KAPANMAYAN YARA DERSİM
100 yıllık üstü örtülü,açık sayısız katliamların yer aldığı tarih gerçekler gizlenerek nereye kadar savunulup geleceğe taşınabilir?
Hemen her gün geçmişte yaşanan acıları ile ve hala tutulan yaslarla dolu bir tarih.Bunlardan biride 4 Mayıs 1937 başlayıp 1938'e kadar süren ve devletin "Tunç Eli" ile işlediği ve" Dersim Tenkil harekatı"dediği toplu kıyım harekatını.O dönemi yaşayan Dersim halkının deyimi ile tertele harekatıdır.
Harekatın Şark Islahat Planı'na göre önceki harekatlar gibi hangi amaç için yapıldığını 1925'te Başbakan olan İnönü "Vazifemiz Türk vatanı içinde bulunanları mutlak Türk yapmaktır.Türklüğe ve Türkçülüğe muhalefet edecek unsurları kesip atacağız."demesinden anlıyoruz.
Tekçi anlayış ne kadar inkar ederse etsin tarihe ışık tutan araştırmalar ve belgeler yapılan katliamların üstünün örtülmesine izin vermiyor.
Resmi anlayış bölgeye gönderdiği İ.Sabri Çağlayan'ın ve Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in yazılı anılarına rağmen hala yalanlarla dolu tarihi tekrarlıyor.
Toplu katliamlarda mermi pahalı olduğu için yaşlı-çocuk demeden süngülendiğini,mağaralarda
Yine İ.S.Çağlayangil'den öğrendiğimiz olmayan bir isyanın lideri diye, yapılan katliama gerekçe gösterilip idam edilen Seyit Rıza'nın kırık türkçesi ile söylediği son sözleri "Ben sizin hilelerinizi anlayamadım,onlarla baş edemedim.Bu yüzden görüşmek için geldim.
Ölüme gidiyorum .Bu bana dert olsun. Ama bende size boyun eğmedik buda size dert olsun."sözleri alınacak derslerle doludur.
Bu dert hala resmi tarihçilerin boynunda asılı duruyor.Kurtulmaya çalıştıkça ortaya çıkan gerçeklerle yerlerinde saymaktan başka bir şey üretemiyorlar.İşlenen bir insanlık suçu varsa suçu inkar ederek değil ancak itiraf edilirse vicdanlarda af edilebilir.
İnkar etmek aynı suçu işlenmenin önünü açmak isteyen karanlık odakların yöntemidir.
Vahim ve üzücü olan yaşanan bütün bu gerçeklere rağmen STOCKHOLM SENDROMUNDA kurtulamayan,hala yapılanlara TERTELE diyemiyen devlet hafızalı TUNÇ ELLERİN safında yer alıp Ankara'yı yapılan katliamdan ayrı tutma çabaları.
Beşik Hoca'nın dediği gibi "Aleviler Kerbela'da katledilen 72 kişiyi unutmadı,ama Dersim'de 72 bin kişiyi unutmak üzereler."
Bu topraklara yabancı, farklı inanç ve etnik yapılara tahammülü olmayan tekçi anlayışın Dersim'de yaptığı kıyım hareketidir.Katliam sonrası kurtulanların, iki ailenin bir araya gelmeyecek şekilde her tarafa dağıtılması asimilasyon amaçlıdır.
Dr. Adnan Güllüoğlu