Çocukluğumuz da Bamya suyunda Çamlıdere'nin İncirli köyünden gelen bir pınar akardı. Bizler hep oraya gider o soğuk sudan bol bol içerdik.Bu su Bamya suyunda bulunan bahçelere gider ve ağaçları sulardı. Orada birçok nar ağaçları vardı ama şimdi ağaçlardan hiçbir eser kalmadı.
Ayriyeten orası bayram yeriydi.Her dini bayramlarda ahşap leyliler (Salıncaklar ) ve dönme dolapları kurulur.Bayramın son gününde kaldırılırdı
Biz küçüklüğümüz de oraya dinlenmeye gittiğimizde faytonlar ve at arabaları hayvanlara su vermek oraya getirirlerdi. Hayvanlarına su verirken'' Hurrişt, hurrişt '' deyip hayvanlarına sakin sakin su içirirlerdi.Fakat huysuzluk yapan hayvanlarına da ''Şerrişt, şerriştttt.''. deyip kızarak sakinleşmesini beklerlerdi.
Daha sonraları tarihi incelediğimizde Hurriş ve Şerriş'in Hurri kavminin hayvanlara hükmeden tanrıları olduğunu öğrendik. Hiititler de, atlı arabaları Hurrilerden öğrendikleri gibi birçok kültürlerini de alıp ülkelerine götürmüşlerdir.Hurriş ve Şerriş Hititlerde fırtına tanrısı olarak geçmektedir.
Hurrilerin bir izlerini de Suruç’un Güldere köyüne yakın bir yerde görürüz. Üst üste konmuş kaya taşlar ile yapılmış evler de,Hurrilere aittir. Aynı şekilde Kargamışta Bit Hilani tipi evler de Hurrilere aittir.Harran’daki konik evlerin yapılarıda, Hurri yapısı olduğu söylenir.
.
Küçük İslam Ansiklopedisinde Hurri kavmi ve Hz.İbrahim Peygamber için şöyle yazar;
'' Hurrilerin başkenti olan Hurri şehri,bugün ki Urfa şehridir.Hititlere ait Kapadokya'da bulunan bir tablette Hititler Urfa'ya ''Huşuti '' diyorlardı
Hz. İbrahim Peygamberde Hurri kavmindendir. Keldani,sami ve Hint ari gibi semitik ırklardan değildir.O yıllardaMısırlılarda karallarına firavun denildiği gibi Hurri krallarına Nemrud deniliyordu. Hz. İbrahim A.S zamanında ki Hurri kralı Nemrud'un adı da ''ANAMORADODUR '' Hurrilerde Sümerler gibi şehir devletçiliği hakimdi Buna örnek verirsek, Kahta'da ki Nemrud dağı, Tatvan'da ki Nemrud dağı ve bizim Urfa'da ki Nemrud dağı olmak üzere ayrı ayrı yerlerde Nemrud dağı bulunmaktadır.Bu da buralara hakim olan Hurri kavminin şehir devletleri olarak yönetildiğini göstermektedir.
Hurriler Orta asya kökenlidir. Bir ara Hint Ari ırkından olan Mitannilerle birleşmişler ve daha sonra M.Ö 1500 yıllarında ayrılmışlardır.
Buna bir örnek verirsek;
Örnek olarak, Mardin,Kızıltepe,Diyarbakır,Lice ,Silvan,Batman Urfa,Suruç,Viranşehir ve Siverek de bile bugün insanlarımız, kırsalda,köyde ve şehirler de at, öküz,eşek ve deve gibi hayvanlarına su veya yem verirken sakinleştirirerek Hurriş ve Şerriş'i andırarak seslenip su içirirlerdi.
Hurriş ve Şerriş ön Asya mitolojisinde Hurri kaynaklı hayvanlara hükmeden bir tanrıdır. Boğazköy’ de Hattuşaş’da ( Yani Boğazköy’de ) yapılan , kazıda pişmiş topraktan boğa biçiminde bir heykel bulunmuş ,burada Hurriş ve kardeşi Şerriş ile yan yana gösterilmiştir.Ve aynı şekil de Kapadokya’da bulunan bir vazo da Hurriş ve Şerriş kardeşlerin resimleri bu vazoya işlenmiştir.
Hurrilerin inanışlarına göre baş tanrıları Kumarbi’den sonra gelen kardeşi, Hurriş ve Şerriş önemli doğa olaylarına ve hayvanlara hükmediyordu.
Hurri kavmi,Sümerlerle akraba bir kavimdir.Alman filoloğlarından E.Forrer,Kafkasya bölgesinde bulduğu bir Hurrili iskeletinde yaptığı inceleme de;'' Bunların ata binmeyi çok sevdiklerini ve Sümerlerle akraba olduğunu açıklamıştır.
Kaynak ; Meydan Lourus Ansiklopedisi )
1274 ve 1280 yıllarında ki Mısırlılar ile Hititler arasında yapılan Kadeş savaşından sonra Hitit kralı Muvatalli ‘den sonra kral olan kardeşi Hatuşili, Hurri bölgesine (yani bölgemize ) gelir.Hatuşili burada tapınakta rahibe olan Hurrili,Puduheba'ya gönlünü kaptırarak onunla evlenerek onu Hitit kraliçesi olarak Hattuşaş’a götürür.
Puduhepa da Hitit kraliçesi olduktan sonra Hititler, Hurrilerden dinsel ve kültürel alanda oldukça etkilenmişlerdir.Hatta Puduhepa , ataları olan Hz.İbrahim Peygamber döneminden kalma çiğköfteyi bile Hattuşaş’a götürmüştür. Demekki Urfa’nın çiğköftesi bundan 3000 yıl önce de Hurriler aracılığı ile Hitit ülkesine gitmiştir.
Adana’nın kuzeyinde bulunan Karatepe’de yapılan kazılarda kültür açısından büyük önem taşıyan geç Hitit dönemine ait ( M.Ö 8. ) yüzyılda bir rolyef bulunmuştur.Bu rolyefte Hitit kralı Asitavata, sol elinde çiğ köfte bulunurken, sağ elini de geniş kap içerisinde pidelerden birini almaktadır.
Peygamber tarihi kitabında, Hz. İbrahim Peygamber M.Ö 2.000 yıllarında doğmuş ve 1801 yılında da vefat etmiştir.Urfa'nızda bu dönemde Hurri kavmi yaşamaktaydı. Daha sonra M.Ö 1.000 yıllarında Aramiler, Asurluların baskısı ile Urfa bölgemize gelmişlerdir.
Tarihi yerlerle dolu olan Urfa'mızın daha keşfedilmemiş bir çok tarihi yerleri vardır. Onların da gün ışığına çıkması dileğiyle ;
NURİ YEŞİLNACAR