Yer Diyarbakır
5 nolu askeri ceza evi.
Dünyanın en kötü unvanına sahip 10 ceza evinden biri.
Her türlü fiziki ve psikolojik işkencenin tutuklulara uygulandığı evren faşizminin laboratuvarı.
Konan askeri kurallar ile (otokontrol) insanlık onuru ayaklar altına alınmış ve sistemli uygulanan işkenceler ile bedenler esir alınmış sıra beyinleri esir almaya gelmişti.
Amaç bir kuşağa aslını inkâr ettirip, kimliksiz bırakarak dayatılan samimi iftiralar ile "devşirme" yapmaktı.
Tutukluların işkenceye karşı direnmek için ellerinde kalan tek bedenleriydi.
Tarih 17 Mayıs, dışarıda "dağlarına bahar gelmiş" Diyarbakır’ın. Sabah saat 03.3o.işkenceye, işkencecilere dur demek için aslını inkâr etmeyen dört fidan koğuşun ortasında kendilerini yakarak sonraki direnişlerin önünü aydınlatan dört meşale oldular.
Bütün dünyaya bedenlerini ortaya koyarak insanlık onurunun işkenceyi her koşulda yenebileceğini gösteren dört yiğit.
Anılarının önünde sevgi, saygı ve minnet ile eğiliyorum.
Unutmuyoruz,unutmayacağız..
Dr. Adnan Güllüoğlu