Birçok mitolojik hikâye evrimleşerek günümüze kadar gelmiştir.
Bizce ilginç olan ise aynı hikâyenin farklı isimler ve farklı yerler kullanılarak anlatıla gelmesidir.
Tarih buna yönelik birçok örnekle doludur.
Evrenin ve insanın yaratılışının bir bütün olarak anlatıldığı en eski yazılı metin Sümerler'in 6 bin yıllık “Enuma Eliş" isimli destanıdır.
Enuma Eliş, "Bir zamanlar gökyüzünde" anlamına geliyor.
Destan güneş sistemimizin, gezegenlerin ve tanrıların oluşumunu kozmik bir dille anlatıyor.
Sümerler Tanrılarının gökten indiklerine inandı, onlara Anunnaki(gökten düşenler) dediler.
Belki de bu yüzden insanoğlu binlerce yıl gökyüzü ile yakından ilgilendi.
Güneşin, ayın, gezegenlerin ve yıldızların hareketlerini gözlemledi.
Özellikle güneşe ayrı bir anlam yüklendi.
Çünkü güneş ışıktı ve yaşamın ana kaynağıydı.
Her sabah yeniden doğandı.
Güneş bir yıllık döngüsünde 21 Aralık tarihine kadar güneye hareket eder.
21 Aralık tarihi geldiğinde adeta durur ve kuzey yarım kürede en uzun geceye, güney yarım kürede ise en uzun gündüze neden olur.
Bu durgunluk 3 gün sürer ve 24 Aralık'a kadar devam eder.
25 Aralık'a gelindiğinde ise güneş bu kez kuzeye doğru hareket etmeye başlar.
Antik çağda bu döngü güneşin 3 günlük aradan sonra yeniden doğması demekti.
Güneş doğuyor, yükseliyor ve gündüzler uzuyordu.
Gündüzlerin uzaması, ışığın karanlığı yenmesi ve bahar ile bereketin habercisiydi.
Işığın, baharın ve bereketin müjdesini ancak tanrılar verebilirdi.
Ve insanlık 25 Aralık'larda Tanrılar yaratmaya başladı.
Mısır'ın Güneş tanrısı Horos MÖ 3000'de 25 Aralık'ta doğmuştu. Bakire İsis'in çocuğuydu. Çarmıha gerildi, üç gün ölü kaldı, sonra tekrar dirildi.
Persler'in ışık tanrısı Mithra MÖ 1400'de 25 Aralık'ta doğdu.Onun da annesi bir bakireydi. Ölümünden 3 gün sonra dirildi. Kutsal günü pazardı.
Antik Anadolu'nun tanrılarından Frigyalı Attis MÖ 1200'de 25 Aralık'ta doğdu. Bakire Nana’nın çocuğuydu. Çarmıha gerildi, gömüldü ve 3 gün sonra yeniden dirildi.
Hindistan’ın tanrılarından Krishna M.Ö 900'de 25 Aralık'ta doğumunu müjdeleyen bir yıldızla birlikte dünyaya geldi. Annesi bakire Devaki'ydi. O da ölümünden sonra dirildi.
Ege ve Akdeniz halklarının tanrısı Dionysus M.Ö 500'de 25 Aralık’ta bir bakireden dünyaya geldi. Ölümünden sonra yeniden dirildi.
25 Aralık'ta doğanlar sadece bu tanrılar değildi. Hermes, Buddha, Zeus, Zerduş, Adonis, Herakles ve onlarcasının da 25 Aralık'ta doğduğuna inanıldı.
Hristiyan inancına göre Hz. İsa'nın doğum günü.
Hz.İsa da tüm pagan tanrıları gibi bir bakireden(Meryem) doğdu.
Roma tarafından çarmıha gerildi.
3 gün ölü kaldı ama sonra yeniden dirildi.
25 Aralık tarihinin sadece Pagan dinlerinde ve ya Hıristiyan'lık ta önemi yoktur, İslamiyet' te de, Hicri tarihe göre yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu gününe tekamül etmektedir.
Bu gün Cenab-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunmuş
Hz. Adem’in tövbesi 25 Aralık'ta kabul edilmişti.
Hz. Musa 25 Aralık'ta denizi yararak firavun ve ordusunu sulara gömmüştü.
Hz. Nuh’un gemisi 25 Aralık'ta Cudi dağında karaya oturmuştu.
Hz. Yunus balığın karnından 25 Aralık'ta kurtulmuştu.
Hz. Yusuf kardeşlerinin attığı kuyudan 25 Aralık'ta çıkarılmıştı.
Hz. İsmail 25 Aralık'ta doğmuştu.
Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden kapanan gözleri 25 Aralık'ta görmeye başlamıştı.
Hz. Eyyüb hastalığından 25 Aralık'ta şifaya kavuşmuştu.
25 Aralık
Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu.
***
Tarihte bugün Hz. Eyyüb Urfa'da Şifa buldu.
Aday olacak Başkanlarlada Urfa Şifa bulur belki...
Neden olmasın.
Umutlar insanın tesellisidir.
Abdullah Cengiz
Kaynaklar:
http://ismailyildirimx.blogspot.com/2012/05/tarih-icerisinde-25-aralik-ve.html