilgi alanlarına ilgisi azalmaya başlar” diye konuştu.

AİLELER NELER YAPABİLİR?
Ailelerin teknolojik bağımlılıkla mücadele etmek için yapması gerekenlere değinen Doç. Dr. Onur Noyan, bunları şöyle sıraladı:

Farkındalık: Öncelikli olarak aileler çocuklarının ne oynadığından haberdar olarak ve oynanan oyunun çocuklarının yaşına uygun olup olmadığını kontrol ederek başlamalılar.  Şiddet içeren oyunların yaş kısıtlamalarına dikkat ederek izin vermeliler. Ebeveyn kontrol uygulamaları ile süre, içerik kısıtlaması yapmak ve bunları takip etmek çok önemlidir.

İletişim: Sağlıklı iletişim kurmak, konuşmasına izin vermek birincil olarak dikkat edilmesi gereken davranışlardır. Koşullu mesajlar vermeden çocuklara saygı ve sevgiyi göstermek. Öncelikle anlamaya çalışmak, yanlış düşünüyor olsa bile sorunları fazla müdahale etmeden iletişim ile çözmeye çalışmak. Ne yaptığını bilmek, takip etmek, kimlerle iletişimde olduğunu bilmek çok önemlidir.

Kaliteli zaman geçirme: Çocuklarla birlikte olumlu duygular açığa çıkarmaya yardımcı aktivitelere katılmak. Parklara, spor merkezlerine, gençlerle sinema, tiyatroya ve maçlara gitmek. Oyun:Çocuklarla birlikte gerçek zamanlı, teknolojinin dahil olmadığı, klasik karşılıklı ve  ailecek oyunlar oynamak.

Model olma: Ebeveynler diğer aile üyelerine örnek olmalıdırlar. Evde bilgisayar üzerinden yapacakları işleri “çok acil” olsa bile çocukların yanında yapmamak, “teknolojiyi” belirli zaman aralıklarında ve kısa süreli kullanmak, birlikte kitap, gazete, dergi okuma saatleri planlanmak.

Sorumluluk verme: Yaşına uygun ev içerisinde yapabileceği sorumluluklar vermek ve bunları takip etmek.

Sınır koyma: 3 yaşından önce çocuklarını bilgisayar, laptop, i-pad ve akıllı telefon ile tanıştırmamak, 3-6 yaş arasında aile gözetiminde eğitim amaçlı kullanıma izin vermek 6-9 yaş arasında aile gözetiminde eğitim amaçlı ve aile oyunları için günlük 2 saat süre kısıtlaması yapmak, şiddet içeren hiçbir oyunu oynamasına izin vermemek, 9-12 yaş arasında özel cihazı olmadan en fazla 2 saat kullanmasını sağlamak, 12-18 yaş arasında aile takibe devam etmeli ama bireysel sorumluluğunda olmalı. 

Önlem alma: Güvenli internet bağlantısı kullanımı sağlamak, arkadaşlarını tanımak, internet kullanımı takip etmek, medya okuryazarlığı gelişmesine yardımcı olmak. Olumsuz yaşam olayları ile baş etme becerisi gelişimini takip etmek, yetersiz ise destek almak. 

haberşanlıurfa.net/Oğuzhan GÜLTEKİN

Teknoloji Oyun Bağımlılık Bilgisayar Oyunları Dijital Oyun