Urfalılar Tam Kapanmayı Değerlendirdi

TAKİP ET

 Kovid-19 salgını gerekçesiyle alınan 'Tam kapanma' kararını değerlendirdi

 Kovid-19 salgını gerekçesiyle alınan “Tam kapanma” kararını değerlendiren Urfalılar, amaç halk sağlığı olmadığını, turizm sezonuna hazırlık olduğunu belirterek, “Birilerinin canı istiyor ülkeyi kapatıyor, canı istiyor ülkeyi açıyor. Sivil itaatsizliğin önüne geçmeye çalışıyorlar” dedi. 
 
Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) “geç kalınmış ve bilim dışı” olarak gördüğü, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES), "hükümetin ideolojik amaçlarının ürünü” olarak tanımladığı 17 günlük “tam kapanma” toplum tarafından da eleştiri odağı oldu.  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 26 Nisan’da yapılan kabine toplantısı sonrası duyurduğu “Tam kapanma” yasaklarını Urfalılara sorduk. 
 
‘SİVİL İTAATSİZLİK BAŞLAYACAK’
 
Kapanma kararına karşı çıkmadığını, ancak alınan kararla birlikte hükümetin destek paketlerini de açıklaması gerektiğini belirten Kartal Polat adlı yurttaş, “İşine gidemeyenlerin ücreti, dükkanını açamayanların kirası karşılansın. Öğrencilerin sınavlarını iptal edilsin” dedi. AKP'nin "Lebalep" kongrelerini eleştiren Polat, “Lebalep kongreler yapmakla bu işler olmaz. İnsanların ekmeğiyle oynamanın anlamı yok. Açık ve net. Sivil itaatsizlik başlayacak bunlar farkındalar. Sivil itaatsizliğin önüne geçmeye çalışıyorlar” diye belirtti. Esnafın bayram için hazırlanırken kapanma kararı verildiğine dikkati çeken Polat, “17 günlük kapatma kararıyla küçük esnafı kapattık. Market zincirlerinin hepsi açık. Burada garibanların ne günahı var? Esnafın çekleri, senetleri geldiği zaman kim ödeyecek” diye sordu. Sokağa çıkma yasaklarının yasal bir dayanağı olmadığını ifade eden Polat, “KHK ile sokağa çıkmayı yasaklıyorlar. Bir kere bu yasa değil. Birilerinin canı istiyor ülkeyi kapatıyor, canı istiyor ülkeyi açıyor. 3 kişi bir araya geldiğinde virüs kapıyor ama onlar kongrelerde lebalep iç içe olduklarında sorun yok” diye konuştu. 
 
‘AMAÇ TURİZM’
 
Kapanma kararını duyduğunda üzüldüğünü ifade eden Ahmet Demir de “Üzülmemin sebebi ekonominin halidir. Konu ekonomi olunca bizim ülkemiz sınıfta kaldı. Çünkü biz şimdiden otellere, sahillere, denizlere turistler için altyapı hazırlıyoruz. Sırf birileri para kazansın diye biz şimdi onlara alt yapı hazırlıyoruz. Vallahi billahi amaç halk değil amaç turizm. Onlar bürokratlara bin lira verseler, alıp yüzlerine vururlar. Ama halka bin lirayı reva görüyorlar. Bu ayıptır. A’dan Z’ye her şey siyasetçilerin olsun, onlar rahat etsin” diye konuştu.  
 
‘İŞÇİLERİM AÇ KALACAK’
 
Kapanma kararını ilk duyduğunda sağlığı için sevindiğini ifade eden çiftçi Hüseyin Aydoğdu da “Sokağa çıkma yasağı ilan edildi ama benim yanımda 5 tane işçi var. Onların çiftçi belgeleri yok, sokağa çıkma yasağından muaf değiller. Hepsinin 4 tane çocuğu olsa en az 20 kişi benim tarlamdan ekmek yiyor” dedi. Ne yapacaklarını şaşırdıklarını dile getiren Aydoğdu, “Devletin veya Urfa Valisi’nin bir an önce bir çözüm bulması lazım. Urfa tarım ve hayvancılık alanıdır. Benim işçilerim aç kalacak, ürünlerim elden gidecek” ifadelerinde bulundu. 
 
‘YASAKSA HERKESE YASAK’
 
Kararı ilk duyduğunda hislerini “Başımdan aşağı kaynar sular döküldü” diye açıklayan Abdullah Çelik de şunları dile getirdi: “Televizyona çıkan akademisyenler, bilim insanları ve köşe yazarları çok güzel konuşuyorlar. ‘15-20 gün tam kapanmak lazım’ diyorlar. İyi güzel onların da bir ay maaşları kesilsin, bizim halimizden anlasınlar. Benim dükkanım kapanıyor, ben nasıl geçineceğim?” Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayram bir esnafın harmanıdır. Bayram için bu insanlar yatırım yapmışlar. Şimdi her şey ellerinde kalacak. Aldıkları yasak kararına kendileri uymuyorlar. 17 bin kişilik kongre yapıyorsun güzel, şehit ailelerini ağırlıyorsun güzel, başkasının sofrasına gidiyorsun oturuyorsun o da güzel ama ben niye iftarda bacımla kardeşimle görüşemiyorum? O zaman yasaksa herkese yasak.” 
 
‘NASIL ÖDEYECEĞİM’
 
Esnaf olarak çöküşte olduklarını anlatan Halil Yiğit de duygularını şöyle dile getirdi: “Diğer ülkeler yasak verdiklerinde hiç olmazsa bir destek çıkıyor vatandaşına. Ben burada kiracıyım ayda 6 bin lira ödüyorum. Benim günlük kira giderim 200 lira, 17 gün kapandığı zaman 3 bin 600 lira kira giderim var sadece. İki tane çalışanım var burada. Asgari ücretten hesaplayın ben bunların parasını nasıl ödeyeceğim.”
 
‘VERGİ AFFI BEKLERDİK’
 
Genç bir girişimci olarak kendini tanıtan ve isminin yazılmasını istemeyen bir kadın ise, tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Yanımda 4 tane işçi çalıştırıyorum. Şu an en uzun sokağa çıkma yasağı uygulanacak, ben bunların ücretini nasıl ödeyeceğim. 2 güne razıydık ama 17 gün nasıl dayanacağız. Olan biz küçük esnafa oluyor. Zengin parasına para katacak fakir tam dibe girecek. En azından kira desteği çıksaydı, vergi affı çıkmasını beklerdik. Şimdi benim 4 bin lira vergi borcum var. Bunlardan bu süreçte muaf kalmamız gerekiyordu.” 
 
MA / Lezgin Tekay

urfalılar tam kapanma kovid-19