Altının sahte olup olmadığını anlamak mihenk taşına vurulunca anlaşılır,ayarı ortaya çıkar.
Siyasi bir partinin,yada liderin de ayarını muhalefetteki söylemleri ile,iktidardaki söylemleri arasındaki fark ile ölçülür. Aradaki farklılık güven yada güvenilmez olduğunu belirler.
Boğaziçi Üniversitesine atanan rektör sonrası YÖK yeniden gündemde.
12.Eylül sonrası YÖK yasası çıkarıldı.
Bu yasaya göre kısaca üniversitelerde rektör seçimi yapılır.
Sonra ençok oy alan üç adayın listesi Cumhurbaşkanina sunulur.
Cumhurbaşkanı alınan oylara itibar etmeden seçime katılan adaylardan istediği birini atar.
Bu yetkiyi bütün Cumhuraşkanları 12.Eylül sonrası kullandı.
Ençok oy alanı yok sayan böyle bir yetki tek bir kişiye nasıl Cumhurbaşkanı olsa da nasıl verilir?
Anlamak mümkün değil,üstelik atanan dan daha çok oy alanların itiraz edebilecek,hakkını arayacağım bir mercide yok.
Dip Not : Boğaziçi Üniversitesi'ne milletvekili seçimlerinde kazanamayan bir adayın ulufe dağıtılır gibi rektör atanması doğal olarak tepkilere yol açtı. Bu haksız,antidemokratik uygulamaya karşı yapılan eylem ve gösteriler provakatörlere ve 12.Eylül öncesinde olduğu gibi provakasyonlara açıktır. Haklıyken haksız çıkmamak için,eylem ve protestoların nasıl yapılacağına, sınırlarına dikkat edilmesi gerekiyor.
HATIRLAYALIM
Necdet Sezer'de Cumhurbaşkanı ve YÖK yasasının kendisine verdiği yetki ile üniversitelere rektör atıyor. AKP başta olmak üzere, Mazlum Der. olmak üzere sağda yer alanlar demokratik olmayan yetkiye karşı çıkarak eleştirmişlerdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,yine YÖK'Ü verdiği yetki ile rektör atıyor.
Bu sefer CHP başta olmak üzere bir çok kurum karşı çıkıyor.
Bugün Cumhuraşkanı R.Tayyip Erdoğan aynı yetki ile rektörleri atıyor.
Ellerinde imkan olduğu halde bu ucube YÖK yasaını değiştirmek yerine rektör atananların siyasi kimliği üzerinden iktidar ve muhalefet demokrasi oyunu oynanıyor.
Yine etnik ve inanç farklılığı üzerinden yürürlükte olan antidemokratik yasaların verdiği yaptırım gücü ve uygulamaları ile çok zaman kaybedildi,ağır bedeller ödendi.
Mevcut çağdışı yasalara sığınarak bildiğini okumak yerine,ülke koşullarına uyan çağdaş yasalarla sorunlar ancak çözülebilir.
Bunun başka bir yolu yok.
Adnan Güllüoğlu
7.1.2021