ABD'de ırkçı polis bir siyahiyi kamera önünde nefesini tıkayarak öldürüyor.
Türkiye'de bütün kanallar bu görüntüleri paylaşıp ,açık oturumlarda yapılan bu ırkçı vahşeti "uzağı gören duyarlı gözlerle" analiz edip sergileme çabasında.
Ne yazıkki uzağı gören ve eleştiren bu gözler kendi ülkesinde yakını görmüyor,yada görmek istemiyor.
Barış Çakan,20'li yaşlarda ve öldürülmesine bahane olabilecek herhangi bir suç kaydı yada sabıkasıda yok.
Rengi beyaz olmasına rağmen sadece Kürtçe müzik dinlediği için üç ırkçı mankurt tarafından bıçaklanarak öldürülüyor.
Basın ve tv.kanallarında ABD öldürülen George Floyd kadar yer almadı.
Ankara valisi öldürülmesine gerekçe olarak yaptığı açıklamasında "Ezan okunurken yüksek sesle müzik dinlemiş."diyor.
Ezan okunduğunda inanmayanların dahi müziğin sesini kısanlar olduğu bu ülkede neye ve kime göre yüksek ses?
Yüksek sese bu üç canimi karar veriyor?
Müziğin sesi az olsaydı bu cinayet işlenmeyecekmiydj?
Müziğin sesi işlenen cinayete nasıl gerekçe gösterilir?
Irkçı cinayetlerden sadece bıçağı saplayan bu üç canimi suçlu?
Bu üç caniyi yok etme duygusu ile harekete geçiren, düşüncelerini oluşturan,insanlık dışı öfkelerinin dışa vurulmasını sağlayan farklı olana düşmanlık değilmi?.
Bunun adı rkçılıktır,ırkçılar etnik kökeni farklı olanı hedefe koyar ve yok etmek ister.
Bursa'da oğlu ile kürdçe konuştuğu için saldırıya uğrayıp öldürüldüğünde ezan okunmuyordu.
"Laik" bir devlette,devlete bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı neden bu cinayetin ırkçılık olduğuna dair fetva vermiyor?
Böylesi cinayetlere engel olmak için Türkiye geneline en azından neden kürdçe ve türkçe ortak bir vaaz verilmez?
Türk "solu"na sözüm yok.
Çünkü onlar 100 yıldır kardeşlik edebiyatı yaparak yakını göremiyor,görmek istemiyor.
Güney Kürdistan Federe Devleti'nde Anadolu duyulan saygıdan ve çağdaş demokrasi gereği bırakın konuşmayı yada müzik dinlemeyi her etnik grup (Arap,Türkmen,Asuri, Ermeni ve Keldani) kendi anadilinde eğitim hakkına sahip.
Irkçı cinayetlere hala sessiz kalanlara ve hala ben insanım diyenlere bin defa yazıklar olsun.
Dr Adnan.Güllüoğlu
1.Haziran.2020