Şafak sökmeden evvel, çiğ tanelerinin toprakla buluştuğu o sessiz anda, yaprakların arasında minik bir salyangoz kendi ritminde ilerliyordu.
Zamanın hızlı akışına aldırmadan, kendi iç huzurunda bir yolculuk yapıyordu. Onun dünyası, aceleyle koşturanların aksine, sabır ve sükunetin hüküm sürdüğü bir yerdi.
O sabah, beklenmedik bir misafir, salyangozun sırtına kondu: Kanatları yorgun, ruhu tükenmiş bir kelebek. Rüzgarın amansız savurduğu bir gecenin ardından, dinlenecek bir liman arıyordu. Kanatları yıpranmış, rüzgarın hırçın dansı onu bitkin düşürmüştü.
Gözleri, aşağıda sakin bir şekilde ilerleyen salyangozu gördüğünde, içinde bir güven duygusu uyandı.
Nazikçe, kabuğunun üzerine yerleşti.
Salyangoz, yeni yolcusunun ağırlığını hissettiğinde bir an durdu. Hayatında hiç kimseyi taşımamıştı. Kabuğu, onun yalnızlık kalesi, iç dünyasının sığınağıydı.
Ancak bu misafir, onu rahatsız etmek yerine, yolculuğuna yeni bir anlam katıyordu.
Birlikte yollarına devam ettiler.
Salyangozun dingin sabrı, kelebeğin yorgun ruhuna bir merhem gibiydi. Kelebek, ilk kez hızın bir aldatmaca olduğunu, asıl olanın anı yaşamak olduğunu fark etti.
Lao Tzu'nun "Doğa telaş etmez, ama her şeyi gerçekleştirir" sözleri, şimdi kelebeğin ruhunda yankılanıyordu.
Zamanı tüketmek yerine, onu doyasıya yaşamanın değerini anladı.
Salyangoz ise, sırtındaki bu yükün, yalnızlığını dağıtan bir dostluk olduğunu hissetti.
Güneşin altın ışıklarıyla ısındılar, gökyüzü mavinin en derin tonlarına büründü. Kelebek, yavaşça kanatlarını açtı, gücünü toplamıştı.
Albert Einstein'ın "Hayat, bisiklete binmek gibidir; dengede kalmak için ilerlemeye devam etmelisin" sözü, şimdi kelebeğin yolunu aydınlatıyordu.
Hareket edecekti, ama bu kez telaşla değil, hayatın her anını hissederek.
Hafif bir esintiyle havalandı, süzülerek gökyüzüne doğru yükseldi.
Salyangoz, kelebeğin gidişini izlerken içinde tarifsiz bir huzur hissetti.
Yolculuğuna devam etti, ama artık yalnız olmadığını biliyordu.
Çünkü bazı yolculuklar, bir yol arkadaşının sessizliğiyle derinleşir, anlam kazanır.
O gün, ikisi de birbirlerinden bir gerçeği öğrendi: Buddha'nın dediği gibi, "Mutluluk, varılacak bir yer değil, bir yolculuk şeklidir."
Hayat bazen hızlanır, bazen yavaşlar, ama en değerli olan, yolun değil, yolculuğun paylaşıldığı anlardır.
Yoldaşlıklarınız daim olsun.
Abdullah Cengiz / Haber Şanlıurfa