Çanakkale Savaşı her yıl dönümünde zafer olarak kutlanıyor.
Tarihin seyrini değiştirdiği söylenen bu savaş zafer olarakmı, yoksa matem olarakmı kutlanmalı?
Başta İnsan olmak üzere kaynakları tükenmiş Osmanlı "Kızıl Elma" hayali kuran İttihat ve Terakki önderliğinde İngiltere'nin "tarafsız kalın" önerisine rağmen Alman'lardan yana savaşta taraf olunuyor.
Sarıkamış gibi her cephede yaşanan ağır yenilgiler yaşandı.
Kısaca sıra Çanakkale savaşına geldiğinde cepheye gönderecek yeterli
sayıda asker kalmamıştı.
Savaşın ne olduğunu bilmeyen daha öğrenci olan çocukların ellerine boylarından büyük tufekler verilip Alman Mareşal'in komutası altındaki cepheye gönderiliyor.
Ölen asker sayısı çok olunca sembolik olarak törenlerde "Meçhul Asker" denilerek anma yapıldığını biliyoruz.
"Meçhul Çocuk Asker" diyerek Canakkale savaşında çocuk ölümlerinden dolayı yas tutmak yerine bu çocuklarla övünmek neden?
Örneğin 12 yaşındaki Nebahat denen kız çocuğunun rütbesini Onbaşı yapıp muharebelerde destanlar yazdı diyerek çocuklar üzerinden efsaneler yaratılmaya çalışılıyor.
Galatasaray ve bir çok lise gibi Mektebi Tıbbiye'de 1921'de öğrencileri savaşta öldüğü için mezun verememiş.
O öğrencileri kim savaşa gönderdi?
Cephedeki komutanlarda itiraz etmedikleri için işlenen bu suça ortak değillermi?
Her savaşta övünülecek ve destan yazan kahramanlar çıkar ama savaşlar sadece kahramanları ile anlatılmaz.
Osmanlı Çanakkale'de zafer kazanmış olsa bile zaferin kahramanı ordu komutanı olan Alman Mareşal'indir.
Mustafa Kemal Osmanlı Ordusunda o dönem henüz daha yarbay.
Sorgulamasını bilen her insan üretilerek öğretilen resmi tarih bilgileri ile gerçek tarihi bilgiler arasındaki farkı mutlaka bir gün görecektir.
"Çanakkale geçilmez" deniyor.
Çanakkale geçilmediyse İstanbul nasıl işgal edildi?
Tarihten ders almak isteniyorsa Çanakkale savaşı sonuçları ile zafer olarak değil yas olarak kutlanmalıdır.
Zafer diyerek kutlamaktaki amaç aleme nizam getirmeyi kendine vazife edinen,tarihini öldüren ve ölenleri ile bilip övünen,kılıç kalkanlı diziler ile eğitilen bir toplum yaratmak içindir.
Böyle bir toplum ile birlikte ortak gelecek inşa etmekte mümkün değildir.
A.Güllüoğlu