Şiir gibi kulağa hoş gelen, akan kanın durmadığı yaşadığımız cağrafyada en çok ihtiyaç duyduğumuz kelime.
Barıştan yana olmak daha iyi,daha güzel, savaş nedenlerinin olmadığı, hepimize yeten yaşanabilir bir dünya istemek olmalıdır.
Barıştan yana herkes taraftar olmasına rağmen barış kavramı, demokrasi kavramı gibi içi dillendirene göre farklı anlamlar kazanıp özü değişebiliyor.
Bu nedenle herkes farklı nedenlerlede olsa barış ister.
Çünkü barışın karşıtı olan savaş yıkıcıdır ve bıraktığı travmalar ile kötüdür.
Bu nedenle kimse kılıf bulmadan savaş istiyorum diye ortaya çıkıp alenen savaşı savunamıyor.
Günümüzde bölgesel savaşlarının çoğunun nedeni asırlar öncesinde olduğu gibi tekrarlanan etnik ve inanç farklılığından yada düzeni değiştirmek (sınıf savaşı) isteğinden kaynaklanıyordu.
Sınıf savaşı SSCB dağıldıktan sonra bitme noktasına geldi.(Kısaca SSCB deneyiminden sonra sosyalizmdede"Halkların kardeş olamayacağı" anlaşıldı)
Artık geçmişte olduğu gibi günümüzdeki gündemde olan savaşlar farklı olanı ezerek kendine benzetme çabası içinde olanlar ile, farklılığını korumak için direnenler arasında. Bugüne kadar, savaşlara ve yapılan insanlık dışı katliamlara rağmen bu farklılıklar hala yok edilemeyip korunabildiğine göre farklı olanı kabullenmek yerine neden hala barış yapmak varken savaşlar devam ediyor?
Çünkü farklılıkları inkar edip yok sayarak,yada beka sorunu diyerek farklı olanı tehdit gösteren, farklı olan ile uzlaşmak yerine kendi düzenlerinin devamı için çatışmadan ve savaştan nemalanan egemen kesimler var.Bu kesim gücünü korumak, yada yeni güçler kazanmak için sürekli silahlanır ve savaşa hazır beklerler.
Lafta onlarda barıştan yanadır ve savaşa karşıdırlar.Kurdukları adil olmayan düzen devam ettiği sürece onlar için sorun yoktur.
Barışı isterken onlarla aramızda bir fark olmalı.Barış istiyoruz, iyi güzel ama nasıl bir barış?
"Savaşa bende karşıyım, barış istiyorum" demek yetmiyor.
Barıştan ne anlıyoruz açıkça anlatabilmeliyiz.
Hakkın, hukukun olmadığı yerde ezen ve varlığı inkar edilerek ezilen arasında barış istemek sadece sözde kalır ve adil değildir.
Ezilene kaderine razı ol demekle eş anlamlıdır.Bizim savunduğumuz barışın temelinde evrensel insan hakları olmalıdır.
Farklı olan azınlık olsa dahi kendini ve taleplerini ifade edebilmeli ve ne eksik nede fazla eşit haklara sahip olmalıdır.
Kısaca farklılıklar arasında eşitlik olmadan barışı istemek iyi niyetlide olsa gerçekçi değildir.
Bariş sözcüğü eşitlik ile birlikte ifade edilirse ancak anlam kazanır.
Sadece bir gün için değil,Barışı her gün kutlayalım.Bu anlayış ile barışı savunabilirsek bir türlü sonu gelmeyen kirli savaşlarada son verebiliz.
Adanan Güllüoğlu
1.9.2020