15 TEMMUZUN 3. YIL DÖNÜMÜNDE ÇIKARMAMIZ GEREKEN MESAJLAR!..
Hassasiyetler kırılgan noktalardır. Bir ülkenin, bir milletin kılcal damarlarına sızmak, sızdıkça sömürmek, sömürdükçe de küçük kıyametin kırılma noktasıdır. Bir gözyaşıyla, bir dini nidayla oynanan ve oynandıkça da milletimizi dipsiz kuyuya gönderenler var ya!. Sizin için ‘’YAŞASIN CEHENNEM…’’
Fitne çağının fitne tohumu: FETÖ(FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ)
Hizmet adı altında gerçekleşen bu yapılanma, merkezine dini oturtup, onu sarmalayan büyük sarmaşığın beslediği paralel devlet yapılanmasıdır. Buna örnek göstereceğimiz; birçok özel sermaye, iş adamları, spor ve sanat camiası, eğitim kurumları, dernek veya vakıf adı altında STK’lar, bürokrasi(devletsel) ayaklarından bir kısmıdır.
Bu örgütün yurtdışı ayağı da birçok coğrafyayı ve kıtayı sarmıştır. Türkçe dil eğitimi, İslami değerler adı altında sarmaşık büyümüştür.
Tarihler 15 Temmuz 2016 gösterdiğinde ise ‘’ YURTDA SULH KONSEYİ’’ adlı TSK bağlı subaylar ve generaller daha doğrusu paralelci askerler darbe girişiminde bulunmuştur. 30-40 yıllık istihbarat terör örgütü FETÖ ülkemizi ve devletimizi ele geçirmeye çalışmış. 16 Temmuz Sabahına dek Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğündeki milletimiz, polislerimiz ve vatansever askerlerimiz bertaraf etmişlerdir. Karanlığın imtihanı büyüktür lakin sabahın mükâfatı bir milletin tekrar dirilişidir.
DAVA MUKADDES DAVADIR, BİZE YAPILAN VEBAL BÜYÜKTÜR FAKAT DİRİLİŞ BİZİM DİRİLİŞİMİZDİR!..
Peki, biz Türk Milleti 15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Gününün bize verdiği mesajı anlayabildik mi?
Diriliş ve dirilişin sürecini okuyabildik mi?
FETÖ bir CIA projesi olduğu malum. Hatta evanjelist ve masonik lobilerin desteğini de aldığı aşikârdır. FETÖ 30-40 yıllık geçmişiyle, eski Türkiye kalıbında rahatça yerini bulmuş, terör faaliyetlerini her geçen güç kazanmıştır. Çok uçlu açıklamalarıyla gündeme gelen FETÖ elebaşı, toplumu sekülerleştirme yolunu benimsemiş ve bunun doğrultusunda sohbetler, vaazlar vermiştir. Algı çalışmaları yapmıştır.
Mesajı ve süreci anlama zamanı!..
Devleti devlet yapan milletidir. Millet endeksli bir devletiz. Cemaat veya Tarikat endeksli devlet otoritesi değiliz…
- Şimdi sormak gerek!.. Vicdanla sormak!..
Devletimiz ve iktidarımız; Ben varsam devlet var diyen cemaatlere ve tarikatlara dur dedi mi? Yoksa yeni FETÖ’lerin temeline zemin açtı mı?
- Aforoz mektubatı ve akabinde FETÖ elebaşının ABD’ye yerleşmesi, hicret anlayışının komuta merkezine mi bağlanmasıdır? Katolik Vatikan ve ABD evanjelizminin FETÖ’de ki kırılma noktası mıdır? Bilindiği üzere evanjelist kilisenin rahipleri oturma izni için referans olmuştu.
- Üstü İHANET- Ortası Ticaret- Tabanı İbadet meselesi büyük süreç imtihanıdır. Devletimiz adına… Neden mi?
Üst-İhanet içerisinde olanlar( Eski Milletvekili Hakan Şükür, Eski Savcı Zekeriya Öz ve Gazeteci Can Dündar vs.) bu ülkenin hem diplomatik hem de yeşil pasaportlarıyla kaçtılar. Ellerini kollarını sallaya sallaya… Havalimanları ve hangarları daha ne kadar gizemli olabilir ki!..
Ortası-Ticaret dediler, iş yaptırmayız dediler, topladılar himmetleri… Ya da seve seve, bile bile ihanete para finansmanı sağladılar. Yurt, dershane vs. Peki Yüce Adalete hesap verip, ceza alanlar nasıl teker teker çıkıyor. Beraat, Takipsizlik vs… Yoksa FETÖCÜ iş adamları borsası mı kuruldu?
Tabanı-İbadet dedik lakin mağduriyet politikaları oluşturduk. Kurunun yanında yaşında yanmasını engelleyemedik. Allah-u Teâlâ yeryüzüne İslam’la nazar etmez. Adaletle nazar eder fakat biz bu adaleti sağlayamadık. Bimer ve Cimer aracılığıyla süreci kolaylaştıralım derken, güvensizliği, birbirinin ayağını kaydırmaya geçit verdik. Toplumu sosyal kıyamete sürükledik. Güven tabiri insanlar arasında yok oldu.
- FETÖ’den kalan taşınmazlar daha doğrusu milletin taşınmazlarını kayyumlarla tekrar milletimizle buluşturduk. Okulları, dershaneleri, etüt merkezlerini ve yurtları… Milletin sermayesi millete döndü. Peki, kayyum atadığımız okulları, Milli Eğitim Bakanlığımız nasıl değerlendirdi?
Birçok okul binası ve yerleşkesi İmam Hatip Ortaokulu, Kız İmam Hatip Anadolu lisesi ve Erkek İmam Hatip Anadolu lisesi vs. olarak değerlendirdik. Tabi bunlar güzel olabilir fakat kaçırdığımız bir nokta var:
Ülkemizin çok iyi Sosyal bilimcileri için Sosyal bilimler lisesine, çok iyi Fen bilimciler için Fen bilimleri lisesine hatta iyi zanaatkârlar ve kalifiyeli teknikçiler için sanat okullarına ihtiyacı var.
İmam Hatip Liselilerine ya da Ortaokullarına karşı olduğumdan değil lakin ülkeye pozitif ilim gerekli şu süreç de ve buna bağlı olarak da Türkiye’nin gelişmiş ülkeler platformunu yakalayabilmesidir.
Karşımıza çıkan sonuç şudur:
‘’BİZİM DAVAMIZIN, BİZİM DÜNYAMIZIN’’ paydası olmayan İntikam-siyaseti-politikalarıdır.
(28 Şubat süreci-İmam Hatip ve Sanat Okulu meselesinde…)
Bu bizim diğerlerinden farkımızın kalmadığını gösterir gibi…
Devlet bizimdir, en kötü bile olsa…
Millet de biziz, devlete diyar olanda…
Vesselam…
Muhittin Taha Çalık