SURIYE ŞU AN FIILEN ÜÇE BÖLÜNMÜŞ VE DÖRT BÜYÜK ÜLKENIN KONTROLÜ ALTINDA BULUNMAKTA OLUP HIÇBIRI BURADAN ÇEKILMEYECEKTIR. BU NEDENLE İDLIB’TEKI BIR KULE DAHIL BOŞALTILMAMALI VE BIR KULENIN BOŞALTILMASI HALINDE TÜM SURIYE’YI KAYBEDERIZ. TAM TERSINE KULELER KALEKULE YAPILMALIDIR.
Suriye, şu anda hem içerde hem de dışarda Türkiye’yi adeta sarsıyor. Mart 2011 yılında başlayan gösterilerde konunun buraya geleceğini sanırım çok az kişi tahmin etmişti ki onlardan biri olmakla oldukça bahtsızım. Mart 2014 yılında Suriye zirvesinin ses kayıtlarının dışarıya sızdırılması, 6-8 Ekim Olayları, bir yıl sonra MİT Tırlarının Adana’da durdurulması, Çukur Savaşları, 15 Temmuz darbesi ve Fırat Kalkanı Harekatı... İlk akla gelen dış bağlantılı iç olaylardır.
1801 yılında Napolyon’un Suriye saldırısıyla ilk “Büyük Oyun”un başladığı yer olan Suriye, 210 yıl sonra aynı kaderi yaşamaktadır. 2003 yılında Şam-Sayednya Hapishanesinde kurulan DAİŞ ve Atme’de aynı yıl kurulan PYD’ye bakarsanız Suriye olaylarının sebebi oldukça derinlerde yatmaktadır. Bu kez sahnede yine Rusya ve Batı vardır. Sadece sandık ve ekmek isteyen Suriye halkına, işkence filmlerinin müdavimi bebek yüzlü, göz doktoru Esed, kelpeten ve mermilerle cevap vermişti.
Fırat’ın Doğu’sunun PYD eliyle altın tepside ABD’ye verilmesinden sonra, Ekim 2015 yılında Esed, 180’km’lik sahil bölgesinin tamamını Ruslara ebediyen vermiştir. Burada tek istenmeyen kişi, Suriye’nin bütün yükünü çeken ve duvarları sarsılan Türkiye görülmektedir.
Bu nedenle Rusların ilk vurduğu yer sahil bölgesindeki Bayırbucak bölgesi olmuştur. Ruslar iki asırlık sıcak sulara inme hevesine ölümüne de mal olsa kavuşmuş bulunmaktadır. Buradan bir yandan da Çeçen ve Arap savaşçıları kaynağında kurutmakta, demode silah stoklarını tüketmekte ve yeni silahları test etmektedir. Ruslar, Türkiye’yi güney sınırı boyunca da kuşatmaktadır. Çünkü Tel Abyad’a kadar karada en az 10 üs kurmuştur. Esedin yanı sıra PYD, ABD ve İran’la da iyi ilişkilere sahiptir. Kutup ayısı ve Çöl ayısı, el ele dans etmektedir. Örneğin, Suriye anayasa komitesine hazır bir anayasayla geldiğini söyleyen Rusya’nın ilk teklifi, Putin’in kendi ülkesinde bile yasakladığı LBGT’yi burada serbest bırakma, ana-baba yerine ebeveyn 1 / 2 diye tanımlama ve İslami olan maddeleri de yasaklamak olmuştur.
Rus bombardımanında şu ana kadar en az 100 000 kişiyi ölü ya da yaralı olarak saf dışı olmuş ve sivil alanlar yok edilmiştir. İdlib’de savaştan önce 400 000 kişi var iken şu an 4 000 000 kişi bulunmaktadır. İdlib, küçük bir Suriye olmuştur. Suriye’de şu anda ontolojik kırılma ve asimilasyon aynı anda yaşanmaktadır. Yüzde 90’lik Sünni nüfus şu an yüzde 60’lara düşmüş ve en az 100 000 Suriyeli çocuk kaçırılmıştır. Kimyasal ilaç denekleri, organ mafyası ve fuhuş çeteleri en iyi ihtimal yerleridir. Toprakları da olan gözü doymaz bir halka bir toprak daha hazırlanmaktadır. Çünkü Küresel silah ve petrol şirketleri bunu istiyor. Artık devletlerin modası geçmiştir. ABD’nin PYD üzerinden kontrol ettiği Suriye’nin en iyi su, toprak ve petrol bölgesine dokunamayan Rejim, İdlib’e tek canlı ve bina bırakmayacak şekilde saldırmaktadır. Halep’i yıkan ve bir sırtlan gibi kırsalda saldıran İran, kendisine sığınan...
Makalenin devamı 15 Nisana Kadar ambargoludur.