ENP Haber yazarı Abdullah Cengiz, dikkat çekici konulara değindi.
Cengiz, kaleme aldığı son yazısında "bu kez hep birlikte diyelim" dedi.
Cengiz, yazısına şöyle devam etti;
1972'nin soğuk bir Kasım sabahıydı. Sovyetler Birliği, Kazak bozkırlarından göğe bir mektup gönderdi. Adı Kosmos 482. Hedefi Venüs’tü. İnsanlık, yıldızlara uzanmak istiyordu. Teknolojinin ve rekabetin itiş gücüyle, uzaya bir sonda daha fırlatıldı.
Ama bazen yollar karışır, rotalar kayar. Bu sonda da hedefine ulaşamadı. Venüs yerine, Dünya’nın yörüngesinde mahsur kaldı. O gün bugündür, sessizce dönüyor—unutulmuş, terk edilmiş bir zaman kapsülü gibi.
Şimdi, elli yıl sonra, yeniden aramıza dönüyor. Avrupa Uzay Ajansı’na göre, Kosmos 482’nin atmosferle teması 10 Mayıs 2025’te, Türkiye saatiyle yaklaşık 11:16’da gerçekleşecek. Tam saati bilinmiyor, tıpkı nereye düşeceği gibi. Belki bir okyanusa, belki ıssız bir bozkıra, belki de sessizce gökyüzünden geçip kaybolacak.
Ama belki de bu sadece fiziksel bir düşüş değildir.
Belki de bu, yarım kalan hayallerin gökten yere inişidir.
Ve belki de, barış için bir semboldür.
Kosmos 482, bir çağın hırsını, yalnızlığını ve iletişimsizliğini simgeliyor.
İki kutuplu dünyanın ortasında, insanlar yıldızlara ulaşmak için yarışırken, yeryüzündeki sesler kısıldı.
Barış ertelendi.
Hep sonra denildi.
Bugün de benzer bir eşikteyiz.
Teknolojimiz gelişti ama birlikte yürüme irademiz hâlâ zayıf.
Savaşlar, bölünmeler, suskunluklar içinde yaşıyoruz.
Ama belki artık zamanı gelmiştir.
Belki de barışa az kaldı.
Türkiye bu noktada, bir gökyüzü kavşağı gibi duruyor.
Kosmos 482’nin yörüngesi İstanbul’un üzerinden geçiyor.
Bu sadece astronomik bir rastlantı mı?
Belki. Ama ya değilse?
Bu topraklar, farklı kültürlerin, dillerin, inançların iç içe geçtiği yer.
Eğer istersek, geçmişin yükünden arınarak, geleceği birlikte kurabiliriz.
Diplomasiye, diyaloga, ortak akla yeniden sarılabiliriz.
Göğe gönderilen her metal sonda bir niyet taşır.
Şimdi gökten düşen bu sonda da bir şey fısıldıyor:
"Yeniden dene. Birlikte dene. Konuş. Dinle."
Kosmos 482 düşüyor olabilir.
Ama onunla birlikte düşen, yalnızca bir sonda değil.
Yükselmesi gereken, artık barışın kendisidir.
Çünkü barışa az kaldı.
Ve bu kez hep birlikte diyelim: Destur.
Yorumlar
Kalan Karakter: