Kıymetli Haber-Sanliurfa.com okuyucuları Abdullah Cengiz olarak bugün hep birlikte halkımızın kanayan yarası olarak gördüğümüz Tefecilik olayının perde arkasını aralamaya devam edeceğiz.
Tefecilerin aslında kimlerden oluştuğunu önceki yazımızda sizlerle paylaşmıştık bu yazımızda ise bu tefeci denilen şarlatanların kimlerin defini çaldığından bahsedeceğiz.
Toplumumuzda tefeci’yim diye gezinen şarlatanların aslında bir hiç olduklarını ceplerinde kendilerine ait sigara paralarının bile olmadığını söylesem inanır mısınız?
Evet aynen öyle.
Özde meteliksiz gezen bu şarlatanlar günlerini büyük bir kısmını kuytu köşelerde kumar masalarında geçirirler akşamları ise meyhane veya alkol alemlerine akarlar.
Şimdi diyeceksiniz ki hem ceplerinde kendilerine ait sigara paraları dahi olmayan bu şarlatanlar böylesine bol miktarda parayı nasıl harcıyorlar peki bu değirmenin suyu nerden geliyor?
Zaten işin en can alıcı noktası da burada.
Herkesçe de malumdur ki ilimizin ticari kapasitesi çok yüksek olan bir il değil.
Ama Şeytan Üçgeni dediğimiz pazar meşhur Urfa’da ön plana çıkan bazı sözde dürüst özde sahtekar ruhlu zenginlerimiz normal ticaretten para kazanmanın yanı sıra ek iş mahiyetinde bu sözde şarlatan tefeci bozuntularını beslemekte, para olarak desteklemekte onlara sermaye vermektedirler.
Bu zenginlerimiz perde arkasında kalmakta gölge adam gibi gölgeliklerde gezinmekte çifte karakterin gereğini yaparak topluma şirinleri oynarken bir vampir edasıyla da ellerini ovuşturup gelecek paraların rüyasına yatmaktadırlar.
Bu sözde zenginlerimizin paraları gariban mağdur insanlara bu sözde tefeciyim diye geçinen şarlatanlar tarafından verilmekte hemde %20 ye varan faiz oranları ile.
Bu paranın verilmesi ve tahsilatının nasıl yapıldığını bir önceki yazımızda siz kıymetli okuyucularımızla paylaşmıştık.
Para tahsil edildiğinde sözde tefeci şarlatanlar da bu gayri resmi gelirden nemalanmaktadırlar.
Bu çark bu şekilde dönüp durmaktadır.
Zengin derken ilimizin zengin ailelerinden özür diliyorum tabiî ki sözümüz onları kapsamamakta bizim bahsettiğimiz zenginler farklı, bunlar kendilerini biliyorlar zaten.
Haaa tabiî ki gel zaman git zaman bu zenginlerimiz bu samimiyetin bu parasal yapmacık dostluğun verdiği atmosfer doğrultusunda bu kişilerle kendi özellerini de paylaşmaktadırlar ve bunlarda bir şekilde yakayı bu şarlatanlara teslim etmekte ve ipleri koparmaları da imkansız hale gelmektedir.
Bu tür örnekleri de duymuşsunuzdur muhtemelen.
Bu sözde zenginlerle kendi besleyip büyüttükleri sözde tefeci şarlatanlarla olan para pul aşkları da genelde hüsranla sonuçlanmakta büyük bir facia olarak bitmektedir.
Çünkü bu ok bir gün kendisine dönmektedir.
Çok uzun yıl değil Son bir ay içerisinde kaç Şanlıurfa’lı işadamı , Çiftçi, Esnaf ,iflas etti ,İntihar, boşanma, cadde ve sokaklarda alacak verecek kavgası oldu bunun istatistikleri Google amcadan Şanlıurfa haber sitelerine bakıldığı zaman net şekilde görebiliriz..
Yani para kazanma hırsının insanları böylesine vahim adımlar atmaya sevk etmesi ne acı bir gerçektir böyle.
Evet aynı kanayan yara devam etmektedir.
Bu seferde farklı bir güzergahta.
Sistem farklı, icraat farklı, ama değişmeyen bir şey varki cebi biraz para gören, ne oldum delisi olan, daha çok para kazanma hırsı bütün benliğini kaplamış olan, hatta bu hırslarına siyasi hedefler koyarak hep daha fazlasının hesaplarını istemektedirler.
Böyle olunca da bu tutkuları kendilerini yanlış yollara sürüklemektedir.
İnsanların böyle düşünmelerine, kendilerine hedefler koymalarına itirazımız elbetteki yoktur.
Bu şekilde düşünen ticaretlerini adam gibi yapan, siyasi hayallerinin peşinden aslanlar gibi koşturan birçok insanımız da var bunlara da saygımız elbetteki sonsuzdur.
Ama bizim derdimiz bu bahsettiğimiz unsurları iç dünyasında yaşayan insanların gayri meşru ilişkiler içerisine girerek TEFECİ olduğunu iddia eden şarlatanlarda bu kişilerle dirsek teması kurmaktadırlar halkımızın mağdur edilmesi üzerine gelir elde ederek bu hedeflere ulaşılmaya çalışılması.
Vay güzel memleketim vay.
Şimdi Şanlıurfa kamuoyu adına soruyorum.
Bunu yapan şahsiyet yoksulları sizde hiç mi gurur yok, sizde hiç mi onur yok.
Utanmadan sıkılmadan birde toplumun içerisinde gezebiliyor afra tafra atabiliyorsunuz.
Hatta bazılarınız siyasi yelpazede kendinize yer bile bulmuş.
Şahsiyetsizler Bazı Siyasileri perde arkasında yönetip günümüzde çok ciddi terör örgütleri arasında olan Fetö Terör örğütüne naylon fatura ile katkı sağlamaktadır.
Hepinize yazıklar olsun.
Sizi dinleyen de vay be şu adamdaki doğruluğa bak dürüstlüğe bak demekte ve sizinde göğsünüz kabarmakta değil mi.
Size soruyorum gece kafanızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuya biliyormusunuz?
Bu insanları besleyerek onların insanları mağdur etmelerinin bir payandası olmuş olmuyormusunuz, onların daha farklı işlere örneğin esrar, uyuşturucu veya bonzai gibi maddeleri satmaları eğilimlerini farkına bile varmadan körüklemiş olmuyormusunuz?
Eyyy bu tür çakalların arkasında duran onları besleyen şahsiyetler.
O insanların yaptığı her türlü olumsuzluklarda en büyük kusur ve suç sizlerin sırtındadır bilesiniz.
Bu dünyada olmasa bile ahirette de bunların hesabını vereceğinizi de sakın unutmayın.
Buradan da yargıya seslenmek istiyorum.
Bu gizli aktörleri bulun ve hadlerini bildirin.
Bunları yakaladığınızda bül bül gibi şakıyacaklardır çünkü bu insanlar insan satma konusunda da örnek teşkil edecek meziyetlerdedir.
Adalet gerekeni yapmaz ise bu çakallar bu zenginlerin deflerini daha çokkkk çalarlar.
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin bir sözü var mevlam görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler….
Saygılarımla.
Abdullah Cengiz
Kitabın ortasından yazmışsın Kardeşim