2011 Mart ayından bu yana Suriye’de korkunç olaylar yaşanmaktadır. Ancak hiçbiri, bu kadar zalim ve korkunç olmamıştı. Sokak aralarında, evlerin kapısında, Pazar yerlerinde ya da çocuklar oynarken, nokta atışlarıyla patlatılan bombalar olmamıştı.
İlk başlarda düşman belliydi, havadan gelir varil bombalar nereye düşerse artık. Rüzgâra ve şansa bağlı olarak boş alanlara düşen variller bazen de patlamıyordu. Görüldüğü kadarıyla bu vahşi yöntemler Rusların, Suriye’nin içlerine ilerlemesiyle paralel gidiyor.
ABD ile koordine çalışan Rusya, içlere daha da ilerlemek için de İdlib’i zalimce bombalamaktadır. 4 milyon insanın sıkıştığı İdlib, bir ayı tarafından köşeye sıkıştırılmış kuzu gibi sessizce ölümünü beklemektedir. Türkiye de olmasa sadece 3 günlük ömrü var
Rusya’nın Sahneye İnmesi
30 Eylül 2015’te ABD gibi, DAİŞ’le savaş bahanesiyle Hazar ve Akdeniz’den attığı füzelerle, sivil alanları vuran Rusya’nın, Suriye’ye ne getireceği belli olmuştu. İki asırlık sıcak sulara inme hedefine, Esed’in dahi giremediği Tartus ve Lazkiye deniz ve hava üsleriyle süresiz ve kolayca ulaşan Rusya, aklına dahi gelmeyen hedefine, Kobani ve Kamışlo’da kara üslerine de kavuşmuş durumdadır.
Milyonlarca sivili yerinden eden, on binlerce sivili öldüren ve paralı katil askerlerle de muhalifleri öldüren Rusya’nın tek hedefi vardır: Sıcak sularda Suriye üzerinde kalıcı olmak.
Türkiye’nin Barış Pınarı harekâtını da geçici olarak durduran Rusya’nın ilerlemesine paralel olarak Tel Abyad, Cerablus ve Afrin hattında patlamalar olmaktadır.
- Neden Rusya’nın gelmesinden sonra Afrin’den Resulayn’e kadar Türkiye’nin kontrol ettiği yerlerde patlamalar oluyor?
- Neden Kobani ve Kamışlo dâhil Ruslar, ABD üslerine yerleşiyor?
- Nokta atışlı patlamalar olmaktadır?
Sorularının cevabı gayet basittir. Çünkü son iki asırdır, Ruslar Batı Dünyası tarafından bize karşı balyoz olarak kullanılmıştır. Burada ABD ve Rusya koordineli olarak çalışmakta ve Türkiye’yi pasifize etmeye çalışmaktadır.
Son bir ayda Tel Abyad ve Resulayn’da sahada yaptığım çalışmada vahşi patlamaların dört nokta üzerinden yapıldığını gördüm.
- Tehdit ve namusları rehin alınarak yaptırılan patlamalar, (Tanınan bir aile efradına göre eşi kaçırılmış bir kişi mahrem görüntülerle patlama yaptırılmıştı)
- Yaklaşık 1000-2000 dolara yaptırılan patlamalar, (bomba yüklü motosikleti istenen yere bıraksın diye)
- Uyuyan hücreler, (buralara dışardan giriş imkânsız gibi)
- GPRS’li bomba takılmış araçların uzaktan patlatılması ( Bu sadece ABD-Rus silahlarıyla yaptırılabiliyor)
Son sekiz yıldaki en büyük kâbusum buydu. Rusya ve ABD’nin Türkiye’ye karşı ittifakı. Buna karşı, Türkiye ve İran işbirliğinde, bölgedeki yerel dinamikler ve kanaat önderleri kullanılmalıdır. Aksi takdirde, “Büyük Oyun”’un hedefi Suriye, Irak, İran ve Türkiye olduğu gayet iyi bilinen tarihi bir gerçektir.
Irak ve Kanlı Topraklar
2012 yılı Temmuz ayında saha çalışması için Irak’a gittim. Hayatımda ilk kez kanlı topraklara ayak basıyordum. Nerden bileyim atalarımın geldiği toprakları, kan çekiyordu. Bir daha da ayrılamıyorum zaten. Bölümünün uzmanlık alanı en oldu artık, Irak ve Suriye.
(Türkiye-Suriye sınırı Temmuz 2012: Üste yaz ayında kara bulutlar geliyor. Kara bulutlar, gelecek korkunç katliamların habercisi gibi)
Burada tanıştığım Selahattin Üniversitesinden bir profesör hoca bana bugün Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylara da ışık tutan, yaşadığı şu olayı anlattı. Bağdat’ta girişte aracımız ABD askerleri durdurdu. Güvenlik kontrolü amacıyla bizi bir tarafa aracı da göremediğimiz diğer taraf götürdüler. Yarım saat sonra bize kontrol bitti diyerek aracı teslim ettiler. İki saat sonra namaz için bir caminin önünde durdum. Namaz kıldığım sırada ailemin de içinde olduğu araç infilak etti. Tüm ailem ve araç paramparça oldu. Akşam CNN haberlerde şöyle diyordu: Bağdat’taki bir Şii camiye intihar saldırısı… Oysa ben Sünni’yim ve ABD gelinceye kadar biz Irak’ta böyle bir şey bilmezdik. ABD Blackwater özel güvenlik şirketinin cirit attığı Irak’ta bu tür olaylar bir süre sonra hayatın bir parçası haline geldi ve yaklaşık 1 milyon kişi ölmesine rağmen hala kan gövdeyi götürmektedir.
Bu yüzden Suriye’de bu patlamaların gidişi Irak’ı hatırlatıyor. Ve buna karşı mutlaka Bölge halkları olarak biz bir çözüm üretelim, ABD ve Rusya değil
Doç. Dr. Hüseyin ŞEYHANLIOĞLU
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi