"AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ."
Ziya Paşa
Hatırlayalım, Saddam sonrası ırkçı ve sömürgeci anlayışını değiştirmeyen, federe yapıya tahammül edemeyip yeni katliamlar için hazırlık yapan Irak Merkezi Yönetimi'ne karşı Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi parlementosu 25.Eylül.2017'de referanduma gitme kararı aldı.
Federasyonda yaşayan halklar birlik ve beraberlik içinde, bölgede tasarrufu olan olan güçlere ve Güney Kürdisten'daki işbirlikçilerinin provakasyonlarına rağmen, demokratik ortamda yapılan referandum,kimilerinin yok saydığı % 92.3 gibi rekor bir oyla evet oyu ile sonuçlandı.Dünya kamu oyuna bağımsızlık istediklerini gösterdiler.
Neden bağımsızlık ilan edilmedi sorusunun yanıtı başka bir yazının konusu olduğu için burada değinmeyeceğim.
Ancak bilmemiz gereken Güney Kürdistan Bağımsızlık talebinden vazgeçmediği gibi engellemelere karşı çalışmalarınada kararlılıkla devam etmektedir.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yasal mücadelede yer alan siyasi parti ve gruplara karşı herhangi bir engelleme yapılmıyor.Seçimler kuşku duyulmayacak şekilde demokratik ortamda yapılıyor.Ortadoğu'nun hiçbir ülkesinde olmayan haklar (Anandilde Eğitim, İnanç Özgürlüğü,devleti her kademesinde ve parlementoda kendi kimliği ile yer alma) azınlıklara tanınmıştır.Kısaca yasal ortamda her görüşün silahlı mücadeleye gerek kalmadan siyaset yapma imkanı ve koşulları vardır.
Bu imkan varken, İŞİD ve İran destekli Haşdi-Şabi tehlikesi sürerken Güneyi ve kazanımlarını yok etme pahasına iç savaşın (Bra kuji) çıkmasını kim ve özellikle KİMLER ister?
Geçmişte yaşanan iç çatışmalar (KDP-YNK, YNK-PKK, KDP-PKK) kimlere yaradı, zarar gören kimler? Savaş için öne sürülen tek sorun KDP ve Barzani ailesimi?
KDP, Barzani ailesi ile birlikte ulusal mücadelede, varsa günahı ve sevabı ile birlikte 100 yılı aşan bir tarihe, ödenen ağır bedeller ile bağımsızlık çizgisinden şaşmayan bir parti.
Peki PKK ne istiyor?
Amacı ne?
Sürekli özeleştirisini dahi yapmadan değiştirdiği çizgisi tutarlımı?
Bu gün istediğini yarında isteyecekmi?
PKK Güneyde KDP'yi bahane ederek yıllardır sudan bahanelerle savaş açmak istiyordu ve açıyor.KDP Kürdistan Federe Yönetimi'nde yer alan bir parti.
Komşu ve diğer devletler ile kurulan ilişkileri, anlaşmaları yöneten tek başına karar veren KDP değil, KDP'ninde içinde yer aldığı bölgesel yönetimdir.
KDP'ye karşı olmak ayrı,Güney Kürdisten Federe yönetimine KDP bahanesi ile savaş açmak ayrıdır.
Sorunun kaynağı PKK'nin Irak'ta Kürd'lerin devlet kurmasına karşı olmasıdır.
Bu anlayışına bağımsızlık isteyen KDP'yi düşman ilan ederek görüşüne kılıf yapıyor.
İran'ın Haşdi-Şabi'siyle birlikte,yeni saldırı ve katliamlar için fıtsat kollayan Irak ile Kürd'lerin birlikte kalması mümkün olmadığı gibi bunu istemek yeni Enfal ve Halepçe benzeri katliamlara kapıları açmaktır.
Lafı uzatmanın anlamı yok,sonuçları ile böylesi bir savaşın nelere yol açacağını, kim ve kimlere yarayacağını düşünelim yeter.
Kimin ne yaptığı,amacının ne olduğu gün gibi ortada.
Bu saatten sonra "Mı go, te go" demenin anlamı yok.
Ziya Paşa'nın dediği gibi "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz"
Dr. Adnan .Güllüoğlu
7.Kasım.2020