Ne çok kayıp yaşadım son 1 haftadır ailemde. İçimde sakladığım gizli korkularım ayyuka çıktı. Kendimle mücadelelerim, kimselere anlatamadığım içimde yaşattığım devleşen acılarım ki nohut kadar bile büyük değiller normalde.
Sonra tekrar kaybetme korkusu yüreğimde gizlice filizlenen ve yıllardır içimi kemiren. Annemin çektiği sonsuz acılar, babamın çırpınması. Güzel ALLAH'ım Şafi adıyla şifa ve derman versin inşallah güzel anneme ve tüm hastalarımıza. Artık bundan sonra kalan ömürleri acısız, kaygısız ve sağlıklı uzun yıllarda geçin inşallah.
Ne güzel bir dilektir; Dualarda buluşalım demek, dünya duayla kuruldu, hayat duayla başladı, adımız duayla okundu kulağımıza, hatta oku emri duayla ve ilk emir olarak indi cennetten yeryüzüne Kur'an-ı Kerim ile. Acılarımızı hafifleten, yürekleri birbirine bağlayan o güzel cümle "dualarda buluşalım" hep birlikte...
Saygılarımla
Kanuni Gülcan CENGİZ
İki büyük üstat ve eserlerini okumaya ve dinlemeye ne dersiniz...
ATIN:
Kulpu kırık fincanları,
Zayıflayınca giyerim’ kotunu,
Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri,
Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi,
Dibi kararmış tencereyi,
Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları,
Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı,
Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini
ATIN...
Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?
Şimdi ihtimalleri atın.
‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.
Takılıp kaldığınız o günü,
Düşünüp durduğunuz o lafı.
ATIN...
Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü,
Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’
ATIN...
O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini,
Kestiğiniz eski gazete küpürünü,
İçinizi kemiren o ukteyi
ATIN...
Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün.
Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz.
Cevabı olmayan soruları
Kaçırdığınız fırsatları
Atıldığınız işleri
Beceremediğiniz ilişkileri
Kişisel gelişim kitaplarını
ATIN...
Arkanızdan konuşanları,
Önünüzü kapayanları,
Alamadığınız terfiyi,
Oturamadığınız evi,
‘Şimdiki aklım olsa’ları
Aldığınız en kötü karneyi,
Hatta en iyi karneyi,
Çalışmayan saatleri,
İşe yaramayan fikirleri,
Kaçan trenleri,
Zamansız yaşlandıran dertleri,
‘O gün’ olanları,
Halının altına süpürdüklerinizi,
Dolabın dibine iteklediklerinizi
ATIN... BAKIN, NE GÜZEL GÜNEŞ ÇIKTI...
Can YÜCEL
DALGALAR-
Beste:GÖksel Baktagir