AYASOFYA NEDEN YENİDEN GÜNDEME ALINDI?
Ege denizi, Kıbrıs ve Kardak gibi kıta sahanlığı olan bölgeler iki ülke iktidarlarının işlerine geldiğinde kaşınarak gündemine aldığı sorunlu bırakılan bölgeler. Kardak krizini hatırlayanlar bilir.
Yunanistan ile Türkiye Ege Denizi'nde yabani otun bile yeşermediği,sadece kayalardan oluşan Kardak denen bu yer için kriz yaratılmıştı.
ABD arabulucu oldu ve iki ülke savaşın eşiğinden döndü.
O dönem başbakan olan Çiller'in "O bayrak inecek, o asker gidecek" demesi hala akıllardadır.Aklımızda kalan, unutulmaması gereken bir diğeride olayı duyan ABD Başkanı Clington'un Oval Ofis'te olayı tiiye alıp saatlerce katıla katıla gülmesiydi.
Bu yıl yine (567 yıl sonra) İstanbul'un fetihi yapılan görkemli törenlerle kutlandı ve ardından Ayasofya gündeme taşındı.Ayasofya Doğu Bizans İmparatoro Konstantinos'un döneminde ibadethaneydi.Cami yapma isteğine gerekçe olarak İstanbul fethedilince imparatorun ünvanı dahil Ayasofya kilisesi ve bütün özel mülkleri F.S.Mehmet'e geçmiştir deniyor.
Her ilde,her hatta ilçede cemaatlerinin olmadığı için camiye dönüştürülen çok sayıda kilise var. Cemaatlerine ne oldu sorusunu sormazsak bu uygulama bir yere kadar anlaşılabilir.
Ancak Ayasofya hristiyan Ortadoks mezhebi için kutsal sayılan bir mekan.
1934'ten bu yana müze olarak kullanılan bu mekanı yeniden cami yapmak için gündeme neden şimdi yeniden kaşınarak gündeme taşınıyor?
İstanbul'da camimi yok?
Türkiye cami yapmaktan acizmi?
Kendi kutsalına saygı duyulmasını istemek için önce başkasının kutsalına saygı göstermesi gerekmezmi?
Müze olarak neden kalmasın?
Sveti Kilisesi gibi bir çok kilise ve sinagogu onarıp ibadete açan Türkiye şimdi Ayasofya'yı cami yapmak istiyor.
Ata mirası geçmişinde söylendiği gibi farklı olana hoş görü varsa, bununla övünmek yerine,aynı hoşgörü ile ataya layık olmak gerekmezmi?
Ayasofya Müzesi'nin ibadete açılmasının istenmesi, 3 millet vekilinin düşürülmesi, Ankara'da Barış'ın katledilmesi gibi bu gün gündeme taşınan olayların gerçek nedeni aslında bildik bir senaryo.Bu çaba iktidarın erkene almak istediği bir baskın seçimin hazırlığıdır.
Ekonomik kriz, dış ilişkiler başta olmak üzere sorunlara çözüm üretilemediği gibi ötekileştirmeler ilede artık geçiştirilemiyor.
İktidarın kalan umudu umudu erken seçim.
Barış' ın katendişi ile ilgli endişe duyduğumu önceki yazımda belirtmiştim.
Endişemin nedeni her seçim öncesi olduğu gibi kör şiddetten medet uman ve bundan beslenen bazı odakların yeniden harekete geçmeleri yada geçirilerek kaos ortamının yeniden yaratılmasıdır.
Dr. Adnan Güllüoğlu
6.Haziran.2020