SALGINA KARŞI BİLİMMİ-HURAFEMİ?
Tarihin çöplüğünde kalması gereken hurafeler bu salgında olduğu gibi çaresi varken insanları kaderciliğe yönlendiriyor.
Virüslerde diğer canlılar gibi evrim geçirerek bu güne kadar var oldular.
Bu gün aşısı bulunsa bile yarın bu aşıya karşı direnç kazanarak yeniden farklılsşan yapısı ile karşımıza çıkarak yine sağlığımızı etkileyecektir. Virüslerin tümüyle yok edilemeyeceği gerçeğini kabullenmaliyiz.
Liberal sistemin artık tıkandığını, başta sağlık olmak üzere, bu anlayış ile yönetilen devlet ve dünya devi özel sektörler dahil olmak üzere kurum ve kuruluşları ile çöktüğünü söylemiştik.
Egemenler dahil tüm insanlar gelecek ile ilgili panik içinde. Kimse bu sistemde kendini güvenceye alamıyor. Tek çare yeni salgınlara karşı önlemlerini alacak insanı ve insan sağlığını önemseyen yeni düzenin kurulması.
Şimdi bununla uğraşmak dururken hurafeler üretenlere karşı bilimsel yanıtlar vermek yerine alaya alarak inaç ile uğraşıyorlar.
Nedense bu akıl dışı, haddini bilmez hurafe üretenlere karşı bilime inanan dindar kesimdende uyarı ve herhangi bir müdahale yok."Nefesi en güçlü" hocalar bile hastalandığında doktora koşar.
Virüs insanoğluna ders vermek için gönderilen bir bela değildir.Kendini bilmez yobazların kendini özel sanarak gördüğü rüyadan önerdiği gibi "sumak suyu" içerek virüs ile baş edilemez.
Baş etmenin tek yolu bilimsel verilerdir.
Bunları hedefe koyarak inanç ile dalga geçmek, hurafecilerin inanca verdiği zarar kadar, belkide daha fazla birliğe ve toplumsal dayanışmaya zarar veriyor. İnanan halkın çoğunluğu ile arayı açacak şekilde samimi duyguları incitiliyor.
A. Güllüoğlu 27.3.2020