6 Nisan 1992–14 Aralık 1995 arasında yaşanan Bosna soykırımda iki yüz bin civarında Boşnak'ı öldüğünü ve yaklaşık iki milyon kişinin de göçmen konumuna düşürüldüğünü görmekteyiz.
İnsanlık Bosna’da işlenen Batı destekli Sırp vahşeti ile iki iğrenç kavramla tanıştı: “Etnik temizlik” ve “Etnik tecavüz”… Yüz binlerce Bosnalı “etnik temizlik” uğruna katledildi ve yurtlarından çıkarıldı. On binlerce kadın, kız, hatta çocuk tecavüze uğradı. Dört yıl süren soykırım sırasında bazı önemli olayları şöyle yazabiliriz:
1. 27 Mayıs 1992’de, Saraybosna’da ekmek kuyruğunda bekleyen insanları hedef alan havan mermisi sonucu 10 kişinin hayatını kaybetmesi ve 140 kişinin de yaralanmasıyla ilk Sırp toplu katliamı yaşandı. Saybosna’yı kuşatan İgman Dağı'ndaki Sırp keskin nişancıları yüzlerce Boşnak'ı şehit etti.
2. 8 Ocak 1993’te Bosna-Hersek Başbakan Yardımcısı Dr. Hakkı Turajlic BM korumasında Saraybosna havaalanından şehre getirilirken, Sırplar tarafından öldürüldü. Burada görevli olan Fransız Birliği, tıpkı Srebrenitsa’yı Sırplara teslim eden Hollanda Birliği gibi, ülkesine döndüğünde devlet üstün madalyasıyla ödüllendirilmişlerdir.
3. 5 Şubat 1994’te Saraybosna’da Pazar yerine düşen havan mermisiyle 68 kişi öldü onlarca kişi yaralandı.
4. 29 Mayıs 1995’te Sırplar, Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı İrfan Libliyaliç ve Adalet Bakanı yardımcısını taşıyan helikopteri düşürerek onları öldürdü.
5. 11 Temmuz 1995’te Hollandalı 400 BM askeri tarafından “Güvenli Bölge” ilan edilen Srebrenitca düştü ve sekiz bin Boşnak erkek öldürüldü. 25 Temmuz 1995’te yine BM’nin güvenli bölgelerinden olan Jepa’da düştü ve binlerce kişi öldürüldü. 28 Ağustos 1995’te Sırpların Saraybosna’daki Pazar yerinde alışveriş eden sivil halka açtığı ateş sonucu 45 kişi katledildi ve 87 kişi de yaralandı.
6. Bosna-Hersek’in ikinci büyük şehri Banja Luka’nın Müslüman bir politikacısı durumu telefonla şöyle aktarıyor: “Burada çok insan öldürülüyor, lütfen yetişin! Müslümanlar yük vagonlarına tıka-basa doldurulmuşlar, dün gece 25 vagon dolusu kadın, yaşlı ve çocuk vardı. Korkunç bir manzaraydı. Hava deliklerinden sadece elleri görülüyordu. Yaklaşmamıza izin vermediler. (…) İnsanlık adına lütfen yetişin.”
7. Müslüman toplumun Slovenya ve Hırvatistan’daki liderine göre, burada o kadar çok delil vardır ki; kadınların tamamı tecavüze uğramış durumda… Sırpların Boşnak milletini yok etmek için uyguladığı sistemlerden biri de; Bosna topraklarında kamp kurmak ve bu kamplarda tuttukları esirleri her ne şekilde olursa olsun yok etmek veya Bosna’dan sürmek. Toplu mezarlar hala bulunsa kayıp on binlerle ifade edilmektedir.
8. Boşnakların ele geçirdiği Donji Vakuf’un yanın Obarci köyünde bir toplu mezarın daha bulunduğu ve içindeki ölü sayısının tespit edilemediği, ayrıca ölülerin çoğunun elleri ve ayaklarının tellerle bağlı olduğu yazılıyordu. “Çatışma yok… Müslümanlar topluca öldürülmeliler haberinin devamında. Bir tanesinin başı öne düşmüş sıkılmış yumruklarını, gözlerinin üstüne bastırmış, sanki ölümünün gelişini görmemek için yüzünü kapatmış. Bir başkası ellerini karşısındakilere yalvarırcasına yukarı kaldırmış. Ama nafile…
9. Milliyet gazetesinin 27.5.1992 tarihli nüshasında ise “vahşet üstüne vahşet” başlığı vardır. Bir gün sonra ise başka bir gazetede “Saraybosna'da katliam 30 ölü” başlığı vardı. Bir başka gazetede ise “Saraybosna sokakları ceset dolu”.
10. Hürriyet gazetesinin haberi daha önemliydi. Sistematik katliam kampanyası sürüyor. Sırplar Müslüman liderleri öldürüyor. Sadece Brokovuç’ta 2 bin 500 kişinin öldürüldüğü, Saraybosna’da ünlü “Şarkiyat Enstitüsü'nün bombalandığı ve içindeki çok önemli Osmanlı dönemine ait el yazması kitaplar ve değerli belgelerin yandığı vurgulanıyordu.
Savaşın ilk günleri alıntıladığım bu başlıklar savaşın sonuna kadar hiç değişmedi. Bunların yanında daha bugün açılmayan toplu mezarların yaşandığı ilk yerlerde toplama kampları kurulmuştu. Saraybosna’daki bilinen bazı toplama kampları şunlardır:
Butmir Islah Evi: Burası vahşetleriyle meşhur Arkan Çetesi tarafından kullanılmıştır. 60 yaşın üzerindeki ihtiyarlar ve küçük çocuklar için kullanılmıştır.
Vraca Yaşlılar Evi: 2.7000 esirin buradan geçtiği sanılmaktadır.
Semizovic Barakaları: 1992 yıl içinde 7.000 esir burada toplanmıştır.
At-Sonja İçki Evi: Gaddarlığı ile tanınan Jovan Tintor çetesince oluşturulmuş ve 4000 civarında Müslüman burada öldürülmüştür.
İlidza Sağlık Merkezi: Arkan Çetesi ve 1.500 civarında ölü.
İlidza Kültür Merkezi: 30.000 kişi buradan kurtarılmıştır.
Rajlovac Askeri Havaalanı: Ahatovic kasabasından toplanan kadın ve çocuklar burada toplanmıştır.
Pale Spor Merkezi: Burada Saraybosna, Zvornik, Vlasevica, Bratunac, Rogatina’da getirilen kişiler tutulmuştur. Karadzic’in özel işkence birliği burada yaklaşık 20.000 kişi işkenceden geçirilmiş ve 1.000 den fazla kişi ölmüştür.
Kula Toplama Kampı: 30.000 civarında insan burada tutulmaktadır.
Sokolac Toplama Kampı, Hadzic Spor merkezi, Novi ilijas İlkokulu Spor Binası, Podlugovi İlkokulu…vs Bratunac Stadyumunda, bir gecede 500’den fazla kişi öldürülmüştür.
Vişegrad: Polis Merkezi, Spor Merkezi, Bikavaç Oteli, Vilina Vilas Oteli, buralar daha çok küçük yaşlardaki kız çocukları tutulmuş ve buralarda vahşetin her türlüsü yaşanmıştır.
Foça Hapishane Binası: On binlerce esir tutulmuştur. Bosna-Hersek’in eski bakanlarından Sırp Velibor Ostovic bu kampın kurucularındandır.
Rogativa, İlkokul ve Ortaokul binası, Podosaj ve Sladara kampları; Brcko’da ise Liman ambarları ve Faser Polis garajında binlerce kişini öldürüldüğü tespit edilmiştir. Doboj’daki kamu binalarında da ve Stanari kömür ocaklarında aynı şekilde binlerce kişinin öldürülmesi, Banja Luka; Manjaca dağı, Tinjica Islahevi, Stara Gradiska Islahevi, Basanski Novi, Bosanska Krupa, Prijedor’daki 11 toplama kampı (Omarska, Trnoplje, Breicani, Factör, Askeri kamp, Cela, Majdan, Sivac, Senkovaç, Mine); Sanski Most, Glam
Savaş boyunca yaklaşık 500 Osmanlı Camii tahrip edilmiş olup ve meşhur Mostar köprüsünü Hırvatlar yıkmışlardır.
4 yıl aralıksız süren Bosna'daki iç savaşta Sırbistan Devleti Bosnalı Sırpları silahlandırarak savaşa resmen katılmıştı. 150 binden fazla Boşnak Müslüman’ın öldürüldüğü, 29 bin insanın kayıp olduğu ve 2 milyon insanın ülke dışına zorla göce maruz bırakıldığı bu iç savaşta, Sırp çetnikler, silahsız ve savunmasız Müslüman Boşnakları topyekûn yok etme hareketi başlatmıştı. Bunu tek dişi kalmış Batı canavarı yapmıştı.
Boşnakların efsanevi lideri Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, Batı’nın soykırımda rolünü şöyle açıklamaktadır: “Ben, Batı’nın müdahale etmediğini asla düşünmedim. Batı esasında önemli müdahalelerde bulundu ve dünya bunu bilmek zorundadır. Batı, buraya geldi; bizim elimizi kolumuzu bağladı ve çekip gitti. Batının müdahalesi askeri ambargo koymak oldu. Bosna-Hersek Avrupa’nın kurbanı oldu.”