Urfa'da Heyecanlandıran Yeni Buluntular ve Merak Edilen Akıbetleri

TAKİP ET

Göbeklitepe Tapınağı ile tarihini 14 bin yıl öncesine götüren Urfa'da, geçmiş belediye döneminde başlayan park projesi kazı ve düzenlemelerinde Roma dönemine ait 64 Kaya ...

 Göbeklitepe Tapınağı ile tarihini 14 bin yıl öncesine götüren Urfa’da, geçmiş belediye döneminde başlayan park projesi kazı ve düzenlemelerinde Roma dönemine ait 64 Kaya Mezarı ve mağaralara rastlandı.

Mezar ve mağaraların butik otel ve kafeterya olacağı söylentileri karşısında Kent Konseyi kaygılarını bildirirken, projenin yürütücüsü belediye ise kaygıların yersiz olduğunu, mezar ve mağaraların korunacağı sözünü verdi.

Peygamberler şehri olarak isim yapan, 1950’li yıllara kadar nüfusunun yarısından fazlasını gayri müslimlerin oluşturduğu, Amazon Kraliçelerinin en güzel motiflerine ev sahipliği yapan, Göbekli Tepesi ile tarihin başladığı kent olan Urfa’da (Riha), Kızılkoyun Projesi ile ortaya çıkan kaya mezarları kentin tarihi ve dini motiflerine ayrı bir önem katıyor.

Tarihi mekanları, tarihi sokakları ve yapıtlarıyla medeniyetler beşiği sayılan Urfa’da, 4 yıldır Tılfındır ve Haleplibahçe mahallerinde yürütülen Kızılkoyun Projesi’yle birlikte 64 Kaya mezarı ortaya çıktı.

Tılfındır Mahallesi’nde bulunan 389 ev ve iş yerinin kamulaştırma çalışmalarının ardından yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan kaya mezarları ve mağaralarda arkeolojik çalışmalar sürerken, kaya mezarlarının ve mağaraların geleceği hakkında farklı görüşler hakim.

Kaygılar Urfa Kent Konseyi Başkanı ve Göbetklitepe Derneği Başkanı Yusuf Sabri Dişli, kentte gelişen mağara turizmi ile alanın cafe ve butik olarak değerlendirileceğini ve bunun kaya mezarlarını büyük oranda tahrip edeceğini söylerken, AKP’li Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Seyfettin Gencer ise alanın arkeolojik müze alanı olarak kullanılacağını sadece o alanlara dinlenme teraslarının yapılabileceğini söyledi.

Roma dönemine ait Tarihi milattan önce 1’inci ve 4’üncü yüzyıla dayanan mezarların içindeki beton kısımlar özel ekipler tarafından temizlenirken, bölgenin ikinci dereceden sit alanı içerisinde yer aldığı öğrenildi.

Urfa’nın etnik ve dini kimliğine ışık tutacak olan bu mağaraların nasıl ve ne şekilde korunacağı, türizme nasıl kazandırılacağı ise, kentin en büyük sivil kuruluşu olan Kent Konseyi tarafından kaygı ile değerlendirilirken, AKP’li büyükşehir belediyesi kaygıların yersiz olduğunu ve mezar ile mağaraların olduğu gibi korunacağını belirtti.

Kent Konseyi kaygılı Daha önce Ermenilere ait tarihi evlerin butik otel, cafe olarak değerlendirildiği sabitken, Urfa Kent Konseyi Başkanı Yusuf Sabri Dişli, ortaya çıkan yapılarında aynı kaderi paylaşmasından kaygı duyduklarını ifade etti.

Kaya mezarlarının tarihlerinin neolotik dönemlere kadar gittiğini söyleyen Dişli, bulunan kaya mezarlarının dönemin koşullarına uygun olarak restore edilmesi gerektiğini belirtti. Dişli, “Bu kaya mezarlarının içerisinde yazıtlar bulunuyor ve katmanlarda her dönemin mezarları var.

İkinci yüzyılda Urfa’nın ilk hristiyan devleti olan Edessa’ya ait kaya mezarları bulunmaktadır. Bizim önerimiz; en az iki mezarın o günün koşullarına uygun olarak günümüz betimlemeleriyle küçük ve butik müzeler haline dönüştürülmesidir.

Urfa’da rant sağlamak için mağaraların kafeteryaya dönüşmesini isteyenler var. Buraların da kafeterya yapılması düşünülüyor. Eğer böyle kafe projeleri hayat bulursa yeteri kadar tahrip edilen mezarlar, daha da tahrip olacak” diye konuştu.

Kazılar geleceği belirleyecek Alanda titiz çalışmalar yapıldığını ifade eden Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Seyfettin Gencer ise, alanın arkeolojik park olarak değerlendirileceğini, cafe projesinin ancak dinlenme terasları şeklinde yapılabileceğini söyledi. Gencer, “Burası arkeolojik ikinci dereceden sit alanı. Ülkenin en büyük arkeolojik alanı olarak değerlendirilecek.

Kamuoyunda farklı bir algı var. Buraya cafe ve butik otel yapılması söz konusu olamaz. Bu kapsamda kaya mezarlarına zarar verilmeyecek, ancak dinlenme terasları yapmayı planlıyoruz.

Ancak projemiz ne zaman gerçekleşir bilmiyoruz. Çünkü arkeolojik çalışmalara süre vermek lazım.

Bu çalışmalar ve ortaya çıkacak manzara projemizi daha güzel kılacaktır” diyerek projede olası değişiklerin sinyalini verdi. 

urfa’da heyecanlandıran yeni buluntular ve merak edilen akıbetleri göbeklitepe tapınağı