Süleyman Şeyhnebi: "Bu Felaketler Kader Değildir!"

TAKİP ET

Avukat Süleyman Şeyhnebi, 6 Şubat'ta yaşanan depremlere ilişkin Haber Şanlıurfa'ya açıklamalarda bulunarak kentsel dönüşümün her yönüyle önemli bir sorun olduğunu vurguladı ve 'Bu felaketler kader değildir. Kentsel dönüşüm sorununun çözülmesi, depremlerde daha az yıkım ve daha az ölüm demektir.' dedi.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve 11 ilde yaşanan depremlerde onbinlerce kişi yaşamını yitirdi. Yaşanan depremin ardından kentsel dönüşüm konusu bir kez daha gündem oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, birçok ilde kentsel dönüşüm sorunun nasıl çözüleceği tartışılmaya başlandı. 

Avukat Süleyman Şeyhnebi, kentsel dönüşüm ve deprem gerçeğine ilişkin Haber Şanlıurfa’ya özel açıklamalarda bulundu. Şeyhnebi, kentsel dönüşümün dünya genelinde tartışan bir konu olduğunu belirterek “Kentlerimizdeki yapı stokunun yenilenmesi, çevre düzenlemeleri, altyapı yenilemeleri gibi pek çok farklı sebeple kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmektedir. Ancak bu projelerin hayata geçirilirken tarım arazilerinin korunması ve imara açılmaması gibi çevre dostu politikalara da dikkat edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.” dedi.

ŞANLIURFA’DA TARIM ARAZİLERİ YAPILAŞMAYA AÇILDI

Tarım arazilerinin korunması gerektiğini belirten Şeyhnebi, bu durumun gelecekteki gıda kıtlığı gibi büyük sorunların önüne geçilmesi açısından da önemli olduğunun altını çizdi. 
Kentsel dönüşüm projelerinde tarihi ve kültürel mirasın da korunması için restorasyon konusunun önemli olduğunu vurgulayan Avukat Şeyhnebi konuşmasında, “Bunun yanı sıra, modern mimari anlayışıyla tasarlanmış yapılar da kentsel dönüşüm projelerinde yer almalıdır. Ancak bu modern yapıların tasarımı, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

Kentsel dönüşüm konusunda Şanlıurfa’daki duruma da değinen Şeyhnebi, “Şanlıurfa’mızda ise kentsel dönüşümün öncelenmesi yerine tarım arazilerinin yapılaşmaya açıldığı görülmektedir. Örneğin; Sırrın, Mehmetçik köyü... Bizce bunun alternatifi olarak geniş bir çevre ve sokak imarını öngörerek nispeten zemini daha sağlam olan ve yapı stoku gecekondu olan mahallelerimizin depreme dayanıklı, insan ve çevre odaklı olarak yeniden tasarlanması daha uygun olacaktır. Bu konuda şehrimizin planlamacılarını cesaretlendirmemiz gerektiği kanaatindeyiz. Bu projelerden bazıları: Akabe Mahallesi, Haleplibahçe, Yakubiye, Bahçelievler, Bağlarbaşı gibi merkez semtlerde yerinde kentsel dönüşümün yapılması daha doğru olacaktır. Bu semtlerdeki eski yapılar, modern ve çevre dostu yapılarla değiştirilerek bölgenin yaşam kalitesi artırılmalıdır.” dedi.

“BU FELAKET KADER DEĞİLDİR”

Kentsel dönüşüm projelerinin şehirleri modernleştirmeye katkı sağladığını belirten Avukat Süleyman Şeyhnebi “Ancak bu projeler hayata geçirilirken bölge halkının haklarına saygı gösterilmeli ve yaşam standartlarının yükseltilmesi amaçlanmalıdır. Yerinde dönüşümle mahalle sakinlerinin yerlerinden olmamasına özen gösterilmesi ayrıca önem taşımaktadır.” dedi.

Şehirlerin modernleşmesinin yanı sıra kentsel dönüşümün depremle ilgili yönünü vurgulayan Şeyhnebi “Bina ve zemin güvenliği, ülkemizde son yıllarda yaşanan depremlerle birlikte önem kazanmış bir konudur. Depremler, yıkılan binalar ve kaybedilen hayatlar nedeniyle büyük bir felakete dönüşmektedir ve dönüşmüştür. Asrın felaketi olarak adlandırılan Hatay ve Maraş merkezli depremler, on bir ili etkilemiş, binlerce can kaybına ve binlerce öksüz ve yetim çocuğa neden olmuştur. Ancak bu felaket, kader değildir.” diye konuştu.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM SORUNUN ÇÖZÜLMESİ DAHA AZ YIKIM DEMEKTİR”

6 Şubat depremini yaşayanlardan biri olduğunu belirten Şeyhnebi, “Deprem sonrasında binalar ayakta kalıp dışarı çıkmamıza fırsat verse dahi, dar sokakların varlığı ve açık alanların yetersiz olması nedeniyle depremde daha güvenli alanlara kaçış yolları elverişli olamamaktadır” dedi.

Şeyhnebi konuşmasında devamla; “Bu durum, büyük felaketlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, deprem güvenliği konusunda daha fazla çalışma yapılması, kentsel dönüşüm yapılırken daha geniş sokaklar ve açık alanların oluşturulmasına özen gösterilmelidir. Bu durum deprem güvenliği açısından son derece önemlidir. Bina ve zemin güvenliği de dikkat edilmesi gereken bir diğer husustur.” dedi.

Avukat Şeyhnebi, bina ve zemin güvenliğinin yaşamın her alanında önemli olduğunu bu sebeple yeni yapıların deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapılması, mevcut binaların ise güvenlik konusunda gerekli incelemelerden geçmesi gerektiğini belirtti. 

Şeyhnebi açıklamasında son olarak şu cümlelere yer verdi; “Sonuç olarak, bina ve zemin güvenliği konusu, ülkemizde yaşanan depremlerle birlikte daha da önem kazanmıştır. Yaşamımızın her alanında güvenli binalar ve deprem güvenliği için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Ayrıca, dar sokakların yaygınlığı ve açık alanların yetersizliği nedeniyle yaşanan kaçış yolu sorunu da çözülmelidir. Bu sorunların çözülmesi, depremlerde daha az yıkım ve daha az ölüm demektir.

6 Şubat- Asrın Felaketinde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hayatta kalan yakınlarına sabır dilerim. Milletçe başımız sağ olsun. Allah’tan bir daha böyle acılar yaşatmamasını dilerim.”

Kentsel dönüşüm Süleyman Şeyhnebi