DİLEK ALLAH’ TAN NE DİLEDİ
BEN ALLAH’ TAN NE DİLEDİM
Yıl 1992 İstanbul Ahmet Merter İlkokulu’ unda öğretmenim. Bir öğrenciye “burs”vermek istediğimi arkadaşlarıma söylemiştim. Bu öğrencinin kız olmasını ,özellikle sigara içmemesini ,aynı zamanda gerçek ihtiyaç sahibi olmasını belitmiştim. Okuldaki bir öğretmen arkadaşım yaz tatilinde, memleketine gitmişti. Okul açıldığında bana : “ Tam senin belirttiğin özelliklerde ,bir kız öğrenci var. Çok zor durumda. Destek olabileceğini düşündüm. Yarın okula gelecek seninle tanıştıracağım.”Çok heyecanlandım.Eğitimin ve eğitilmiş insanların bir ülke için önemini çok iyi biliyordum. Bir kişi bile olsa , onun yaşadığı zorlukları aşmasında destek olmak beni çok mutlu edecekti.Arkadaşımdan DİLEK’nin hayat hikayesini dinleyince ertesi günü zor bekledim.
Okulda ikili öğretim yapılıyordu. Ben öğlenciydim. Saat 12:30 ders başladı. İlk dersin zili çaldı. Bahçeye çıktık.Okulun diğer kapısından arkadaşımın bahçeye çıktığını gördüm. O anda ömrüm boyunca unutamayacağım bir duygu ile kalbim çarpmaya başladı. Arkasında uzun boylu zayıf, dalgalı saçlı, narin bir gençkız yüyüyordu. Bu yüzü daha önce görmüş gibiydim. O kadar saf temiz bir bakıştı ki aradan geçen bunca yıla rapmen unutamadım. Arkadaşım bana dönerek:“ Edibe , sana sözünü ettiğim öğrenci!” der demez , beklemediğim bir şey oldu. Adını bilmediğim bu kız, boynuma sarıldı. Ben de kontrol edemediğim bir duygu ile ona sarıldım. O benden daha uzun boylu olduğu için başını omuzuma yasladı. Bir süre öyle kaldık. Biribirimizi duygusal olarak anladık. Konuşmamıza gerek yoktu.
DİLEK ,Sivas’ ın bir ilçesinde annesi ve kendinden küçük bir erkek kardeşi ile yaşayan , babasız bir çocuktu. Test kitabı alacak parası olmadığı için sadece ders kitapları ile çalışıp, İstanbul Ünversitesi İşletme Fakültesini kazanmıştı. Kışın ısınmak için, arkadaşlarının birer ikişer getirdiği odunları, müdür yardımcısı öğretmen odasında biriktirip okul çıkışı evine gönderiyormuş. Böylesine zorluklarla mücadele etmek için ,çok genç ve deneyimsizdi. Kararımı verdim. “Dilek sen okumalısın” dedim.
Bankada bir hesap açtırdım. Her ay hesabına bir para yatırdım. Ünlü bir giyecek markasına ürün satan bir öğrencimin yardımı ile Dilek’ i tepeden tırnağa giydirdik. Yurt , yemek kitap masrafı derken çok para gerekiyordu. Kendisine Amerikan Hastanesi’ inde görev yapan bir yakınımın referansı ile staj ayarladım. Burada düzgün yemek yiyor, yol parasını da alıyordu. Bir de sigorta başkangıcı da yapıldı. Zaman zaman evime çağırıp, sevdiği yemekleri yapıyordum. Bir gün bana dedi ki:” Edibe teyze bana verdiğin paraları bir yere yazalım. Çalışmaya başkayınca öderim” Asla böyle bir şeyi kabul etmem. Sen çalış,annene ve kardeşine bak, bana yeter. Dört yıl göz açıp kapatıncaya kadar geçti. Dilek başarılı bir öğrenci olarak okulunu bitirdi. Çalışmaya başladı. Annesini kardeşini yanına getirdi.Biraz erken bir karar olsa da evlendi. Şu anda ,üç çocuk annesi olarak hem işini, hem anneliğini birlikte götürüyor.Aradan geçen yıllar içinde , her bayram, her kandil, anneler günü, öğretmenler günü beni mutlaka aradı. Benim iki oğlum var. Hep hayal etmiştim .”Bir kızım olursa,adını DİLEK koyarım.” Kızım olmadı ama Allah beni DİLEK adında melek gibi bir kızla karşılaştırdı. Benim dileğim gerçekleşti. Dilek’ in dileği de ünversite okumaktı. Allah onun da dileğini gerçekleştirdi.
Hayatına dokunduğum DİLEK’ e bana bu güzel duyguları taşattığı için teşekkür ederim. İsteyen herkese Allah bu mutluluğu yaşatsın.
Edibe Aydın (burs anıları 1)
24/04/2020