Belediye
1864 tarihinde yayınlanan Vilayet Nizamnamesi, Osmanlı mülki idaresi açısından bir dönüm noktasıdır.
Merkezin yükünü azaltmak için, kentin bayındırlığı, altyapı inşası, temizlik, aydınlatma, narh, çarşı ve pazar işleri, itfaiye gibi konularda yetkili olmak üzere Belediye meclislerinin kurulmasına karar verildi.
Vali ya da kaymakam tarafından atanacak olan “reis”, belediye meclisine başkanlık edecek, kararları uygulayacak ve vilayet ile belediye ilişkilerini düzenleyecekti.
Kaza meclisleri kaymakam başkanlığında mal müdürü, tahrirat kâtibi, kaza hâkimi (naib), müftü ve gayrimüslim cemaat liderlerinden oluşmaktaydı.
Seçilmiş üyeler, ikisi Müslüman, ikisi Gayrimüslim olmak üzere dört üyeden oluşmaktadır. Şanlıurfa liva ve Birecik kaza meclisleri Antep, Antakya ve Kilis ile birlikte 1847’de kurulmuştur.
“1864 Vilayet nizamnamesi ile taşra örgütlenmesinde görev dağılımı ayrıntılarıyla yeniden düzenlenmiş, vali en üst düzeyde hükümeti temsil eden ve çeşitli birimlerin yürüttükleri hizmetleri denetleyen bir görevli konumuna gelmiştir“.
Bilindiği üzere, 1850’li yıllara kadar Osmanlı devletinde bir belediye örgütlenmesi yoktu. Devletin ifa etmesi gereken belediye hizmetleri, vakıflar aracılığıyla görülüyordu. Bunlar arasında su işleri, temizlik ve aydınlatma işleri, parklar ve bahçeler, mezarlıklar, yol ve altyapı hizmetleri, halk sağlığını koruyucu çalışmalar olarak sayılabilir.
Osmanlı döneminde modern belediyecilik süreci Tanzimat dönemiyle (1839-1876) başlamıştır. Ancak bu dönemde belediyeler, bir “mahalli idare birimi olarak düşünülmemiş, sadece kentin temiz, bayındır ve aydın olması, kısacası kentlerin güzelleştirilmesinin sağlanması hedeflenmiştir.
Kırım Savaşı sırasında İstanbul’a gelen kalabalık sayıdaki İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerinin barındırılması ve buna yönelik alt yapı yetersizliği, 1854 yılında Fransız tarzı Şehremaneti’nin kurulmasıyla sonuçlandı.
13 Haziran 1854 tarihinde yayınlanan nizamname ile belediye hizmetlerinde şehremini dönemi başladı. İlk kez İstanbul’da kurulan belediye teşkilatlarını ülke genelinde yaygınlaştırmayı amaçlayan 1869 Nizamnamesi kapsamında, aynı yıl, Şanlıurfa'da belediye teşkilatı kurulmuştur.
Şanlıurfa’nın ilk belediye başkanı, 1869 tarihli salnameye göre, Sıtkı Efendi’dir.
Sıtkı Efendi, muhtemelen dönemin yaygın uygulaması sonucu seçimle değil, atamayla gelmiş olmalıdır.
Bu konuda kesin bir bilgi mevcut değildir. (Şanlıurfa Valiliği, 1997: 48).
1877 yılında “Belediye Kanunu” çıkarılmış ve Cumhuriyet döneminde 1930 Tarihli 1580 Sayılı Belediye Kanunu çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalmıştır.
1877 Sayılı Belediye Kanunu’nda, belediyelere, 1864 ve 1871 vilayet nizamnamelerinden farklı olarak kamulaştırma yetkisi ile nüfus sayımı ve nüfus kütüklerinin düzenlenmesi görevi de devredilmiştir.
Ancak kanunda yazılı olmasına rağmen belediyeler bu görevi üstlenmediler.
Yine, bu kanun, belediyelere hijyen kontrolüyle ilgili tedbirler almayı, itfaiye teşkilatı kurmayı, dilsiz sağırlar için okul açmayı, kimsesiz çocuklar için sanayi okulları açmayı emretmektedir.
Fakat bütün bunların tam olarak hiçbir zaman yerine getirilmediği de bir gerçekti.
Alıntı