Türk Tarihinin Kara Lekesi 28 Şubat'ın Üzerinden 26 Yıl Geçti!

TAKİP ET

Türk demokrasi tarihinin kara lekesi 28 Şubat postmodern darbenin üzerinden 26 yıl geçti.

Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonu ile kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996’da ülke yönetimine geçti.Rahmetli Necmettin Erbaka’nın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çillerin ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erbakan'ın, 24 Ocak 1997’de Kayseri’ye yaptığı gezi sırasında, tek tip elbise giyip bere takan il örgütü görevlileriyle ilgili partiye uyarıda bulunarak RP Kayseri İl Yönetim Kurulunun 30 gün içinde görevden el çektirilmesini istedi. Fesih işleminin yapılmaması halinde, RP hakkında kapatma istemiyle dava açılacağının da altı çizildi. Daha sonra RPli Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, 31 Ocak 1997’de "Kudüs Gecesi" düzenledi. Düzenlenen programa, İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri de katılarak bir konuşma yaptı. Büyükelçinin konuşması “rejim” tartışmalarını daha da alevlendirdi. Yaşanan gelişmelerin ışığında dönemin Başbakanı Erbakan, 1 Şubat 1997'de itirazlara ve DYP'li bazı bakanların "imza atmayız" tepkisine rağmen "üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan" kararnameyi, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açtı.



“TANKLAR SİNCAN SOKAKLARINDA”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı, tepkilere yol açan "Kudüs Gecesi"ni düzenleyen Refah Partili Belediye Başkanı Yıldız hakkında 2 Şubat 1997'de ayrı ayrı soruşturma başlattı. Ardından  İran'ın Ankara Büyükelçisi Bagheri, 3 Şubat 1997'de Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak protesto edildi. Ardından tatbikat adı altında milyonlarca insaın hafızalarına yer eden "Sincan'dan tankların geçmesi" olayı yaşandı. Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, Sincan'dan tankların geçtiği gün Belediye Başkanı Yıldız'ı görevden uzaklaştırdı. Ankara DGM'de yapılan sorgusunun ardından Terörle Mücadele Şubesince gözaltına alınan Yıldız, "yasadışı silahlı çeteye yardım, halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklandı.



“SİNCAN’DA DEMOKRASİYE BALANS AYARI YAPTIK”
Siyasiler arasında başlayan gerginlik kamuoyuna yansıdı. Sivil Toplum Örgütleri’nin (STK) kadın temsilcileri büyük bir miting düzenledi. İran Büyükelçisi Bagheri ise yoğun baskıların ardından ülkesine gitti. Başbakan Erbakan, 21 Şubat 1997'de, Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye'nin rejim meselesi yok." açıklaması yaparken aynı gün Washington'da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda konuşan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, yıllarca zihinlerden silinmeyecek "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık" ifadelerini kullandı.



“HÜKÜMET MGK’DA KURULMAZ”
Yaşanan kaos ve kargaşa sonrası dönemin Cumhurbaşkanı Demirel 26 Şubat'ta Başbakan Erbakan'a rejim konusunda endişelerini dile getirdiği bir mektup gönderdi. Daha sonra 28 Şubat 1997'de Cumhurbaşkanı Demirel'in başkanlığında MGK, toplandı. Türkiye'ye siyasi ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizen bu toplantı, yaklaşık 9 saat sürdü. Toplantı sonrasında 4 maddelik MGK bildirisi yayınlandı. Laiklik vurgusu yapılan bildiride, “Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği" vurgusu yapıldı.  1 Mart 1997'de ise askerlerin MGK toplantısında hükümetten yapmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Maddeler arasında “Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi” gibi işler yer alıyordu. Erbakan söz konusu maddelere itiraz ederken Tansu Çiller de maddeleri imzalaması için Erbakan’ı ikna etmeye çalıştı. Bu süreçte bir basın toplantısı düzenleyen Erbakan, "Hükümet TBMM'de kurulur, MGK'da kurulmaz" diyerek tepki gösterdi.



“ERBAKAN HÜKÜMETİN İSTİFASINI DEMİREL’E İLETTİ”
Süreç sancılı bir şekilde ilerlerken dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 21 Mayıs 1997'de, "Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği açıklıkla anlaşıldığı" gerekçesiyle, RP'nin sürekli kapatılması istemiyle dava açtı. Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde 11 Haziran'da irticaya karşı "Batı Çalışma Grubu" oluşturuldu. 18 Haziran’da Başbakan Necmettin Erbakan ile yardımcısı Tansu Çiller bir karar aldı. Kararda Başbakanlığı Çiller devralacak, BBP hükümete girecek ve erken seçim yapılacaktı. Bu anlaşmadan sonra Erbakan aynı gün hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel'e sundu.

“55’İNCİ HÜKÜMET MESUT YILMAZ’IN BAŞKANLIĞINDA KURULDU”
Erbakan, yeni hükümetin kurulması için Çiller'in görev almasını isterken Cumhurbaşkanı Demirel görevi ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a verdi. Demirel başkanlığında 25 Haziran’da gerçekleşen MGK toplantısı, Erbakan'ın katıldığı son MGK toplantısı oldu. 30 Haziran'da 55. Cumhuriyet Hükümeti, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kuruldu. Yeni hükümet ilk olarak 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ilgili yasa tasarısını sundu. Tasarı 16 Ağustos 1997'de, TBMM’de 242'ye karşı 277 oyla kabul edildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, 1997-1998 eğitim-öğretim yılının açıldığı 15 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlandı. Anayasa Mahkemesi, RP'yi, 16 Ocak 1998'de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı.