20 Kasım 1989 da Birleşmiş Milletler Tarafından kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin 6.cı maddesinde
1 Türkiye’ninde dâhil olduğu Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2 Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Diyorlar….
O zaman Bu Sözleşmeye göre temel yaşama hakkına sahip Çocuklarımızın hayatta kalması ve gelişmesi için ne yapılıyor.
0-9 yaşındaki çocuklarımız efendilerin ihtiyacı olan gençlik iksiri sağlamaları için işkence edilip boyunlarından alınan kanları Adrenochrome tüccarlarına ham madde olarak sunuluyor.
10 -16 yaşındaki çocuklarımızı ise Seks ticareti, organ mafyası, dilencilik, suç örgütlerine teslim ediliyor.
Biraz daha büyüyenlerinde eli silah tutanları Terör örgütlerine eli silah tutmayanlarında, Uyuşturucu tüccarlarına teslim ediliyor.
Eee sonra biz ne yapıyoruz Atatürk’ün armağan ettiği 23 Nisanı Çocuk bayramı olarak 19 Mayısı da Gençlik ve spor bayramı olarak kutluyoruz.
Vahim bir durumla karşı karşıyayız.
Neden mi?
Çünkü Türkiye'de 'kayıp çocuk' vakalarının 8 yılda 100 bini aşmış. Verilere göre, sadece 2008-2016 yılları arasında 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuk kaybolmuş.
TÜİK verilerinde ürkütücü bir gerçek ortaya çıkıyor. Kaybolan 11 bin 563 çocuğun yüzde 30.6’sı yani 3 bin 543’ü madde bağımlısı.
2008 yılında 4 bin 517,
2009 yılında 5 bin 81,
2010 yılında 8 bin 81
2011 yılında 10 bin 67,
2012 yılında 12 bin 474,
2013 yılında 16 bin 218,
2014 yılında 18 bin 696,
2015 yılında 17 bin 706 ve
2016 yılında ise 11 bin 691 çocuk kayıp olarak bildirildi.
2016'dan sonra veri yok!....
Firavun’un çocukları katlettiği yıllara ‘zebh yılları’ denilir.
Yani ‘kesme yılları.’
Anlaşılan odur ki
Bu çağın Firavunları neredeyse her yılı ‘zebh yılı’ ilan etmiş ki kesim, kıyım bitmiyor.
Tarih bu yılları da ‘zebh-kıyım yılları’ olarak kaydedecek.
Çocuklarımız, Gençlerimiz zalimlerin elinde inim inim inliyor…
Zulmen öldürülen bizim çocuklarımız; Kandırılan, kıyımdan geçirilen, suç makinesine dönüştürülen, ölen de öldüren de bizim çocuklarımız.
Külliyen kayıptayız külliyen!
Zalim de mazlum da bizim çocuklarımız...
Efendiler Çocuklarımızın kanını içiyor.
Düzen bozuldu ortalık karıştı
Yetiş ya Muhammet Yetiş Ya Ali
Abdullah Cengiz
Kaynaklar
https://www.unicef.org/turkey/%C3%A7ocuk-haklar%C4%B1na-dair-s%C3%B6zle%C5%9Fme
https://www.habersanliurfa.net/yazarlar/omur-celikdonmez/turkiye-cocugun-cinsel-istismarinda-kaynak-ve-transit-ulke/31213/