Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan hanımefendi övüne övüne açıklamış.
Halka maske satacaklarmış.
Evet devlet halka maske satacakmış!
Tanesi 5 liradan hem de.
Tek kullanımlık üstelik. 4 saatlik
4 saat kullanıp, atılacakmış.
Sonra?
Sonrası ver 5 lira daha.
El insaf.
Devlet şirket midir?
Yoksa şirketlerin devleti midir?
Koskoca devlet kasaba tüccarlığına soyunup, fırsattan istifade vatandaşına para ile maske satar mı?
Satmamalı.
Neyseki
“Maske satacağız” diye açıklama yaptı
Tepki gelince
Cumhurbaşkanı Erdoğan duruma el attı.
“Maskeyi PTT ücretsiz dağıtacak” denildi
Olması gereken buydu
Ücretsiz Maskeye buradan ulaşabilirsiniz https://maske.epttavm.com/
Hadi hayırlısı
*. *. *
Devlet maskeyi halka parayla satmanın planlarını yaparken,tepki gelince Erdoğan talimat verdi yapamadı, yaşadığım yer Ankara'dan Memleketim Şanlıurfa’dan güzel haberlerim var sizlere.
Urfa’da bedava maske Siverek ve Birecik’te bedava ekmek seferberliği var.
Urfalı kadınlar müthiş bir dayanışma sergileyerek maske dikmeye başladılar.
Kumaşlar alınıyor, provalar çıkarılıyor ve atölyelerde yüzlerce maske dikiliyor.
Maskeler güvenli.
Sağlıkçılara danışılarak üretildi.
Büyükşehir, Haliliye, Karaköprü, Eyyübiye Belediyeleri halkına Maskeler dağıttı.
Belediye ve Halk eğitim merkezi Atölyelerinde, kadınlar maskeleri dikmeye devam edecek…
Hiç bir karşılık beklemeden.
Bedava.
Sadece insanlar yaşasın diye.
Siverek ve Birecik’te bir de Ekmek dayanışması var.
Alkışlanacak, örnek alınacak bir dayanışma bu da.
Siverek Ofis Mahallesi'nde ekmek fırını işletmecisi Mahmut Yağan ve Birecik Meydan Mahallesi'nde ekmek fırını işleten İmam Aslan salgının başladığı günlerde …
İhtiyaç sahiplerine Bedava Ekmekleri
Gerek Ekmek fişi dağıtarak gerekse işyerinde Bedava ekmek vermeye başladılar. (Allah hayırlarını kabul eylesin)
Sıcak sıcak.
Ve çok leziz.
Ve de beleş.
Hiç bir karşılık beklemeden.
Sadece insanlar yaşasın diye.
Çok kişi dayanışmaya katkı vermek için seferber oldu.
Kimsesiz, yaşlı, kronik hastalığı olan, gerçek ihtiyaç sahiplerine veriliyor.
Şanlıurfa Belediyeleri maske dağıtımına da başladılar.
Yine ücretsiz.
Yine insanlar yaşasın diye.
Bu arada Şanlıurfa Belediyeleri Sokak hayvanlarını da yem vererek unutmadılar.
Yaşasın diye.
Şanlıurfa’da yaşanan benzeri dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma haberleri ülkenin çok yerinden geliyor.
Ve insan umutlanıyor.
Karanlığın sonu bir ulu şafak mı, yoksa!
Bir Şaman öğretisi şöyle der;
Nehirler kendi suyunu içemezDoğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez
Güneş kendisi için ısıtmaz
Ay kendisi için parlamaz
Çiçekler kendileri için kokmaz
Toprak kendisi için doğurmaz
Rüzgâr kendisi için esmez
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz
Doğanın anayasasında ilk madde şudur:
Her şey birbiri için yaşar!
Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.
Eski çağlarda, komün yaşamda yürürlükte olan bir anlayıştı bu.
Bütünlüğü anlatırdı, özü tek cümleydi:
“Ben, biz olduğumuz zaman ben olurum.”
*. *. *
Koronavirüs bizlere bu gerçeği tekrar hatırlattı.
Ortak düşman karşısında biz olduğumuz zaman, aslında ben oluyoruz.
İnsanlar birbirleriyle dayanışma yapmak zorunda.
Kara günleri atlatmanın tek yolu bu.
Bizleri sadece kendisini düşünen, bencil, şımarık, tüketime endeksli, korkuyla uysallaştırılan birer robot birey haline getirmeye çalışan bu sisteme inat birbirimizle yardımlaşmak, paylaşmak zorundayız.
Birçok ünlü düşünür, İtalya, İspanya, Amerika gibi ülkelerin salgından ağır darbe almasının nedenini buna bağlıyor.
Yardımlaşmanın, paylaşmanın tarihe karışması.Toplumdaki dayanışma kültürünün yok olması!
Bir düşünürde pandemi sonrası dünya ile ilgili şöyle bir öngörüsü var.
"Toplumlar bu dönemde dayanışmayı, birlikte bir şeyler yapmayı, örgütlenmeyi ne kadar üstlenebilirse, bu bizi o kadar daha güçlü kılacak gelecek için. Toplum çözülürse bu hem devleti kifayetsiz durumda bırakacak, hem de bu, totaliter devletlere davetiye çıkaracak."
Ya dayanışmayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı öne çıkaran örgütlü toplumlar.
Ya da daha baskıcı, daha sömürücü, daha totaliter iktidarlar.
Seçim senin insanoğlu!