Bu aralar LAİKLİK ile ŞERİAT kavramları üzerinden korkunç bir manipülasyon yapılıyor. Konuya tarihçisi, siyasetçisi, diyanetin hocaları, imamlar ve hatta eğitim görevlileri bile dahil olmuş durumda?.. Hukuk işleriyle ilgili olanlar bile, sekulerizm üzerinden ya hücum yapıyor ya da düşmanlık?..
Bu işin doğrusunu bilmedikleri için,
Bilmediklerini de bilmiyor oldukları için,
Büyük cehalet, onları manupüle edip bel altından Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının neferleri haline getiriyor.
Bazı şeyleri birbirine karıştırmamak gerekiyor?.. Karışıklık olabilir ama aslında net konulardır bunlar. Sadece adam gibi anlatan çıkmamış ya da samimi kafa yoran olmamıştır.
LAİKLİK: İnsan olmanın bir gereğidir. Hukuki olarak, inançların hiçbir talimatı gereği, kendine benzemeyen inançları rahatsız ve kerih etmemek, saygılı olmak ve İNSANİ OLARAK bunun hukuk güvencesi altına alınmasını ifade eder.
ŞERİAT: İnançlar dünyasında, herhangi bir inancın talimatlarıdır. O inanca tabi olanın o dini uygulama yol haritasıdır.
SEKULER: Bir dini kurumun veya mabedin hegomanyasını tanımamaktır. Bu, dinden bağımsız, dinî ya da ruhanî olmayan; dini otorite düzeninin bir parçası olmayan anlayış demektir.
Aslında, bu kadar ŞERİAT taraftarı ve karşıtı, Seküler tarafı ve karşıtı refleksi veriyor.
Yoksa dinde zorlama yoktur.
Farklı inançlar bir arada yaşar ve devlet kurabilir. Hz. Muhammed de meclis kurmuş ve Medine vesikasında şartlardan birisini, ayet olarak "La ikrahe fiddin" demiştir. Yani dinde ikrah yoktur...
Ama dinde İNSAN olmak zorunludur.
Hz. Ali "Devletin dini olmaz. Devletin dini adalettir." demiş. Yani HUKUK devleti imiş kurulan ilk islam devleti... Ta ki Emeviler ona elbiseyi ters giydirene kadar...
İnsanlık gereği olmak zorunda olan LAİKLİK, bir din karşıtlığı değildir. Bütün din ve inançların fiziksel savaşını, fikirsel yoldan öteye geçirmeyen ve İKRAH psikolojisini dayatmayı ortadan kaldıran bir EVRENSEL ŞERİAT'TIR. Çünkü İNSANİDİR ve İNSAN OLMANIN GEREĞİ ve OLMAZSA OLMAZIDIR.
O içinde diyaneti de var eder, suistimalcileri de tekke, türbe ve zaviye üzerinden yürütülen gizli işleri de ortadan kaldırır ve yok eder. Zaten son FETÖ olayı, denetimsizlik ve yanlı mezhep sempatisinin laikliğin önüne geçilmesi sonucu doğmuştur.
Laiklik zaten Türkiye'de hâla oturmamıştır. Ne zaman ki bütün dinin temsilcileri, diyanetin içerisinde NOKTASAL olarak cülus ederse, o vakit LAİK ya da hakkıyla ADALETLİ ve İNSANİ Yani HAK ve HUKUK devleti olmuş olacağız.
Atatürk'ün sözüyle son vermek isterim:
"LAİKLİK, ADAM OLMAKTIR."
(NOT: Atatürk'ün Meclis konuşmasından bir pasaj sunulmuştur...)
Sevgi ve Saygılarımla
Hakan Düzenli / Haber Şanlıurfa
Yorumlar
Kalan Karakter: