Prof. Dr. Şahinalp, Şanlıurfa'da Geçmişte Yaşanan Sel Felaketlerine Işık Tuttu!

TAKİP ET

Harran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp yayınladığı bir tezinde Şanlıurfa'da geçmişte yaşanan sel felaketlerinin sebeplerine ve sonuçlarına ışık tuttu. Şahinalp tezinde Şanlıurfa'nın Kasım 201, Mayıs 303, Mart 413 ve Nisan 525'te olmak üzere dört defa şiddetli sele maruz kaldığını belirtiyor.

Harran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp yayınladığı bir tezinde  Şanlıurfa’da geçmişte yaşanan sel felaketlerinin sebeplerine ve sonuçlarına ışık tuttu.

ŞEHİR 4 BÜYÜK SELE MARUZ KALMIŞ

“Şehir, Kasım 201, Mayıs 303, Mart 413 ve Nisan 525'te olmak üzere dört defa şiddetli sele maruz kalmıştır.” ifadelerini kullanan  Harran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp, “Dayşan Deresi (Karakoyun Deresi), Sonbahar ve İlkbahar arasında kalan dönemde, yörenin de iklimine uygun olarak yağışların bol olduğu dönemlerde taşmıştır. Derenin şehrin içerisinden geçmesi nedeniyle, sel baskınları şehri önemli ölçüde etkilemiştir. Çok defa şehir surlarının bir kısmını yıkacak kadar güçlü olan bu seller sonucunda birçok ev ve işyeri su altında kalmıştır. 201 yılında meydana gelen sel baskınında Dayşan Deresi'nin güney ve kuzeyinde yaşayan 2 binden fazla kişi ölmüştür. Bu sel baskınında şehirde bulunan tek Hıristiyan kilisesi de yıkılmıştır. 413'te meydana gelen selde şehirde bulunan toprak evler, barakalar yıkılmış, tepelerin yamaçlarında bulunan taş evler çökmüş, bir çok insan ölmüş ve büyük maddi hasar meydana gelmiştir. 525'te meydana gelen sel felaketi ise daha şiddetli olmuştur. Bu sel felaketinde yaklaşık 30 bin insan yani yaklaşık olarak nüfusun 1/3’inin öldüğü sanılmaktadır. 525'te yaşanan son sel baskınından sonra İmparator Justinianus (Justinyen) tarafından derenin yatağının değiştirilmesi istenmiş ve şehrin kuzeybatısından itibaren şehir surlarını çevreleyecek şekilde bugünkü Karakoyun Deresi'nin aktığı yatak kazılmıştır. Derenin yatağının değiştirilmesi amacıyla bugünkü şehirlerarası otobüs terminalinin hemen batısında bulunan alana bir bend inşa edilmiştir. Bu nedenle bir saygı ifadesi olarak halk tarafından şehre Justinianupolis ya da Justinipolis adı verilmiştir. Bu bend günümüze kadar varlığını korumaktadır. Yaşanan sel baskınında yine şehir surlarının bir kısmı yıkılmış ve binlerce insan boğularak hayatını kaybetmiştir.” bilgilerini paylaştı. 

“DERELER SU BASKINLARINI DESTEKLEMİŞTİR”

Daha önce dört defa yaşanan sel baskınının, 667 yılında kendini bir defa daha gösterdiğini belirten Şahinalp, “Sel baskınlarını önlemek amacıyla inşa edilen Justinien bendine rağmen böyle bir olayın yaşanmış olması, büyük miktarda su kütlelerinin, aşırı yağışlar nedeniyle şehrin etrafında bulunan tepelerden şehre doğru inen vadilere kanalize olmasından kaynaklanmış olmalıdır. Özellikle şehrin batısında bulunan Mance Deresi gibi dereler bu su baskınlarını desteklemiştir. Bu dönem içinde ayrıca 740 ve 834-835 yıllarında iki sel baskını daha meydana gelmiştir. Bunlardan birincisinde sadece maddi hasar, ikincisinde maddi hasar yanında önemli can kayıpları da meydana gelmiştir. Eldeki kaynaklara göre bu sel baskınında 3 bine yakın insan hayatını kaybetmiştir. Bu bölgede ayrıca 679 ve 718 yıllarında şiddetli iki deprem meydana gelmiştir ki, şehirdeki bu depremlerde eski Kilise yıkılmıştır. Şehri etkileyen doğal afetlerden biri de sel baskınıdır. bin 104 yılının kış aylarında aşırı sağanak yağışlar nedeniyle suların şehrin etrafındaki vadilere kanalize olarak şehre doğru akması sonucunda surlarda yıkılmalar meydana gelmiştir. Sel sularının yıkılan surlardan içeri girmesi ve yağışın fazlalığı nedeniyle bir çok ev yıkılmış, hayvanlar da telef olmuştur. Fakat bu sel baskınında insanlar arasında can kaybı olmamıştır.” şeklinde konuştu.
 

Şanlıurfa urfa gündem son dakika gündem