SAĞLIK HAREKETİ! "HAYAT ŞEKERDEN TATLIDIR!" DEMEK İÇİN BULUŞTULAR…

TAKİP ET

Kurulduğu günden bu yana birçok projeyi hayata geçiren ve çalıştığı konular üzerine farkındalık yaratan Türk Böbrek Vakfı,  toplum sağlığı adına büyük bir projeyi daha hayata geçirdi.  

Kurulduğu günden bu yana birçok projeyi hayata geçiren ve çalıştığı konular üzerine farkındalık yaratan Türk Böbrek Vakfı,  toplum sağlığı adına büyük bir projeyi daha hayata geçirdi.  

Bilinçsiz beslenme ve hastalık ilişkisi, bugüne kadar farklı bilimsel çalışmalarla çok kez ele alınmış ve ortaya konulmuştur ki; doğru yaşam alışkanlıkları ile beslenme kaynaklı sağlık sorunlarının büyük ölçüde önüne geçilebilir. Bu noktadan yola çıkan Türk Böbrek Vakfı, 19 - 25 Eylül tarihlerini Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası olarak ilan etti. 
Tüm dünyada özellikle son yıllarda aşırı şeker tüketimin zemin oluşturduğu sağlık sorunları her geçen gün artıyor.

Aşırı şeker tüketiminin insan sağlığını olumsuz etkilediği, obeziteden hipertansiyona, kalp-damar hastalıklarından kronik böbrek yetmezliği ve depresyona kadar birçok hastalığı tetiklemesi gerçeğiyle hareket eden Türk Böbrek Vakfı, belirlenen bu hafta ile aşırı şeker tüketiminin zararları hakkında farkındalığı arttırmak üzere ulusal ve uluslararası paydaşlarıyla iş birliği içinde.

Proje, koruyucu hekimlik adına büyük bir adım olacağı gibi hastalıklarla ilgili tanı ve tedavi süreçlerinin devletin sağlık giderlerine yaptığı harcamalarda da tasarruf sağlayacaktır. Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası çalışmaları kapsamında; bilinçli şeker tüketimi, aşırı şeker tüketimin getirdiği/getireceği sağlık sorunları, çocukluk döneminden kazanılması gereken alışkanlıklar, gizli şeker kaynakları gibi pek çok konunun ele alınması ile yaşam boyu sürdürülmesi gereken temel kazanımların elde edilmesi amaçlanıyor.

Etkinlikte konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk: Bugün Türk Böbrek Vakfı olarak bir ilke imza atıyor ve Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftasının birincisi hep birlikte kutluyoruz.  Toplumlar geliştikçe beslenme hataları ve artan sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu sadece ülkemizi değil, tüm dünya ülkelerini ve tüm devletleri ilgilendiren büyük bir sorun. 30-40 yıl önce hiç bahsetmediğimiz obezite, bugün 7den 70e tüm insanlığı etkiliyor.

Obeziteye, hareketsizliğe, aşırı şeker tüketimine bağlı olarak kronik hastalıklar hızla artıyor. Şu meydanda şimdi sorsak, şeker hastaları, kronik böbrek hastaları, kalp ve damar hastaları olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz. İşte bunların ana sebebi olan aşırı şeker tüketimine karşı toplumca bilinç kazanabilmek, neden-sonuç ilişkisinin farkına varabilmek; gerekli önlemlerin hem bireysel, hem toplumsal hem de kanun koyucu bazında ele alınmasını sağlamak için dikkatinizi çekmek istedik. Bugün aramızda Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftasına desteklerini esirgemeyen değerli kamu yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve dostlarımıza da teşekkürü bir borç biliyoruz. 

Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Dr. Bilal Görçin ise yaptığı konuşmada hastalıkların etkileri ve süreçleri ile ilgili bilgi verdi. Dr. Görçin: Diyabet, pankreastan insülin salınımı olmaması (Tip-1 hastalarının %10u) veya az-geç salınması, insüline direnç ile gelişen (Tip-2 vakalarının %90ı) bir hastalıktır. Şeker hastalarının %35-50si böbrek yetmezliği ile sonlanır. Şeker hastalığı şekerin başlangıcından 20 yıl sonra böbrekleri etkiler. Günümüzde diyalize giren hastaların %40ı şekere bağlı böbrek hastalarıdır.

Şeker ile birlikte yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite, özellikle de sigara içilmesi varsa böbrek yetmezliği, kalp ve damar hastalığı, görme kaybı, bacaklarda damar tıkanması beyin damar hastalıkları (felç) riski artar.

Şeker hastalarının böbreklerini etkilemesi ilk olarak idrar tahlillerinde protein çıkması ile anlaşılır. Şekerin iyi kontrolü (Hba1c dediğimiz son 3 ayın şeker ortalaması)Hba1cnin %7den düşük olması ile anlaşılır. Bu seviye, protein kaçağını %40 düşürür ve böbrekleri korur.

İyi şeker kontrolü (Hba1cnin %7den düşük olması), iyi tansiyon kontrolü (140/90dan düşük), kolesterol kontrolü (200den düşük), kilo verilmesi, sigara içilmemesi, şekerin hayati organlara etkisini sınırlayacaktır Etkinlikte söz alan Türkiye Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. İlhan Satman: Şeker ilaveli içecek ve yiyeceklerin tüketimi ile obezite, diyabet, hipertansiyon, yağlı karaciğer hastalığı ve metabolik sendrom gibi iyi bilinen sağlık riskleri yanında kronik böbrek hastalığı riskinin de arttığını düşündüren kanıtlar vardır.

Böbrekler, eşlik eden diyabet, hipertansiyon, ürik asit yüksekliği ve gut nedeniyle önemli ölçüde etkilenmektedir. Aşırı ilave şekerli yiyecek ve içecek tüketimi, günlük alınan toplam kalorinin yüzde 5ini aşmayacak seviyeye indirilmelidir.

Gerçekleştirilen etkinlikte ellerindeki dövizlerle halkı bilgilendiren gönüllü sağlık elçileri, yapılan bilgilendirmeler sonrası dev şekerli gıdalar maketini yok ederek, sembolik olarak hayatlarından şekeri çıkarttılar ve izleyiciler ile katılımcılara sağlıklı şeker kaynaklarından olan elma dağıttılar. 

Türk Böbrek Vakfı