Siyasetin en çirkin yüzü nedir biliyor musunuz?
12 Eylül’ün mimarisi Darbeci Paşa, Cumhurbaşkanı ve ressam Kenan EvrenPaşa’nın ( AMERİKAN'IN ÇOCUKLARI ) İcraatları nelerdi…
Tarih 12 Eylül 1980'di.
Tam 40 yıl önce.
Türk Silahlı Kuvvetleri sözde "vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak için" silah zoruyla anayasal düzeni yıkarak, yönetimi ele geçirdi.
Halk balkonlardan pencerelerden "ordu-millet Elele" sloganlarıyla darbeyi alkışladı.
CIA Ortadoğu Şefi Henze kısa konuştu;
OUR BOYS HAVE DONE IT.
(Bizim çocuklar yaptı)
İşte Paşamızın O İcraatlar…
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı. İdamları istenen 259 kişinin dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderildi.
71 bin kişi Türk Ceza Kanunu'nun 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan sıkıyönetim mahkemelerine.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı ve aralarında Hürriyet, Millî Gazete ve Ortadoğu'nun da olduğu 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
14 kişi aynı dönem yapılan açlık grevlerinde öldü.
16 kişi kaçarken vuruldu, 95 kişi çatışmada öldürüldü.
173 kişiye doğal ölüm raporu verildi,
43 kişinin intihar ettiği söylendi.
Sonra Paşa 7 yıl Cumhuru reis oldu daha sonra Marmaris’in ünlü ressamı oldu
Daha daha Sonra ne oldu
Kenan Evren'in Özendiği Picasso'nun tablosunu yapamadı ama Türkiye'de çizdiği resimler kapış kapış satıldı.
Koç, Sabancı, Uzan gibi işadamları tabloları almak için birbiriyle yarıştı.
1993'te Koç grubu açık artırmada 10 bin lirayla başlayan bir tabloya tam 110 milyon lira verdi.
Aynı yıl Evren'in "Anne sevgisi" isimli tablosuna Nuh Çimento 500 milyon lira ödeyerek sahip oldu.
1997'de Ankara’da açtığı sergide “hamamda kızlar” isimli tablosu, kimliği açıklanmayan bir müteahhit tarafından 600 milyon liraya satın alındı.
Yıllar geçtikçe rakamlar büyüdü. İş dünyası amansız bir rekabete girdi.
1998'de “Denizli horozu” isimli tablosu, Denizli’de açık arttırmayla satıldı. 100 milyon lirayla başlayan müzayedede tekstilciler ve sanayiciler adeta yarıştı. Sonunda tablo 10 milyar liraya isminin açıklanmasını istemeyen bir turizmcide kaldı.
1998'de “Atatürk” isimli yağlıboya tablosu, Cumhuriyet Balosu’nda açık arttırmaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Demirel’in ve çok sayıda işadamının bulunduğu gecede işadamı Ali Balkener tam 105 milyar liraya tabloyu satın aldı, sonra Demirel'e hediye etti.
Aynı yıl Kültür Bakanlığı Resim Heykel Müzesi'nin Evren’in “begonvilli duvar” tablosuna 300 milyar lira verdiği öğrenildi.
Bu rakam onu “yaşayan en pahalı Türk ressamı” yapmıştı.
Peki ya şimdi?
Uzmanlara göre hiç birinin hiç bir sanatsal değeri yok.
Öyle ki icrada bile satılamıyor.
Hepsi çöp oldu.
Darbeci Paşa’nın yıktığı hayatlara karşılık Koç, Sabancı, Uzan, Nuh Çimento, Ali Balkener v.b. İş adamları yaşayan en pahalı Türk ressamı” yaptılar.
Şimdi neden bu resimler çöp oldu
Nedeni ne paşalık kaldı, ne koltuk nede Amerika desteği…
Kazak Abdal’ın dediği gibi
"Münkir münafığın soyu
Yıktı harab etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de ......"
Dün gidene (%92 oyla gelen paşaya) söven millet olarak
Bugün var olanı (%51 ile Başkan olan Erdoğan’ı) öven millet olarak
Yarın gelecek olana da atmadığımız takla, düzmediğimiz methiye kalmayacaktır.
Unutmayalım tarih tekerrürden ibarettir.
Siyasetin en çirkin yüzü nedir biliyor musunuz?
Dün gidene söven, bugün var olanı övenlerin, yarın gelecek olana da atmadığı takla, düzmediği methiye kalmayacak olmasıdır...
Abdullah Cengiz