Urfa, Sadece Çiğ Köfte Değil
'Neccar Osman' olarak tanınan ahşap ustası Osman Nergiz: 'Benim motif ve çizimlerim, o anki içimdeki duygunun dışarıya aks etmiş halidir. Sanat bir yerlere bakıp kopya çekmek değildir. Önemli olan kendinin emeğinin olmasıdır.'
Şanlıurfa'da yaşayan 68 yaşındaki Osman Nergiz, Osmanlı döneminden bu yana ailesi tarafından icra edilen ahşap oymacılığı mesleğine ömrünü adamış bir zanaatkar. 56 yıldır işini severek sürdüren Nergiz, unutulmaya yüz tutan ata yadigârı sanatını gelecek nesillere aktarmaya çabalıyor.
Şanlıurfa’da ahşap oymacılığa henüz ilkokul çağındayken babasının yanında başlayan 68 yaşındaki Osman Nergiz, o günden bu yana mesleğini büyük bir tutkuyla sürdürüyor. Sancaktar Mahallesi'nde yaşayan, ‘Neccar Osman’ olarak tanınan ahşap ustası Nergiz, dedesi ve babasından öğrendiği mesleğin inceliklerini çocuklarına ve torunlarına aktararak devam ettiriyor. Ahşap oymacılığını ailece yaptıklarını söyleyen Neccar Osman’nın bugüne kadar sayısız eserde imzası var.
NERGİZ: ELİMİN DEĞMEDİĞİ URFA’DA HİÇBİR NOKTA KALMADI
Osman Nergiz’in en önemli eserlerinden biri Balıklıgöl Platosu’nda bulunuyor. Plato içerisinde su kanallarının birinde yer alan dönen büyük değirmeni kendisinin yaptığını belirten Neccar Osman, “Halil-ür Rahman Gölü’nün önünden itibaren yukarıya doğru her yerinde emeğim var. 15 Mayıs 1995’te Balıklıgöl’deki dönen değirmeni ben yaptım. O değirmenin görevi de zamanında dere yatağındaki suları alıp bahçelere ve hamamlara aktarmaktı. Ulu Camii’nin içerisindeki kapısı, penceresi ve minarenin üstündeki şapkasını da ben yaptım. Şair Nabi Kültür Merkezi tepeden tırnağa, kurtuluş müzesi ve mutfak müzesi aynı şekilde… Urfa’da elimin değmediği hiçbir nokta kalmadı.”
“TÜRKİYE VE URFA ADINA ESERİMİZ MEVCUT”
“ÖNEMLİ OLAN EMEKTİR”