Seyit Onbaşı Kimdir?

TAKİP ET

Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümünde, savaşın kahramanlarından olan Seyit Onbaşı bir kez daha gündem oldu. Çanakkale cephesinde tek başına top mermilerini taşıyan ve kundağa yerleştiren Seyit Onbaşı, Birleşik Krallık'a ait olan Ocean Zırhlısı'nı dümenin vurarak kontrolden çıkmasını sağlamıştır. Bu sayede Ocean zırhlısı bir mayına çarpıp batmıştır. Rumeli Mecidiye Tabyasında görev alan Seyit Onbaşı, bu olayın ardından efsanevi anlatılara da konu olmuştur.

Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Balıklesir’de dünyaya gelmiştir. Dünyaya geldiği Havran ilçesine bağlı Manastır köyünün adı sonrada Koca Seyit olarak değiştirilmiştir. 
1909 yılında Osmanlı Ordusu’na katılan Seyit Onbaşı, Balkan Savaşı’nda cepheye gitmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte ise 1914 yılında Çanakkale Cephesi’nde giden Seyit Onbaşı, burada topçu eri olarak göreve başlamıştır. Seyit Ali Çabuk, Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’u işgal etmek isteyen İngiliz ve Fransız donanmalarının yoğun bombardımanı sırasında Rumeli Mecidiye Tabyasında görev almaktaydı. Yapılan bombardımanda düşman donanmasından atılan mermi, Seyit Ali’nin bulunduğu bataryadaki cephaneliğe isabet etmiştir. Bu olayda bataryadaki askerlerden on dördü yaşamını yitirmiş, yirmi dördü ise yaralanmıştır. Yalnızca Seyit Ali’yle birlikte Niğdeli Ali yara almadan kurtulmayı başarmıştır. 
Patlamanın ardından bataryada sadece bir adet kullanılabilir top kaldığı bilinmektedir. Saat 17.50 sularında Müttefik donanmasının başında bulunan Amiral De Robeck, donanmanın boğaza yol almasını istemiştir.
SEYİT ONBAŞI HANGİ GEMİYİ VURDU?
Seyit Ali’nin bulunduğu bataryanın cephanesinin isabet almasının ardından, tabyada bulunan alışır durumdaki tek topun da kaldıraç kısmı bozulmuştur. Bunun üzerine Seyit Ali, yanında sağ kalan tek arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla, bir top mermisini sırtında tek başına taşımış ve boğazı geçmeye çalışan gemilere ateş etmiştir. Üçüncü denemesinde, boğazı geçmeye çalışan en büyük İngiliz gemisi olan HMS Ocean isimli gemiyi vurmuştur. Gemi arkadaki pervaneden yani dümen donanımından isabet almıştır. Darbe alan gemi, önce yan yatmış arından ise kontrol edilemez olduğundan denizdeki mayınlardan birine çarpmıştır. Tarihi kaynaklara göre bu mayınları saldırıdan bir önceki gece Nusret mayın gemisi döşemiştir.
Ocean zırhlısının batış saati konusunda ise net bir bilgi yoktur. Kimi kaynaklar 18.00 kimi kaynaklar ise 22.00 olarak vermektedir. Bu olayın ardından Müttefik donanması Çanakkale’den ayrılmış, Seyit Ali’ye ise onbaşılık rütbesi verilmiştir.
SEYİT ONBAŞI KAÇ KİLOLUK MERMİ KALDIRDI?
Seyit Ali’nin o gün kaç kiloluk bir top kaldırdığı çokça merak edilen sorulardan biridir. Kimi araştırmalar 276 kg olarak belirtse de, merminin aslında 215 kg olduğu bilinmektedir. Aradaki bu fark Osmanlı döneminde Almanya’yla farklı ağırlık birimi kullanmasından kaynaklanmaktadır. Kayıtlara 215 kg olan mermi 215 okka (276 kg) olarak sehven geçirilmiştir. 
Mecidiye Tabyası’nda bulunan savaştan kalma top mermisinin hassas kantarı üzerine yapılan araştırmalar, Seyit Onbaşı’nın kaldırdığı merminin 215 kg olduğunu kanıtlamıştır. 
MUSTAFA KEMAL İLE GÖRÜŞMELERİ
Seyit Ali’nin bu başarısından sonra Müstahkem Mevki Komutanı, top mermisini yeniden sırtına alarak fotoğraf çektirmesi istedi. Seyit Ali zorlanmasına karşın top mermisini bir türlü kaldırmamıştır. Harp Mecmuası için çekilen ikonik fotoğrafta tahta bir mermi maketi kullanılmıştır. Nisan ayının başlarında ise 19. Fıkra Tümen Komutanı olan Mustafa Kemal, Bigalı köyünde yer alan karargâhında Seyit Ali’yi konuk etmiştir.
1918 yılında ordudan terhis olarak ayrılan Seyit Ali, köyüne dönmüş ve ormancılık, kömürcülük işlerine devam etmiştir. İlk evliliğinden olan kızı Ayşe 1911 yılında, ikinci kızı Fatma ise 1922 yılında dünyaya gelmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında orduya çağrılan Seyit Onbaşı, 26 Ağustos 1922 yılında Büyük Taarruz’a da katılmıştır. 
İlk eşi Emine Hanım’ın yaşamını yitirmesinin ardından Hatice Hanım’la evlenen Seyit Onbaşı’nın bu evliliğinden Ramazan, Osman ve Abdurrahman isminde üç oğlu olmuştur. 1934 yılında Havran’da bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmüştür. Ömrünün sonunda hamallık ve ayakkabı yamalamak gibi işler yapan Seyit Onbaşı, 1 Aralık 1939 günü zatürre hastalığı sebebiyle yaşamını yitirmiştir.