Bu gün 23.Nisan,100 yıl önce TBMM'nin kurulduğu gün.
Bir asır öncesi işgale karşı birlikte tavır alınması sağlayan farklı etnik gruplara verilen sözler ile kurulan,24 anayasası ile tekçi anlayışa teslim edilen TBMM'nin kuruluş yıl dönümü.
Nato'ya girebilmek için çok partili sisteme geçişle bitlikte on yılda bir açık ve sayısız üstü örtülü darbeler ile demokrasinin önü kesilerek ayar verilen,bu gün olduğu gibi işlevsiz bırakılan,tekçi anlayışın dış dünyaya karşı oynadığı demokrasi oyununun görüntüdeki malzemesi olan TBMM'nin 100 yıl kuruluşu bu gün Corona salgınına rağmen görkemli bir şekilde kutlanıyor.
"Gülüp,eğlenip,oynayarak"bu günü kutlayan çocuklarda yaratılan hayal dünyasından uyanıp günü geldiğinde bizler gibi tarihi gerçekler ile yüzleşecek ve soracaklardır.
Bir asır öncesi işgal güçlerine karşı verilen sözlerle birlikte direnerek beraber kurulan TBMM nerede?.
Bu gün varlığı bile inkar edilen,anadilini ve binlerce yıllık tarihi ile yok sayılan o zor günlerde kardeşiz denen etnik grublara verilen sözler neden unutturmak isteniyor?
Egemenlik için farklı olanın varlığını inkar ederek,dışa taviz vermeden bağımsız devlet olarak kalmak mümkünmü?
Yaşanan iletişim çağında gerçeklerin üstünü örtmek artık eskisi gibi mümkünmü?
Tekçiliğe dayanarak bu topraklarda farklı olanı inkar eden bir anlayışın sürdürülebilir olamadığının anlaşılması çokmu zor?Anlamak için bir yüzyıl daha beklemekmi gerekiyor?
Tekçi anlayışın panzehiri olan çağdaş,yaşanan 100 yıllık Cumhuriyetin tarihi sürecinden doğru dersler çıkarmasını bilen,yarınlara güven ile bakabilen bir nesil yetişmesine direnmek neden?
Bilinmesi gereken tarihi çarpıtıp kaos yaratarak yarınlara güven ile bakmayı geciktirsede asla çağdaş yaşam anlayışına tekçi anlayış baskıları ile engel olamaz.