Zeynel Yesilay : Urfalılar Çiğköfte ve Lahmacunu Bozdu

TAKİP ET

Başbakan BÜLENT ECEVİT'in Özel Kalem Müdürü , Emekli Başbakan başmüşaviri / Fotograf Sanatçısı Şanlıurfa'lı Zeynel Yeşilay son günlerde Çiğköfte hangi ilin tartışmasına yorum bıraktı.

Başbakan BÜLENT ECEVİT'in Özel Kalem Müdürü , Emekli Başbakan başmüşaviri / Fotograf Sanatçısı Şanlıurfa'lı Zeynel Yeşilay son günlerde Çiğköfte hangi ilin tartışmasına yorum bıraktı.

Fotograf Sanatçısı Şanlıurfa'lı Zeynel Yeşilay, Osmaniye'nin Kadirli ilçesi Çiğköfteye sahiplenmesi ve diğer illerin neden sahiplendiklerini, buna karşılık Urfalıların ussulüne uygun davranmadıklarını şöyle dile getirdi.

Zeynel Yeşilay; Şimdi burada bir çiğköfte sıkıntısını anlatayım tam yeridir. Biz Urfalılar olarak kendi çiğköftemizi, kendi lahmacunumuzu bozduk.

Evet. Bugün çiğköfte "Adıyamanlı resmi olmayan yerdeki çiğköfte değildir" diye dükkanlarda reklam yapılan ne idüğü belirsiz etsu tablet ve bol şişirme bulgur köfte sini çiğköfte diye satanlar gibi davranırsak elbette çiğköfte kültürümüz yok olur.

Bu sahte çiğköfte satanlar lezzet katsın diye limon sıkıyorlar. Urfa adetlerinde limon asla sıkılmaz.

Ama şimdi tüm urfa lokantalarında adıyaman bulgur köftesi gibi bakıyorsun sıkımın yanında limon var. Zaten genç Urfalılar çiğköfte olayını bu bulgur köfte satan dükkanlardan yedikleri için bilmiyorlar.

Dedelerim Babam hakiki çiğköfte yaparlardı. Bugün urfa da maalesef bunu yapan çok az.

Yanına limon konuluyorsa o çiğköfte değildir.

Hele Ben Ankarada bunun savaşını veriyorum.

Urfa lokantalarında bile aynısını yapıyorlar her seferinde çekişiyorum.

Lahmacun a gelince maalesef bu da bizim çiğköftemiz gibi bozuldu.

Lahmacun bir kahvaltı tabağı veya en fazla yemek tabağı büyüklüğünde ve bol malzemeli olur. dörde katladığımız zaman bir lokmada yutardık.

Eski Urfa lahmacunlarımızı. Şimdi tepsi büyüklüğünde az malzemeli etinin içine tavuk artıklarınıda koyuyorlar bazıları (Bir gün urfalı arkadaşlarla toplantı çıkışı bir urfa lokantasına gidiyorduk.

Arkadaşlar dedim acıktık hiç olmazsa birer lahmacun yiyelim eve gidene kadar idare etsin.

Biri kulağıma eğildi aman Zeynel bey burada lahmacun yeme etinin içine tavuk kırıntılarını katıyor.) Olmuş olay. Lahmacunlar tepsi gibi birde uzatıyorlar oluyor sana kıymalı pide.

Lezzet yok,şekil bozuk.

Eskide bardak altı diye çay bardağı büyüklüğünde ordövr olarak herkese bir tane getirilirdi.

Kebabtan önce tadını alsınlar diye. Şimdi urfa lahmacunu tabak altı olmuş diğeri büyük olan tepsi kadar olan da lahmacun olmuş.

Hemde bunu tüm urfalı lokantalar yapıyor. İnanın hacı mehmet, eyvan ve Anzelha daha ne varsa bütün urfa lokantaları aynı.

Bodrumda bir lahmacun Tepsi gibi olan 72 TL ye kadar çıkmıştı. Ey Urfalı hemşerilerim. Pendirli kadayıfımıza, Bostanamıza, Çiğköftemize, Lahmacunumuza, Lebenimize ve diğer yemeklerimize sahip çıkalım.

İnsanlar hakiki lahmacun yemeğe gelsin çiğköfte yemeğe gelsin. Para kazanmak uğruna kendi değerlerimizi yok etmeyelim.

Geçen gün ilk defa lüks bir restorant olan Anzelha balgat şubesine gittik.

Ailece gururla oturduk. Hemşerimizin biri lüks modern bir lokanta açmış diye. Ben genelde yemeklerin fotografını çeker paylaşırdım.

Acılı iki lahmacun istedim urfa işi bana kıymali pide gibi uzun ve ortadan kesilmiş bir değişik kokusu olan pide geldi. Hanım tavuk şişi yiyemedi, Oğlum da aynı şekilde .

Müdürüyle konuştuk. Ankaralılara göre yapıyorlarmış. Yani adı anzelha kutsal İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı yer. Usta Urfalıymış, sahibi urfalı ama lokantanın menüsündeki yemekler Ankaralılara göre yapılıyor.

Bana göre bu hiç hoş değil.

Sizlerde bu tip sıkıntıları yazarsanız belki Urfalı lokantacılar uyanırlar da gerçeğini yaparlar.

Zeynel Yeşilay kimdir

Şanlıurfa'da 1950 yılında doğdu. Ankara Gazi Üniversitesi Yabancı Diller, Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Fotoğraf tutkusu ortaokul döneminde satın aldığı ve halen arşivinde sakladığı "Kodak" kutu makine ile başladı.

1970 yılında Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'na girdi. 1982 yılına kadar çalıştığı Bakanlıkta, Türkiye'yi birkaç kez dolaşma imkanı buldu. Fransız fotoğraf sanatçıları Roland ve Sabrina Michaud ile Anadolu'nun her yöresini dolaştı. Onların fotoğraf çekim tekniği ve görüşlerinden yararlandı. 1978 yılında Doğubayazıt, İshak Paşa Sarayı fotoğrafı, Bakanlık tarafından afiş olarak basıldı. Fotoğrafları yurtiçi ve yurtdışında pek çok kitap ve yayında kullanıldı. KKTC'ye 1975 yılında görevli olarak gitti ve orada çektiği fotoğraflar bu ülkenin ilk afiş ve broşürlerinde kullanıldı.

Türkiye'de ilk defa 1981 yılında Türk, Fransız ve Belçika ortak yapımı olarak gerçekleştirilen "ATATÜRK" filminin fotoğraflarını çekti. Yurt içinde yapılan çeşitli yarışmalarda 10'un üzerinde ödül kazandı. Karma ve kişisel sergiler açan sanatçının, Türk Tanıtma Vakfı'nda (TÜTAV) çalıştığı dönemde, fotoğraf danışmanlığını da yaptığı aylık "Image of Turkey" dergisinde pek çok fotoğrafı yayınlandı. Multivizyon programları yaptı. Türk El Sanatları Uzmanı Güran Erbek'in başkanlığında oluşturulan (AVARC) Anadolu El Sanatları Araştırma Merkezi'nde değerli araştırmacılar ve uzmanlar ile çalışarak, pek çok fotoğraf çekimi, multivizyon, sergi ve yayın gerçekleştirdi. Sami Güner ve Sıtkı Fırat gibi Türkiye'nin önde gelen fotoğraf ustaları ile çalıştı.

Şair, şarkı sözü yazarı İlter Yeşilay ile evli olan sanatçının, Volkan isimli bir oğlu vardır. 

 

Kaynak : habersanliurfa.net

urfa lahmacunu urfa lokantaları sahte çiğköfte zeynel yeşilay zeynel yeşilay kimdir