2014 yılının ilk aylarından itibaren yaptığı katliamlarla adından söz ettirmeye başlayan İŞİT (Irak-Şam İslam devleti) yeni bir İslam devletinin kurulacağından tüm İslam alemine cihat çağrılarında bulunuyor, bu uğurda ölenlerin de cennet ile mükafatlandırılacağını ayetlerden ve hadislerden örnekler veriyordu. Söyledikleri yalan da değil. Kuran’da, ayet ve hadislerde cihat’la ilgili yüzlerce deyime ulaşmak mumkun. İlimizde ve bölgemizde, cihat yapmak ve cennetle mükafatlandırmak gibi hedeflere varma hayaliyle ve inancıyla yaşayan milyonların olduğu gözönüne alındığında, İŞİT gibi cinayet şebekesinin tetikçi kazanması zor değil. İslamın yayılma tarihi kılıç zoruyla başladığını tarihçiler yazar. Özellikle İslam ordularının (Hz. Ömer dönemi) Kürdistan seferi çok kanlı geçmiştir. Gayri Müslimlere İslam olunması kılıç zoruyla dayatılmıştır. Bazı İslamcı tarihçiler, bunu cihatçılık olarak nitelendirerek takdir ve teşvik etmeleri, birçok diktatör yönetimlere esin kaynağı olmuştur. Din savaşları adı altında, yüzyıllardır sürdürülen savaşların altında yatan gerçek, aslında, yağma, talan ve sömürü nedeniyledir. Hiç bir halk, farklı etnik yapıdan ve farklı dini inançlardan dolayı başkasına düşmanlık duygusu geliştirmez. Hiç bir halk, aşiret veya topluluk, vahşete varan katliamlar yapmaz-yapmamışlardır. Yer yüzünde yapılan katliam ve vahşetlerin altında iktidarcı devletlerin imzası vardır. Asimilasyoncu sömürgeci politikalarda ısrar eden iktidar sahipleri, kendi hükmettiği alanlarda yaşayan halkları birbirine düşman haline getirmesi için sürekli planlamaların yapıldığını ve bunun da klasik sömürge yöntemi olduğu bilinen bir gerçektir. Maalesef 21. yy. da Ortadoğu coğrafyasında bu sömürgeci politikalar sahnelenirken, bazı şuursuz İslamcılarda, sözde İslam devletleri de bu oyunun birer piyonu ve padişahı durumundalar. İŞİT terör örgütünün İslam argümanını kullanarak, ağırlıklı olarak Kürtlere yönelik sivil savunmasız insanlara saldırması, kadınları ganimet diyerek el koyup, Musul’da pazarlarda satılması insanlarda öfkeye dönüştüğü ortamda, Başta Amerika olmak üzere, bir çok devletler İŞİT’e müdahale etme kararlarıyla kendilerini kurtarıcı rolüyle yine Ortadoğu macerasına giriyorlar. Oysa İŞİT denen piyonu bunlar sahneye sürmediler mi? Kürtlerin kazanımı olmasın diye kimlerin İŞİT’e destek verdiği açık ve net değil mi? Rojova’ da ilan edilen KANTON gibi ileri demokrasi yönteminin örnek teşkil etmesin diye, başta Suudi Arabistan ve KATAR gibi köhnemiş despot ülkelerin İŞİT’e yardım etmesinin yüzlerce gerekçesi var. Ezelden beri petrol kaynakları üzerinde planlaması olan İngiltere ve Amerika gibi emperyalist ülkeler yıllardır bölgemizi kan gölüne çevrilmesinin baş sorumlularıdır. İŞİT gibi bölgesel ve küresel tetikçilerin, dinsel söylevleri önplana çıkararak katliam yapmaları, kadınları pazarlarda satmaları karşısında susan islami kesimde İŞİT’in suç ortaklarıdır.3 semavi din’de “Öldürmeyeceksin” der. İslam dini tanımının her fırsatında “Karıncayı bile incitmeyeceksin” sözü yaşam hakkına verilen öneme rağmen bu katliamların önlenememesinin nedeni “Din” adamlarının riyakarlığı değil mi? İslam adına yapılan katliamları, “Dış devletlerin parmağı var” diyerek sorumluluktan kurtulunmaz. Zulme ve katliamlara karşı duyarlılık göstermeyen ve onurlu duruş sergilemeyen tüm kesimler sorumludur. İŞİT saldırıları bir yerde islamın iflasıdır. Yüzlerce yıldır egemenlerin elinde yorumlanarak günümüze gelen İslam, artık günümüzün sorunlarına cevap olamadığı da bir gerçek. Yapılacak iş aslında çok basit; Öze dönmek, her türlü taklitlerden uzak durmak. Farklı inançlara saygılı olmak, insanların ibadetlerini özgürce ifa etmesini sağlamak ve tek bir dine dayalı yönetim anlayışının torpillenmesine çalışmak ve en önemlisi İslam adına kelle kesenleri, kadınları ganimet olarak gören zihniyeti, yine İslam adına güçlü çıkışlar yapıp, İŞİT gibi canileri lanetlemesek, İslam’ın geleceği karanlıktır. Anlıyor musunuz? Geleceği karanlıktır. Cemal BABAOĞLU 20-09-2014 Bunu beğen:Beğen Yükleniyor...